Bir asker ve yârinin hikâyesi...
"Bu sevda
Bende bittiğinde
Sende başlarsa,
Seni asla affetmem."
"Akif Karan," dedim uzun zaman sonra ilk kez konuşurken. İsminin güzelliğine yandım. "Ben senin mesleğinden gocunmuyorum. Aksine gurur duyuyorum. Ama se...
Çok uzun bir aradan sonra yeniden kavuştuk. Sizi çok özledim 🥺🦋
Bölüme geçmeden okuduğunuz tarih ve saati not eder misiniz?
Bölümde az miktarda yetişkin içerik var. O kısma uyarı koydum ancak benim yazdığım sahnelerin ne kadar yetişkin içerik olduğunu bilirsiniz. Fazla detay vermeyi sevmiyorum. Yazdığım sahneler pek yetişkin içerik de sayılmaz sanırım. Uyarı koyma sebebim her yaştan okurumun olması ve bu tarz sahnelerden hoşlanmayanlar oluyor, bu yüzden. Yani okuduktan sonra bu mu yetişkin içerik demeyin... beğenmiyorsanız da başka yazarlarla kıyaslamayın, lütfen.
Keyifle okumanız temennisiyle, sizleri bölümle baş başa bırakıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ELLİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ♤
AŞKA TUTSAK EDİLEN DÜŞLER
♤
Bir çift lâciverte rastladım, kaderim değişti.
Akif Karan Alphankara; kurtarıcım, ilk gönül bağım.
Onun sevgisi bana bu dünyanın ne kadar güzel bir yer olduğunu öğretmişti. Hayatın yaşanmaya değer olduğunu, sadece kötülüğün hüküm sürmediğini ve kan bağına ihtiyaç duymadan da aile olunabileceğini öğretmişti.
Sevilmek insanı güzelleştiriyordu.
Bu şehre gelmeden önce aynalara küsmüştüm ben. Güzel olmak istemiyordum, çünkü sapkın düşüncelere sahip insanların tek istediği güzellikti. Hakan'ın da öyle. O bana güzel olduğumu söyledikçe, kendimden tiksinirdim.
Akif Karan'la bu algım da yıkılmıştı. O zaten bana hep iyi gelendi.
Tabii her güzel giden şeyin peşinden olumsuzluklar da geliyordu. Karşılaştığım ilk engelde böylesine hayalkırıklığına uğramam çok güvenmektendi.
Karşımdaki kişinin tamamen kusursuz olmasını beklemek benim hatamdı. İnsandık, hatalar yapardık. Ancak birini gözünüzde çok büyüttüğünüzde, onun hiç hata yapmayacağını düşündüğünüzde en büyük hatayı siz yapıyordunuz.
Akif'in benimle vedalaşmadan göreve gitmesi kalbimi öyle çok kırmıştı ki, ne kadar özür dilerse dilesin düzelmeyecek gibiydi. Üç gün boyunca gözüme girmeyen uykularla, nerede olduğunu bile bilmediğim eşimin sağlığından endişe etmiştim. Her an ondan bir haber beklemiştim ama gelmemişti.
