seungmin'in küçük kütüphanesindeki his sorgusu

1K 115 28
                                    

Üç arkadaş, iki sevgiliden en uzak odaya yani Seungmin'in küçük bir kütüphaneye dönüştürdüğü odaya geçmişlerdi.

Felix ve Hyunjin karşılıklı duran tekli koltuklara oturmuşken Jisung, Hyunjin'in çaprazında kalan armut koltuğa oturmayı tercih etmişti. Daha doğrusu sırtını armut koltuğa koyup, kıçını parkeye doğru yaslayarak ve ayaklarını Hyunjin'in oturduğu koltuğun altına doğru sokarak yatmayı tercih etmişti.

Jisung aldığı bu garip şekilde uyuklarken, Felix ve Hyunjin ise telefonlarıyla oynuyorlardı. Felix sinirle oflamış ve telefonunu kapatarak karnının üstüne koymuştu. Oturduğu yerde biraz daha aşağı kayarak yayılmış ve ellerini karnına koyduğu telefonun üzerinde bileştirip bir baba edasıyla otururken, karşısında kalan kitaplıktaki kitapları incelemeye başlarken söylenmişti.

"Bizim köpüşün manitası varmış be..." Dudaklarını büzmüş ve konuşmaya devam etmişti. "Ben de istiyorum manita ya!" Serzeniş gibi kurduğu cümlenin ardından, bir eliyle kitaplığın bitimindeki boşluğu göstermiş ve tekrar konuşmuştu. "Şöyle dursun şurada, arada seveyim, öpeyim ne bileyim, of!" Yerde yatan Jisung kısık bir gülüş bırakırken, Hyunjin telefonunu kapatıp Felix ile arasındaki sehpaya koymuştu. Bacaklarını kendisine çekmiş ve vücudunu Felix'e döndürerek oturmuştu. Koltuğun koluna yasladığı dirseği sayesinde çenesini eline yaslamıştı.

"Siz Chan ile ne oldunuz şimdi? En son öpüşmüştünüz." Felix derin bir nefes almış ve sesli bir şekilde vermişti.

"Hiçbir şey olmamış gibi davranıyor şerefsiz!"

"Başka birisiyle olsa sen de hiçbir şey olmamış gibi davranırdın, onu özel kılan ne?" Jisung'un gözünü açmaya gerek duymadan kurduğu cümle ile Felix, kıstığı bakışlarını yerde yatan bedene çevirmişti.

"Onun ilgimi çektiğini biliyorsun." Jisung gözlerini devirmek istese bile, gözlerini açmaya tenezzül etmemişti.

"İlgini çeken kişilerin kendine gelmesini sağladığını ve peşlerinden koşmadığını da biliyoruz Lixie." Kaşlarını çatmış ve dudaklarını büzmüştü Felix. Hyunjin bu tatlı görüntüye glümsemişti.

"Hoşlanıyor musun ondan?" Hyunjin'in yumuşacık sesiyle sorduğu soru ile birlikte Felix, deirn bir nefes almıştı tekrar. Hyunjin gibi oturmuş ve kendisine soru soran gence dönmüştü.

"Ne hoşlanması, elde edince sıkılacak işte." Felix'in yüz ifadesi düz bir hal alırken yutkunmıştu.

"Hayır." Gözlerini kaçırmış ve bir eliyle kolunu ovmaya başlamıştı. "Ondan cidden hoşlanıyorum sanırım." Hyunjin'in kaşları havalanırken, Jisung inanmadığını belli eder bir ses çıkartmıştı.

"Neden bilmiyorum ama çok tanıdık hissettiriyor. Evet, belki acayip fazla tanımıyorum ama tanıdığım kadarıyla cidden ilgi çekici birisi. Sürekli olmasa bile arada konuşuyoruz, beni çok mutlu ediyor. Konuşurken yüzümden gülümseme eksik olmuyor ve arada bana çok güzel hitap biçimleri kullanıyor, kalbimin duracağını hissediyorum." Hyunjin, Felix'in bu aptal aşık haline kıkırdarken, Jisung havalanmış kaşları ve sonuna kadar açılmış gözleriyle Felix'e bakmıştı oturduğu yerden.

"Sen cidden hoşlanıyorsun!"

"Ne hoşlanması Jisung, feci şekilde seviyor Chan'ı." Hyunjin'in yüzündeki hafif gülümsemeyle kurduğu cümle, Felix'in düşünceli ifadesini dağıtıp yüzüne bir gülümseme yerleştirmsine nefen olmuştu.

"Sanırım..." Felix'in düşünceli sesiyle birlikte Jisung, şaşırdığını belli eden yüz ifadesiyle birlikte tekrar yatmış ve gözlerini yummuştu.

"Vay amına koyayım ya, Felix bile birinden feci şekilde hoşlanıyor, Seungmin manita yapmış, ben hâlâ sağ ele mahkum." Hyunjin Jisung'un açylediği şey ile yüzünü bıruşrurmuştu.

"İuw, Jisung, senin mastürbasyon yaparken düşünmek zorunda bıraktırdın beni, iğrençsin."

"Dorğu, bunun da sikiştiği birisi vardı. Of anam!" Hyunjin bu sefer düşen yüzüyle birlikte derin bir nefes almış ve alt dudağını kemirmeye başlamışı.

"Sikiştiği birisi, doğru ya." O kadar sessizce mırıldanmıştı ki bunu Hyunjin, kendisi bile zor duymuştu.

"Bir dakika! Hyunjin'in Jeongin ile sikişme mevzusunda Seungmin, siki büyükse oturamıyorsun ertesi gün demişti. Bunlar Changbin'le sevişmişler o zaman?!" Jisung yüzünü buruşturmuştu.

"Köpüşümün o cüceyle sevgili olduğunu sindiremedim ben daha, sen bir de bunu söylersen yeminle oturur ağıt yakarım." Felix Jisung'un söylediklerine kahkaha atarken, Hyunjin ortamdan çoktan kopmuştu. Düşen yüzüyle birlikte telefonunu almış ve ayağa kalkmıştı.

"Ben gidiyorum. Bugün okul çıkışında birkaç arkadaşımla ortak proje yapmaya gidecektik, onun için araştırma yapacağım biraz. Hazırlıkaız gitmek istemiyorum. Yurda geçerim." Felix telefonunun ekranını açmış ve saate bakmıştı.

"Ben de eve geçeyim. Mutfakta vakit geçiresim var biraz." Felix'de ayaklanmıştı, ikilinin bakışları yerde gözleri kapalı yatan Jisung'a dönmüştü.

"Sung, sen ne yapacaksın?"

"Ben biraz daha kalayım burada, biazdan çıkarım Changbin ile dalga geçerim, sonra da yurda geçerim." İkili omuz silkmiş ve kapıya ilerlemişti.

"Keyfin bilir." Odadan çıkmış ve evin kapısına doğru ilerlemişlerdi. Kapının yanındaki portmantodan eşyalarını almış ve sessizce kapıyı açıp çıkmışlardı evden.

Jisung ise yayıldığı armut koltukta biraz daha rahat bir konuma gelmişti. uyuyakalacağından habersiz, kısa bir kestirme umuduyla kollarını bağlamış ve sessizliği dinlemeye başlamıştı.

merhabalaaar
nasılsınız iyi misiniz umarım çok iyisinizdir

bu bölüm kısacık bir geçiş bölümüydü, iki veya üçten fazla kez kontrol ettim fakat gözümden kaçan hatalar olabilir, maruz görün lütfen

hazırda üç bölümüm var ve ilerleyen herbir gün birer tane olarak yayınlayacağım

sırasıyla chanlix, hyunin ve minsung olarak yayınlayacağım ve cidden bölümlerden fazlasıyla memnun kaldım ben, umarım sizler de beğenirsiniz

hepinizi çok çok çok fazla seviyorum, yanaklarınızdan öpüyorum herbirinizi

ben kaçanziiii

—anodsy

big dick boys, skzWhere stories live. Discover now