10

6.7K 381 18
                                    

İyi okumalar.
***
Eğer birisine aşıksan yanındayken kalbin sanki bir maraton koşusuna çıkmışsın gibi atmaya başlar, dokunmasan bile bakmak yeter. Gözleri gözlerine değdiği anda dünyalar senin olur, karnında tabiri caizse kelebekler uçuşur. Seni fark etsin diye çabalarsın, çırpınırsın ama bir yandan da anlar diye korkup görmemesi için her şeyi yaparsın. Yanındayken bile özlersin onu. Doya doya izlemek hatta belki o her zerresine olduğun gibi aşık olduğun saçlarını okşamak istersin. Aşk o kadar yoğun bir duygudur ki daha kelimelere dökemediğin bir çok şey aklına gelir, hissedersin, istersin, çabalarsın. Ben Freya ve bugünde her zaman olduğu gibi ona çok aşığım. #Freya
***

"Çok özledim seni bu kısacık sürede." Çınar'a karşı gülümseyip yatakta yüz üstü yattığım için elimi çeneme koydum. "Kız gelince de horul horul uyuyorsun ama?" Hayal alayla konuştuğunda Çınar kaşlarını çatıp el hareketi çekmişti.

Kimsenin anlamayacağının rahatlığı ile görüntülü konuşma ekranından Alkan'ı izlemeye başladım. Yeni uyanmasa bile yataktan kalkmamış gibiydi. Saçları dağılmış, mavi gözleri parlıyordu. Üzerinde beyaz bir tişört vardı. Yanakları sıcaktan olsa gerek kızarmıştı ve şirin görünüyordu.

"Dide!" Birden irkilip konuşmaya döndüm. "Ohoo, nereye daldın kızım? Dinlesene." Utançla kafa sallayıp konuşmaya katıldım. Bir yarım saat kadar görüntülü konuşmuş ve kapatmıştık.

Yataktan çıkıp gülümseyen yüzümle aşağı indim. Üzerimde dizlerimin biraz üzerinde biten beyaz çok hoş bir elbise vardı. Saçlarımı ise topuz yapmıştım. Seke seke merdivenlerden inip bahçeye çıktım.

Uraz Bey bahçe takımında tek başına oturuyor ve bir şeylerle uğraşıyor gibiydi. Gidip gitmemek arasında kalırken o tarafa doğru yöneldim. Nasıl odaklandıysa fark etmemişti bile. Arkasında durduğum için elindeki tablet ekranını görüyordum. Dikkatlice baktığımda çizim yaptığını anlayıp hevesle gülümsedim.

"Çizim mi yapıyorsunuz!" Uraz Bey ani sesimle irkilip bana döndü. "Ödüm patladı vallahi." Gülümseyerek yanına oturdum. "Evet. Beğendin mi?" Dedi ekranı bana çevirirken. Kafa salladım."İlgili misin çizim yapmaya?"

"Evet! Hatta bu konuda kazandığım yarışmalar bile var. Siz hobi olarak mı yapıyorsunuz?" Gülümseyerek kaşlarını kaldırıp indirdi. "Tabii ki çizmeyi seviyorum ama benim işim bu. Tasarımcıyım ben. Şirket bunun üzerine kurulu. Tabletten yaptığım çizimler sıkıldığım zamanlarda yaptıklarım. Görmek ister misin?"

"Lütfen." Tabletten bir şeyler yapıp bana uzattı. Bir sürü güzel çizim vardı. Bazıları o kadar hoşuma gitmişti ki şu an kalkıp çizim yapmak istemiştim. Her geçtiğim çizimde farklı bir güzellik görüyordum. "Bunlar çok güzel. Yaptığınız tasarımları da görebilir miyim?" Dedim başımı kaldırıp bakarak.

"Tabii ki. Ama şu an yanımda yok. Eve gittiğimiz zaman gösteririm hatta belki benimle şirkete gelebilirsin." Memnuniyetle gülümseyip bu teklifi kabul ettim. "Çok sevinirim."

"Civciv!" İstemsizce kafamı kaldırıp Rüzgar abime baktım. Sonrasında kaşlarımı çattım. Sanki kendisi farklıydı da bana civciv diyordu. Yanımıza geldiğinde kolunu babasının omzuna yasladı. "Sahile gideceğiz yürümeye. Hadi sende geliyorsun."

Uraz Bey onun kolunu ittirip ensesine vurdu. "Düzgün dur lan." Rüzgar abi homurdanarak ensesini tuttu. "Ya baba!" Onlara gülümseyip kalktım. "Dikkat edin." Rüzgar abi geçiştirir gibi kafa salladı.

Uraz Beye veda edip oradan ayrıldık. "Sahilde ne yapacağız?" Hızlı adımlarına yetişmeye çalışıyordum. "Arkadaşlar burdaymış. Hem onlarla tanışırsın hem de etrafı gezmiş olursun."

FREYAWhere stories live. Discover now