Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)

36. Bölüm Vicdan Part 1

"Çocuk zaten darmadağandı..."
Üzerine benim kıyafetlerimden birini geçirmiş Belgin ile okulun bahçesinde oturuyor Bera ve Doruk'un bağırışlarını dinliyorduk.
"Hem bu sefer Doruk'un bir suçu var sayılmaz ki?"

Belgin'in içinde bulunduğu durumu ,bunu benim bilip dahil olduğumu saklayan Doruk gecenin sonunda esas suçlu ilan edilmişti.

O en yakın arkadaşı Bera'yı sakinleştirmeye çalışırken ben Belgin ile bahçede oturmuş sıranın bana gelmesini bekliyordum.

"Çok tatlısınız biliyor musun?"

Esas suçlulardan biri olarak sıranın eninde sonunda bana geleceğini biliyordum.

"Bera ve sen birbiriniz için yaratılmışsınız." Gece boyunca yüzü asık olan Belgin son zamanlarda ilk defa bu kadar içten gülümsemişti.

Bakışları çimlere odaklı "Bir zamanlar bende öyle olduğumuzu düşünmüştüm."dedi. "Akhan'la..."

Haftalardır zorla dalmaya çalıştığım aşk hayatını şimdi kendi önümde delik deşik ediyordu.

Babasından şiddet gören adama nasıl sığınak olmaya çalıştığını ,sonunda ilişkide nasıl sığınacak yeri kalmadığını itiraf ediyordu.

"Bende o kızlardanmışım demekki..."İç çekti. "Yeterince seversem,çaba gösterirsem bir şeyleri değiştirebilirim sandım."

Bana baktı. Gözleri dolu ama duruşu dikti. "Sonunda beni değiştiren o oldu."Kaçmak için Akhan'ın başına vazo indirdiği elini havaya kaldırdı. "İronik..."

Biz Belgin'le dertleşirken okulun kapısı sertçe çarptı. Bera ve Doruk dışarı çıkmışlardı. Tek kelime etmeden yanımıza geldiler.

"Belgin..." Bir an bana bakan Bera gözlerini yeniden Belgin'e çevirdi. "Şunu üzerine giyin."
Doruk'un montlarından birini Belgin'e uzattı. Ben giyinmesi için Belgin'e yardımcı olurken Bera Belgin'e "Bu gece arkadaşımın otelinde kalıcaksın,yarın uzun uzun konuşucaz."dedi.

Belgin itiraz etmeden arabaya geçerken Bera aniden dönüp bana baktı. Gecenin en çok zorlanan kadınına salladığım elim havada kaldı.

Yaramaz bir çocuk annesine yakalanmış gibi başımı yere eğip kaçamak bakışlar atmaya başladım.

"Beni bekle..."

Bera arabaya binip motoru çalıştırdığında bile nefesim kesik kesikti.

Bera duyguları kolay okunan bir adamdı. Hiç bir zaman zor bir puzzle kafa karıştırıcı bir bilmece olmamıştı.

Ama işte giderken bana attığı bakışlar... Altında yatan düşünceleri anlamak çok zordu.

"Kahve içmek ister misin?"

"Bu halde mi?" Geleneksel kahve seansımızı yapmaya kararlı Doruk'u baştan aşağı süzdüm.

"Bol köpüklü Türk kahvesi ve dedikodu için her zaman müsaitim."
Cıkcıklamayı bırakıp Doruk'un kolunun altına girdim. Binaya sürüne sürüne girdiğimiz gerçeği bir yana şöyle güzel bir kahve eşliğinde Bera gelene kadar konuşmaya sohbete ihtiyacım olduğuna emindim.

Aksi halde kafamda kurup durucak şeytanın aklına gelmeyecek şeylere odaklanıcaktım.

#####

"Suratını asma."Ağzıma bir adet lokum uzatan Doruk morelimi yerine gerirmeye çalışıyordu.

"Herşey yoluna girecektir."
Oda söylediğinin o kadar kolay olmadığını biliyor olmalıydı. Zira dudağındaki yata yüzünden kahvesini pipetle içiyordu...