33. Bölüm Bera'm

533 40 1
                                    

"Bence gereğinden fazla takıyorsun  her şeyi kafana."

Önüme konan  anason çayından ağzımı yakan kocaman bir yudum  aldım.  Doruk yan bahçede  yüksek  sesle  halamla sohbet eden babamın varlığını  abarttığımı söylerken  ben  aşırı piştiği için taş kesen kurabiyeleri  dişlemeye  çalışıyordum.

"Resmen yanmış."

"Kimin yüzünden  acaba?"

Ne mızmızlanmalarım yüzünden  küle dönen emeği nede yediğim  şeyin mideme dokunabilecek  olduğu gerçeğini düşünecek haldeydim. Aklım fikrim sabah uyandığımda yanımda göremediğim Bera'nın kayıplara karışmış olabileceği  düşüncesinde odaklıydı.

"Aramayı bırak  şu çocuğu?"

Doruk Bera'nın muhtemelen antreman yaptığını bu yüzden  bana cevap veremediğini söylerken  ben çoktan tırnaklarımı kemirmeye  başlamıştım. 

Son ilişkim cevap verilmeyen  telefonlar  sonrası  çığ gibi büyüyen bir sorunla son bulduğundan belli başlı şeylere karşı tik sahibi olmuştum.

"Cansel..."Elimde ki telefonu  hızla çekip masada benden  olabildiğince uzak  bir köşeye koydu.

Öldürücü bakışlarım  ona  odaklı mızmızlanmaya devam ederken olabildiğince  alttan alıyor beni  sakinleştirmeye  çalışıyordu.

"Anlamıyorsun..." İç çekişim o kadar  sesliydi ki . İçinde bılunduğum durumun  sadece bana kaotik gelmesi sinir bozucuydu.

"Başka birşey var değil mi?"

Tek kaşı  havaya kalktı. Beni süzdü. Dudaklarını kemirmeyi bıraktığında  çoktan esas sorunun ne olduğunu anlamıştı. "Kendi aşk hayatından  çok halanın aşk hayatının ortaya dökülmesinden  korkuyorsun. "

Büzdüğüm dudaklarım acıklı mimiklerle başımı salladım.

"Baban öğrenirse  kıyamet kopabilir diye düşünüyorsun."

Doruk biraz daha durum  değerlendirmesi yaparda dizlerimi dövmeye  ağıt yakmaya başlayabilirdim.

"İyi de bunun Bera'yı arayıp durmanla ne alakası var?"Çayını yudumladı.  Şu dakikalarda söylenen yalanları korumak için  halamla iş birliği yapmamı  bekliyor  olmalıydı.

Oysa ben  burada  oturmuş  iki lafımdan biri Bera olucak şekilde söyleniyordum.

"Bera'nın öğrenmesinden  babanın öğrenmesinden  korktuğundan daha çok korkuyorsun."

Mimiklerim doğru bildiğini ele vermiş  olucak ki ellerini  sevinçle birbirine  çarptı. Tahminleri  ile sürekli on ikiden vuruşu onu oldukça gaza  getirmiş  olmalıydı. "İyi de neden?"

Doruk yeni bir oyuna hazırlanır gibi nedenimi ararken  ben başımı masaya indirdim. Eylemi  biraz kontrolsüz  yapmış bildiğiniz ahşap zemine  kafa atmıştım.

"Azcık dikkat..."

Acıyan alnım gözlerimi yaşatırken  "Bahçemde ölürsen bir tane öğrencim kalmaz. "diyen Doruk  buz getirmeye gitti.

Başımı yana  çevirip  uçsuz bucaksız gibi görünen maviliğe  baktım.  Gemiler şehrin kaosunda  hareket edip insanları hayatlarına yetiştirmeye çalışırken ben  Bera'nın gece bana söylediği  şeyleri  düşünüyordum.

Babamın söylediği  çoğu şeyde haklı olduğunu söyleyen Bera babası hayatımızdan  çıktığı için şanslı olduğumuzu söylerken  ,ben sadece dudaklarımı mühürlemekle yetinmiş  ,tek kelime dahi edememiştim...

Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin