kararsızlık, çelişki ve kafa karışıklığı labirentindeki köpecik

1.7K 195 62
                                    

seungmin:
|yazsam mi
|yok yazmayayim
|ama
|seungmin mal misin

changbin:
anani sikim yaziyo bu|
gonlumun efendisi ne yaziyorsun acaba|

seungmin:
|anan ama yani
|seung dur
|derin bir nefes al ve basla
changbin hyung evde misin acaba?

changbin:
keske olsaydim amk ya|
hayir degilim
antrenman vardi bugun
ondan sonra da takimdakilerle bir seyler icmeye gittik

seungmin:
ah anladim
sana iyi eglenceler o zaman

changbin:
dur
sen ne icin yazmistin

seungmin:
benimkiler ac ac geziyor genelde o yuzden borek yapmistim garibanlara
fazla olunca evdeysen sana da getireyim diyecektim

changbin:
anladim
tesekkurler yine de ince dusuncen icin

seungmin:
ne demek

changbin:
sey
eger istersen gelince sana ugrarim ve birlikte yeriz
tabii istersen yani
emrivaki yapmak istemem

seungmin:
olur hyung sen bilirsin
ayrica emrivaki olmaz
sorun yok

changbin:
tamam o zaman
gelince ugrarim ben

seungmin:
tamamdir

Elindeki telefonu koltuğa bırakmış ve dirseklerini dizine yaslayarak yüzünü ellerinin arasına almıştı. Yüzünü sıvazlarken derin bir nefes almıştı.

"Cidden aptalsın Seungmin, aptal, aptal, aptal!" Koltukta geriye yaslanmış ve kafasını geriye atmıştı.

"Sana yaşattıklarına rağmen adım atan sensin, cidden salaksın!" Kendi kendisine kızmaya devam ederken, kulağına ulaşan zil sesiyle bıkkın bir nefes almıştı. Arkadaşları gelmeden önce onunla konuşmak ve moralini böyle sıfırlamak kesinlikle iyi bir fikir değildi.

Oturduğu yerden kalkmış ve ısrarla çalınan kapıya ilerlemişti. Kapıyı açtığında, hala zile basan Jisung ve arka tarafta didişen Hyunjin ve Felix'i görmesiyle istemsizce gülümsemişti.

"Geçin hadi." Hyunjin ve Felix didişmeyi bırakmış, önce Hyunjin içeri geçmiş, daha sonra elindeki kek dolu kabı göstererek Felix geçmişti. Jisung ise ayakkabısını çıkartmaya çalışırken hala daha zile basıyordu.

"Jisung! Şu zile basmayı kes artık! Bozulursa yemin ediyorum sana ödetirim!" Jisung yüzünü buruşturmuş ve içeri geçmişti. Seungmin kapıyı kapatırken, üçlü çoktan mutfak ve salonu ayıran tezgahın üstündeki börekleri yemeye başlamıştı.

"Seungmin, çok güzel olmuş bunlar!" Ağzı dolu bir şekilde konuşan Hyunjin ile yüzünü buruşturmuş ama kafasını sallayarak kıkırdamıştı Seungmin.

"Afiyet olsun Hyun." Buzdolabından içecek çıkartmış ve bardaklara dökerek üçlüye uzatmıştı. Felix'in getirdiği kekleri de tabağa koyarken, üçlü ormandan kaçmış tarzan gibi börek yiyordu. Seungmin de onların yanına geçmiş ve börekten alarak yemeye başlamıştı.

"Şimdi, hepiniz tek tek anlatacaksınız. Sol baştan başlayalım, Felix, anlat bakalım." Omuz silkti Felix, ağzındaki lokmayı yutup ve içeceğinden bir yudum alıp konuşmaya başlamıştı.

big dick boys, skzWhere stories live. Discover now