Zoraki Evlilik

Zoraki Evlilik -13

Multimedia-> Azra'nın doğum gününde giydikleri varr.

_______________

"Lan izlemesem az daha gidiyordunuz. Ulan Meriç neden demiyorsun senin adını vericez diye? Evden çıktım kapıda gazeteciler. Izlememiş olsaydım inkar ederdim ama Allah'tan izlmiştim." Diye yine ve yine başımızın etini yiyor Berkan.

Meriç
"Lan olum aklıma ilk sen geldin ne bok yeseydim. Allahım ya bi sus lan!" Dediğinde konuyu dağıtma amaçlı

"Ben acıktım." Dedim. Meriç

"Git ye." Dediğinde ukala tavırımla

"İstediğim şeyi yerim o zaman?" Deyip tek kaşımı kaldırdım.

"Yok öyle dünya. Az daha bekle adıa Nurten miydi neydi işte bizim eve taşınıcak. Temizlik, yemek vs. Eve gidince yersin." Dediğinde oflayıp

"Ya acıktım banane. Şimdi yicem. İstediğimi. "Deyip ayağa kalktığımda kolumdan tutup çekti. Ağzımdan bir çığlık kaçmıştı tabi.

"Bok yersin. Sonra seni hastaneye ben taşıyorum." Dediğinde ağzım açıldı. Pislik. Malfazor.

"Lan acıktım diyorum. Ha evde yedim ha burda. Bırak da yiyim." Dediğimde tam azını açıyordu ki Sude anne

"Oğlum bırak kız yesin yemeğini." Dedi. O sırada Ünal baba

"Sen karışma çocuklara Sude." Dedi. Oflayarak koltukta geriye yaslandım bende.

Lan Caner bu röportajı gördüğünde ne olcak? Zaten Deniz, Selim, Irmak, Emre, Almila iki saat başımızı şişirdi. Neymiş bize niye söylenediniz falan filan. Berkan da burda şişirdi kafamızı. Offf. Gözlerimi kapatıp başımı geriye attım. Yoruldum sonuçta. Sabah Caner'in gürlemedi. Bunların kavgası. Dışarda falan da gezmemiz ve şu röportajla gerçekten bayağı yoruldum. Berkan'ın

"Ohaa afet!" Diye konuşmasıyla tekrar gözlerimi açtım ve aynı zamanda pörtlettim. B-bizim Almila daş olmuş la. Kocaman gülümsememi yollayıp ayağa kalktım.

"Kızım ne günah işledinde Allah seni taş yaptı?" Dediğimde kahkaha attı. "Eee ne oldu? Yani hadi bize gelsen neysede neden buraya geldin?" Diye devam ettiğimde.

"Aslında bir arkadaşımla bara gideceğiz. Bu yalının önünden geçiyorduk. Sana bir bakiyım dedim. Gidicem şimdi. Kapıda zaten." Dedi. Tek kaşımı kaldırıp tam bir soru sorucaktım ama Berkan içimi okumuş gibi

"Kimmiş bu arkadaş?" Diye sorduğu için sormadım. ~mal zaten aynı soru~. Of tamam iç ses bir sus.

"İlgilendirirmi Berkan?" Diye sorusuna soruyla yanıt verdi bizim Almi. Berkanın çenesi kasılmıştı. Ne oluyor lan size?

"Haklısın. İlgilendirmez." Dedi ve çıktı salondan. Ardından yalıdan çıktı. Almilanın yüzünde anlayamadığım bir ifade vardı. Sanki üzülmüş de üzülmemiş. Sanki birşey dicekte demicekte. Çok değişik bir ifade.

"Neyse ben gidiyorum Azra." Dediğinde sarıldık. Sonra gitti zaten.

Geri koltuğa oturduğumda bir kadın içeri girdi.

"Ben hazırım Sude hanım." Dediğinde ne olduğunu anlama amaçlı Sude anneye baktım.

"Tamam Nurten sen valizini görevliye ver. Meriçin arabasına koysunlar. Sende bin arabaya." Dediğinde kadın başını sallayıp çıktı salondan. Bu kadın Meriçin bahsettiği yardımcıyı. Zaten B'nde pizza yemekten bıktım ki birde hastane yemekleri. Iykk.

Meriçin odasından dünkü kıyafetlerimi alıp aşağı indim. Onlarda kapıdaydı. Meriç yalıdan çıkınca Sude annemle ve Ünal babamla sarıldım. Iyi akşamlar dileyip yalıdan çıktım.