saf çocuk hyunjin ve bir takım doğru tahminler

878 110 11
                                    

Seungmin eşyalarını dolaba bırakırken, Hyunjin gereken eşyalarını alıyordu. Felix ise dolaplara yaslanmış dudakları arasındaki lolipop sapını döndürerek emiyordu çilekli şekeri.

"Sizin ilişkiniz çok saçma." Hyunjin'in konuşmasıyla kaşlarını kaldırarak bakmıştı ona Felix.

"Benim mi," Çenesiyle biraz uzaklarındaki ikiliyi göstermişti. "yoksa onların mı?" Hyunjin ve Seungmin aynı anda bakışlarını Felix'in gösterdiği yere çevirmiş ardından gördükleri ikili ile gözlerini kısmışlardı.

Dolaba yaslanmış bir Jisung ve onun hemen önünde, bir elini dolaba yaslayıp onun dibinde duran Minho.

"Anlamlandıramıyorum onları ya, anlamıyorum da değil." Su şişesini dudaklarına yaklaştırmadan önce konuşmuş, ardından suyunu içmişti Seungmin.

"Bunlar üç yıldır sürekli kavga etmiyorlar mıydı? Pazartesi olan olaydan sonra bir anda farklı bir hale büründüler." Hyunjin'in konuşmasıyla gözlerini devirmişti Seungmin, şişesini dolaba koyarken konuşmuştu.

"Sen nasıl bu kadar saf olabilirsin?" Hyunjin dudaklarını büzmüş ve kaşlarını çamıştı.

"Ne ya?" Felix sadece kaşları çatık bir şekilde ilerideki ikiliyi izlerken Seungmin'i dinliyordu.

"Üç yıldır kavga ediyorlar ama biz ne zaman Jisung'un ciddi bir yara aldığını gördük? Ama her zaman Minho pert olmuş oluyordu. Bunun Minho'nun dövememesinden kaynaklı olduğunu düşünmüyorsunuzdur herhalde?" Felix bakışlarını ikiliden çekmeden yanıtlamıştı.

"Minho'nun dövememesi değil, dövmemesinden kaynaklıydı. Bilerek, isteyerek vurmuyordu büyük ihtimalle." Seungmin kaşlarını kaldırmış ve kafasını sallamıştı.

"Aferin civciv, aynen öyle." Tek gözünü kırpmış ve kafasını sallamıştı kendi kendisine, sık yapardı bunu düşünürken. "Minho'da bir işler var ama Jisung'ta da yok değil. Minho'nun ot kullandığını öğrenince gözündeki korkuyu ve üzüntüyü gördüm." Felix ve Hyunjin aynı anda şaşkınlıkla Seungmin'e dönmüştü.

"Ot kullandığını öğrenince mi?!" İkilinin aynı anda kurduğu desibeli yüksek cümleyle gözlerini birbirine bastırmıştı Seungmin.

"Aptallar!" Koridordaki birkaç bakışla birlikte Minho ve Jisung'un bakışları da onlara dönmüştü. Ne kadar insanlar ne dediklerini anlamasa da, bağırışları dikkat çekmişti.

"Bir şey mi oldu acaba, neden bağırdılar ki?" Jisung bakışlarını tekrar Minho'ya çevirmiş ve omuz silkmişti.

"Klasik aptal halleri, şaşırılacak bir şey yok." Minho'nun bakışlarının hala daha oraya takılı kalmasıyla kaşlarını çatmıştı Jisung. Bir elini onun yanağına yerleştirmiş ve kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Dikkatin bende olsun, başka bir şeyde değil." Minho büyükçe sırıtmış ve biraz daha yaklaştırmıştı yüzlerini.

"Öyle mi dersin?" Jisung'un bakışları Minho'nun dudakları ve gözleri arasında mekik dokurken yutkunmuş ve elini onun yanağından çekip kravatına atmıştı.

"Sen gelsene benimle." Onu kravatından çekerek arkasından gelmesini sağlayarak hızlı bir şekilde yürümeye başlamıştı koridorda Jisung. Bu sırada arkadaşlarının önünden de geçse aklının bulanıklığından dolayı onlara dönememişti.

Bu sahneyi hayretler içerisinde izleyen üçlünün ise ağızları açık kalmıştı.

"Jisung kelimenin tam anlamı ile Minho'yu peşinde köpek yaptı az önce." Hyunjin'in söylediği şey ile üçü de kısık birer kahkaha atmıştı.

big dick boys, skzWhere stories live. Discover now