iyi ki aşkımsın

415 52 0
                                    

Yastığının altında titreyen telefon ile birlikte irkilerek gözlerini açmıştı. Elini yastığın altına atıp telefonu çıkartmış ve ışığından kamaşan gözleriyle kısık bir şekilde kimin aradığına bakmıştı. Gördüğü isimle derin bir nefes almış ve dönüp yanında uyuyan bedene bakmıştı, bir kolu kendi üzerindeydi. Hyunjin yavaş bir şekilde, onu uyandırmamaya özen göstererek kalkmış ve sessiz adımlarla çıkmıştı odadan.

Çıktığı gibi cevaplandırdığı arama ile, karşı taraftan gelen söylenme bir olmuştu.

"Bu telefon neden geç açılıyor? Seni aramaya vakit harcadığım yetmiyormuş gibi bir de geç açıyorsun telefonu!" Hyunjin sinirle dişlerini sıkarken, balkona çıkmış ve kapıyı arkasından kapatmıştı.

"Uyuyordum baba, saat sabah dört." Balkon demirlerine yaslanırken, bakışlarını birkaç yıldızın parladığı karanlığa çevirmişti. Ay görünürde yoktu.

"Yurtdışındayım, senin için Kore saatini takip edecek halim yok!" Hyunjin gözleirni yummuş ve kafasını öne eğmişti.

"Ne için bana önemli vaktini ayırıp aramıştın?" Telefonun diğer tarafından birkaç kağıt sesine benzer ses duyulmuştu.

"Kulağıma duyumlar geldi, biriyle sürtüyormuşsun." Hyunjin yine sinirle dolarken, alt dudağını dişlemişti sertçe.

"Düzgün konuş." Alaylı bir gülüş duyulmuştu telefonun diğer tarafından.

"Nasıl konuşacağımı sana soracak değilim! Her neyse, magazin seni takip ediyor, elime fotoğraflar ulaştı." Hyunjin bir eliyle saçlarını karıştırmış ve kafasını kaldırıp sokakta gezdirmişti gözlerini.

"Beni sakladığını sanıyordum."

"Üzerimize leke gibi yapıltın, kurtulamıyoruz ki senden! Biri bilgi sızdırmış, kim bilmiyorum. Medyadaki arkadaşlar sağ olsun, bokunu temizliyorlar." Hyunjin derin bir nefes almıştı.

"Ne için aramıştın?"

"Kıt kafan almıyor mu? Magazin takip ediyor diyorum! İğrençliğini gizli tut!" Hyunjin gözlerini devirmişti.

"Sizin itibarınız umrumda bile değil. Mutlu bir hayatım ve ilişkim var, sizin için bozmayacağım. İtibarını çok önemsiyorsan, dostlarınla şirketten para kaçırmayı kesmelisin ve düzgün bir adam olmalısın."

"Şirket benim ulan, düzgün konuş, kes sesini! Senin kendini siktirebilmen için ben itibarımdan olmayacağım! Adımlarını dikkatli at!" Hyunjin elini sıkı bir yumruk yapmışken , sinirden ağlayacak gibi hissediyordu.

"Asıl benimle düzgün koşuması gereken sensin! Size karşı saygımı bir gün bile bozmadan, bana yaşattığınız şeylere boyun eğerek sustum, tek kelime etmedim size. Ben ve hayatım hakkında konuşma hakkına sahip değilsiniz bu yüzden! İtibarınızı bir gram önemsemiyorum ve umarım magazinler çekmeye devam eder ve saklayamazsınız. Başka söyleyeceğin bir şey yoksa, ki değerli vaktinden almayalım onu da kendine sakla. Kapatıyorum ben. İkinizden biri ölmediği müddetçe aramayın bir daha beni!" Hyunjin yükselen sesinin farkında değilken telefonu kapatmış ve arka tarafında kalan koltuğa doğru atmıştı.

Yere çökmüştü bir anda. Omzunu ve kafasını demirlere yaslayıp, bacaklarını kendisine çekmişti ve sıkıca sarılmıştı.

Göz yaşları sessizce akarken, balkon kapısının önündeki bedeni, bulanık gözlerinden zar zor görmüştü. Onu görmesiyle daha da şiddetlenmişti ağlaması.

Jeongin yanına ilerlemiş ve elindeki ceketi Hyunjin'in omuzlarına bırakıp yanına, dizlerinin üstüne çökmüştü.

Hyunjin anında kendisini Jeongin'e doğru bırakmış ve etrafına dolanan kolların kendisini sıkıca sarmasına izin vermişti.

big dick boys, skzWhere stories live. Discover now