26. Bölüm Power Rangers

509 45 5
                                    

Göz yaşlarınızın yanaklarınızdan süzülüp küvetteki suya karıştığını düşünün. Ağladığınızın bile farkında olmadığınızı,çünkü kalbinizin neye üzüldüğünü bilemeyecek kadar donduğunu...

Dizlerimi kendime çekmiş suyun altında oturuyordum. Donuk gözlerle havuzdaki paralar tarafından çizilen ellerimi izliyordum.

"Cansel... "

Kapı yavaşça tıklatıldı. Önünde beklediğini bal gibi bildiğim Bera benden bir ses vermemi bekliyordu

Hayal kırıklığı ile biten ilk yada tek ilişkim değildi. Bundan önce defalarca kez birinin ardından hüngür hüngür ağladığım tırnaklarımın yumruğumu sıkmaktan etimi kestiği olmuştu.

En acıklı anlar gecenin köründe birileri sesinizi duymasın diye yastığa gömdüğünüz yüzünüz içinize ağlama çabanız olurdu.

Ayrılık dediğiniz şeyin doğasında acı çekmek vardı .Ve bunun nasıl neden olduğunun bir önemi olmuyordu.

Peki şuan içinde bulunduğum durum,hissettiğim duygular neden tecrübelerim ile uyuşmuyordu.

İçimde birşeylerin kırıldığı incindiği doğruydu ama o hep hissettiğim boşluk hissi ,hayatımdan birşeylerin yarım kaldığını düşündürten eksiklik yoktu.

"...seni bekliyorum."

Dışardan gelen ses aşırı tedirgindi. Suyu kapatıp bornozumu giyindim.

Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim mimiklerle Bera'yı beni beklerken görmüştüm.

Koluma girip beni odama götürdü. Elinde bir bardak melisa çayı vardı. İçmem için bana uzattı.

Çaydan birkaç yudum alıp yatağa uzandım. Başımı Bera'nın dizine koyup gözlerimi yumdum.

Ben minik koalaya sarılırken Bera çoktan nemli saçlarımı okşamaya, bana gülmem için birkaç saçma komik hikaye anlatmaya başlamıştı...

#####

Yavaşça yerimde doğrulup gözlerimi ovuşturdum. Deliksiz bir uyku çekmiş muhtemelen aşırı geç uyanmıştım.

"Bunlar ne?" Ellerimi sağa sola çevirip parmaklarıma sarılı bantlara baktım. Yüzümde mutlu bir gülüş uyanır uyanmaz Bera'nın yüzünü düşünür olmuştum. "Uyurken takmış olmalı."

Yavaşça yataktan aşağı indim. Parmaklarımı baş ucumda duran güllere uzatıp yenilendiğini bildiğim gülleri okşadım. Dokunuşum kokularını iyice odaya yayarken yeni bir gün yeni kararlar belkide yeni bir hayat diye düşünüyordum.

"Günaydın." Mıtfakta hazırlanmış kahvaltı sofrasında oturan üçlü öğlen olmasına rağmen bir lokma yemek yememiş beni bekliyordu.

İçeri girmemle hepsininde yüzü yapay bir gülüşlr aydınlandı. Halam çayı ısıtırken Doruk menemenin yumurtasını kırmaya kalktı.

Masada kalan tek kişi Bera'ydı. Karşımda duruyordu. Bana ait sandalyeye oturdum.

"İyi misin?"

"İyiyim." Çatalımı elime alıp tabağımı doldurmaya başladım. "Uykumu güzelce aldım." Gözleri elimdeki bantlara odaklıydı. Muhtemelen onların neden orada olduğunu düşünüyor nasıl yaralandığımı hatırlıyordu.

Boğazım temizleyip dikkatini bana vermesini sağladım. Zira olabildiğince dün geceyi düşünmek hatırlamak istemiyordum.

Sevgilim ve beni aldattığı kadın karşısında yaşadığım utancı ömrümün sonuna kadar unutmayacağıma emindim.

Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now