Aceline Dide Fırat prensesler gibi büyütülen ama o kadar varlığın içinde sevgisiz kalan bir genç kızdı...
Bir gün o mükemmeliyetçi ailesinin kendi ailesi olmadığını ve bir Fırat yerine İz olduğunu öğreniyor.
***
Freya aşkın, güzelliğin ve tutkunun t...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dide-Alkan
*** Yüzümü buruşturup gözlerimi zorlukla açtım. Göz kapaklarım birbirine yapışmıştı. Zorlukla doğrulup kısık gözlerle etrafıma baktım. Doğru ya. Çınarlarda kalmıştım.
Aşağıdan gelen seslerle yataktan kalkıp ilk banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktığımda keşke bakmasaydım demiştim. Saçlarım birbirine girmişti. Yüzüm normal halinden daha da beyazlamış ruh gibi olmuştum. Gözlerimden bahsetmek bile istemiyorum.
Daha fazla bakmadan saçlarımı toplayıp aşağı indim. Mutfaktan sesler geliyordu. "Çınar, daha ne kadar söyleyeceğim. Aldatmadım diyorum." Alkanın sesini duymamla adımlarım duraksadı. Kapının önünde durdum.
"Ne diye öptü lan o zaman o kız seni? Niye itmedin, geri çekilmedin? Niye konuştun oğlum?" Çınar içimdekileri dile getirdiğinde istemsizce kafa salladım.
"Oraları Dideyle konuşacağım." Alkanın cevap vermek yerine söylediği şeyden sonra mutfağa girdim. Onu görmek kesinlikle iyi gelmemişti. Beni fark ettiğinde göz göze geldik.
Dikkatlice inceledim. Gözleri kıpkırmızıydı. Dudağı kötü durumdaydı. Saçları da aynı şekilde normalden daha dağınıktı. Gözlerimi kıstım.
Bir de çenesi morarmıştı.
Onun da beni incelediğini gördüğümde kendime geldim. "Neden burdasın?" Sesim beklediğimden daha soğuk çıktığında yutkunduğunu gördüm. "Konuşalım."
"Ne konuşacağız?" Kollarımı birbirine bağladım. Çınar ikimize de bakıp mutfaktan çıkmıştı baş başa bırakmak adına.
"Dide yemin ederim durum bildiğin gibi değil." Diyerek girdi konuya. Bir adım atıp yanıma geldi. "Ben ittim onu. Yanıma geldi sinirlendirdi sonra da birden öptü. Ne olduğunu anlayamadım bile."
Kollarımı çözdüm ve kaşlarımı çattım. "Yalan söyleme. Ben ordaydım Alkan. İtmedin. Hatta onunla gülüşüyordun." Dedim inanamaz bir sesle.
"Onunla gülüşmedim. Bilmiyorum hangi anı gördün ama sadece bir an sinirden güldüm o kadar. Ayrıca birden şoka girmiştim." Yutkundu, kendinden emin ifadesi azaldı. "Dide, ben seni aldatmadım. Aldatmam da. Ben de beni öptüğü için kendimden nefret ediyorum. Zamanı geriye almak istiyorum ama olmuyor."
Gerçekten kötü görünüyordu. Onu uzun zamandır ilk defa bu kadar dağılmış görüyordum. Kötüydü. Kelimenin tam anlamıyla kötü. Ama hala kafamda oturtamıyordum. O görüntü kafamdan çıkmıyordu.
"Bilmiyorum Alkan. Dediğin gibi bile olsa ben bekledim. Çekilirsin diye. İttiğini görmedim ama itsen bile geçti anlıyor musun?" Benim de sesim ilk geldiğindeki gibi öfkeli değildi artık. Yorgun çıkıyordu. Görmüştüm ama gördüğüm bile yalandı belki de. Hiç bir şeyden emin olamıyordum.
"Çekilemedim. Şoka girmiştim. Bir de.." diyip gözlerini kaçırdı. Utanıyor gibiydi ama tam anlayamadan sözüne devam etti. "Anlatmak istemezdim ama mecburum sanırım."
