Özel Bölüm | Akif Karan & Berceste I

52.9K 4.2K 529
                                    

Selam

Bu kez esas çiftle geldimm

Bu kez esas çiftle geldimm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ci ci ci!"

Aymira emekleyerek bahçedeki civcivleri kovalarken Zuhal annem onun peşinden ilerliyordu. "Kuzum yavaş, dizlerin acıyacak şimdi!" tatlı serzenişlerini zerre duymayan kızım sanki peşinden kovalayan varmış gibi o kadar hızlı ilerliyordu ki üç civcivin peşinden. Sarı fırfırlı elbisesinin içinde onlardan pek farkı yoktu.

"Ci ci!" diye bağırdı ondan kaçan civcivleri durdurmak için. Zuhal annem onun bu bağırışıyla kahkaha attı. "Durmuyorlar mı bir tanem?" deyişiyle Aymira anlamsız kelimeleriyle hoşnutsuzca söylendi. Sanırım bu evet demek oluyordu.

Hayvanları özellikle civciv ve köpekleri çok seviyordu. Babaannesi de pazardan kızıma civciv almıştı geçtiğimiz hafta sonu. O günden beri buraya gelmek ve onları görmek için can atıyordu. Her sabah nene şarkısı dinlememizin başka sebebi yoktu çünkü.

Şu anlık tek kelimeyle yetiniyorduk derdini anlatmasında. Anne, baba, dede ve nene diyebiliyordu. Zuhal anne kızım ona her nene dediğinde acayip mutlu oluyordu. Babaanne demek zor olduğundan nene demeyi öğretebilmiştim. Civciv ve köpek demek yerine onların ismi için kendince heceler uydurmuştu bir de.

Şimdi ise amca kelimesi üzerine çalışıyorduk. Göktürk çok hevesliydi. Zaten gün aşırı bize uğrayıp yeğenini seviyordu. Her gelişinde ya oyuncak ya kıyafet almış oluyordu. Akif de ben de bu durumdan fazlasıyla şikâyetçiydik. Evde oyuncak koyacak yer kalmamıştı Göktürk'ün müsrifliği yüzünden. Ailenin ilk torunu olduğundan biraz şımartıyorlardı Aymira'yı.

İstanbul'daydık altı aydır. Son tayin yerimiz burası olmuştu. Akif'in ailesine yakın olmak, onlarla daha fazla vakit geçirebilmek güzeldi. Haftasonu, hafta içi fark etmeksizin hep bir araydık. Zuhal annem yine bizi rahatsız etmekten endişe ettiğinden çok sık gelmese de Aymira'yı göresi geldikçe evimize geliyordu. İki sene burada olacaktık. Argun abiler ise Kocaeli'deydi. Yakındık birbirimize. Haftasonları görüşüyorduk genellikle.

"Terleyeceksin kuzucum," dedi sonunda benim küçük kaçağı yakalayabildiğinde. Dikkatlice belinden tutup kucağına aldığında civcivlerden uzaklaşan kızım hırçınlaşarak kaş çatmış ve dudak bükmüştü. Babaannesine öfkeli bakışlar atıyordu aklınca. "Nene!" dedi asabice.

Zuhal anne onun bu hâline gülerek yanağından öptü. "Kızma hemen. Gel oturarak sevelim civcivlerini." diyerek yere serdikleri piknik örtüsünün üzerine oturduklarında babaannesi civcivlere yem attığında hemen yanlarına gelmişti paytak adımlarıyla civcivler de.

"Ben geldim," dedim uzaktan izlemeyi bırakıp yanlarına doğru seri adımlarla ilerlerken. Bir saat önce kuaföre giderken Aymira'yı babaannesine bırakmıştım.

"Hoş geldin kızım," dedi annem hemen bakışlarını bana çevirerek. Küçük hanımın ilgisini çekmediğimden olsa gerek bana dönüp bakmamıştı bile. "Hoş buldum anne. Nasıl, güzel vakit geçirebildiniz mi? Çok yordu mu seni?"

KOYU LÂCİVERT SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin