benim oglum sakattir

1.7K 187 35
                                    

Jeongin ile ortak dersleriydi. Ne kadar konuşmak istese de şu an Bayan Park'ın dersiydi ve ses yapması onun açısından pek iyi olmazdı. Derin bir nefes almış ve derse odaklanamamasından ötürü kafasını sıraya koymuş ve camdan dışarıya bakmaya başlamıştı.

Üstündeki gözleri hissedebiliyordu, ne kadar gerilse de yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Kafasını kaldırmış ve düz otururken omzunun üstünden Jeongin'e bakmıştı. Küçük bir gülümseme almasıyla birlikte o da gülümsemiş ve önüne döndürmüştü bakışlarını.

Birkaç saniye sonra sırtına değen parmak ile irkilmişti. Yine omzunun üstünden ona bakmıştı. Jeongin'in gözleriyle elini göstermesiyle kendisine uzattığı kağıdı fark etmiş ve almıştı. Bayan Park'a baktıktan sonra kendisiyle ilgilenmediğini görmesiyle kağıdı açmış ve okumaya başlamıştı.

Öğle arasında antrenmanım var, eğer izlemeye gelmek istersen seni bekliyor olacağım.
-jeongin

Hyunjin dudaklarını birbirine bastırmış ve sırıtmasını engellemeyen çalışmıştı. Sırada duran kalemi almış ve kağıda bir şeyler yazmıştı.

Geri katlamış, Bayan Park'ı kontrol ettikten sonra kağıdı Jeongin'e uzatmıştı. Jeongin, kendisine uzatılan kağıdı alırken, Hyunjin'in elini tutmuş ve fazlasıyla temas etmesini sağlamıştı. Hyunjin dudaklarını ıslatmış, ardından birbirine bastırarak elini çekmişti. Hyunjin önüne dönerken, yanaklarında fark edilen küçük bir kızıllık oluşmuştu.

Açlıktan ölmek üzereyim! Bizimkilerle oturup ilk on dakika bir şeyler yerim, geri kalan sürede sizi izlemeye gelirim. Olur mu?

Jeongin alt dudağını ısırmış ve gülümsemişti. Hızlıca cevap yazmış ve Bayan Park'ı kontrol edip kağıdı Hyunjin'e uzatmıştı.

Elbette bebeğim, karnını doyur ve öyle gel. Dediğim gibi, seni bekliyor olacağım. Ama daha fazla konuşmayalım yoksa Bayan Park cezaya bırakır bizi.

Hyunjin çok ama çok sessiz bir şekilde kıkırdamış, yüzünde yer edinen gülümseme silinmeden kağıdı katlamış ve bir şeyle karaladığı, her zaman yanında tuttuğu defterin arasına koymuştu.

Dersin bitmesine kısa bir süre kaldığını fark etmesiyle derin bir nefes almış ve sıraya koymuştu başını tekrar. Camdan dışarıyı izlerken, üstünde yine bakışlar hissediyordu ve bu yüzünde gitmeyecek bir gülümseme oluşmasını sağlıyordu.

"Yang, arkadaşının yüzünde ders anlatıldığını zannetmiyorum. Lütfen dersi dinle, yer değişikliğiyle uğraştırmak istemezsin beni. Hwang, sen de kaldır kafanı, dersi dinle." Hyunjin kafasını oflayarak kaldırırken, sınıfta ufak gülüşmeler oluşmuştu. Jeongin ise yüzündeki düz ifadeyle kafasını sallayarak onaylamıştı öğretmeni.

"Üzgünüm Bayan Park." Bayan Park gülümsemiş ve dersi anlatmaya devam etmişti. Hyunjin ise, kendisini izlerken yakalanan Jeongin'e gülmemek için kendisi zoru tutmuştu.

-

Ellerindeki tepsileri masaya bırakırken, her biri birer sandalyeye oturmuştu. Felix, Yeonjun ve Hyunjin yan yana otururken, Seungmin, Wooyoung ve Jisung ise onların karşısında oturuyorlardı.

"Siz bizimle oturur muydunuz ya? Manitalarınız nerde?" Hyunjin dalga geçercesine konuşmuş ve yemeğine başlamıştı.

"Soobin'im big dick tayfayla oturuyor şu an. Sizi de bi' sorguya çekmem lazım, o yüzden buradayım. Yoksa hayatımın anlamını sizin için yalnız bırakmazdım." Felix gözlerini devirmişti.

big dick boys, skzOnde histórias criam vida. Descubra agora