38.Bölüm Kana kan , Dişe diş

385 32 4
                                    

"Bilmiyorum..."Ellerim torpido da tüm gücümle dengemi sağlamaya çalışıyordum. Tehlikeye aldırmadan son model aracının çıkabileceği son hız ile makas atan Akhan , Belgin'in nerede olduğunu öğrenmeye çalışırken bağırmaya devam ettim. "Bilmiyorum dedim,bilmiyorum."

Bana inanmamış olucak ki korkutmak adına yaptığı makasları artırdı. Sağson soldan gelen korna sesleri kulaklarımda yankılanıyordu.

Trafikte ilerleyen herkes bize lanetler okurken kimsenim ne halde olduğumu bilmemesi korkunçtu.

"Bir daha düşün..."Eli el freninde duruyordu. Yüzünde ki gülüş gözlerinin içi  herşey aşırı ürkütücü görünüyordu.

Gözlerim dolsada ağlayacak cesaretim yoktu. Zihnimde Seda'dan tutunda Mukaddes hanıma kadar herkesin uyarıları yankılanıyordu.

Gitmem gerektiği ,bir müddet saklanmam gerektiği... Ve en önemlisi  Akhan'dan ne kadar korkmam gerektiği...

"Belki seninki biliyordur?"
Nasıl mümkün oldu bilmiyorum ama araba biraz daha hızlandı.

Trafikteki arabalar azalmış  etradımızda doğru düzgün kimse kalmamıştı.

Kalbim göğüs kafesimi zorlar halde "Adı üstünde benimki..."dedim. "Belgin'in nerede olduğunu nerden bilsin..."

"Hala cevap verecek cesaretin var..." Kahkaha attı. İçinde bulunduğumuz durumdan haz dıyuyor gibi bir hali vardı. "Güzel..."

Keskin bir kavise girmek üzere olduğumuzu haber veren işareti önemsemeden gazı görükledi. "Bakalım ölüm ensene üflediğinde de aynı kalabilecek misin?" Direksiyonu savit tutmuş aracı bilerek isteyerek  yolun dışına doğru sürmüştü.

Kollarıma uyguladığım gücü olabildiğince artırdım. Sanki vir işe yararmış gibi emniyet kemerime yapışmış kendimi korumaya çabalamıştım.

"Bilmiyorum,bilmiyorum..."
Gözlerimde duran herbir göz yaşı sağanak yağmur gibi yanaklarımı yıkamaya başladı. Aklımda sadece Bera'nın yüzü aklımda kurduğu endişeli sözler vardı.

Son birkaç saniye ötemizde dururken halimden haz duyan Akhan araca müdahale etmiş yana savrulmama neden olmuştu.

Araç Akhan'ın oynadığı kumara dayanamayıp takla atarken duyduğum sesler aşırı korkunçtu.

Kararan gözlerim , olabildiğince ayık kalmaya çalışıyordum.  Baş aşağı ezik büzük bir  demie yığının içinde hareket kabiliyetimi kontrol etmeye çalıştım.

Başımı yana çevirdiğimde kaşı yarık bir haldr bana bakan gülümseyen Akhan'ı gördüm.

"Tüh!" Acı ile inleyip yeniden gülmeye başladı. "Geç kaldım..."

Siren sesleri kulağıma dolarken gözlerim kapanmış,zihnim derin bir hiçlikte kaybolmuştu.

####

"Çok şanslısınız."

Getirildiğimiz acilde ilk müdahaleyi yapan doktor çekilen filmlerimize bakıyor,herşeyin yolunda olduğunu söylüyordu.

Boynumda boyunluk ,bedenimde sayısız pansuman vardı...

"İkinizde..." Beni incelemeyi bırakıp yan sedyede oturan Akhan'a baktı. İlk darbe ondan taraftan geldiğinden o daha ağır yaralanmış ayağı ve kolu kırılmıştı.

"Kontrol amaçlı bugünlük sizi burada ağırlayalım..." Belgeleri hemşireye veren doktor geçmiş olsun diyip dışarı çıktı.
Yapacak birşeyi olmayan hemşire gerektiğinde onu arayabileceğimizi söyleyip dışarı çıktı.

Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now