la douleur de l'amour partie 2

587 68 83
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın<3

"Önüne baksana gerizekalı."

Siyah sweetin kapşonu ile sakladığı yüzünü kaldırmadan mırıldadı sarı saçlı.

"Özür dilerim."
İnsanlarla yakın teması sevmezdi son bir yıl. Bu yüzden olduğu yerden  geriledi bir iki adım. İnsanlarla konuşmayıda sevmezdi bu yüzden fazla yüz göz olmadan ordan uzaklaşmak istedi ancak çarpıştığı üst sınıftaki beden buna izin vermeyecek gibiydi.

"Özürde dilermiş küçük ucube."
Alay dolu sesi kulaklarına ulaşınca derin bir nefes aldı. Bu okula burslu bir şekilde devam etmesi için kavgaya karışmaması gerekiyordu.  Aklında sadece eğer bir hata yaparsa Changbinin edeceği hakaretler dönüyordu.

"Özür diledi işte Yuta rahat bırak hadi gidelim."
Yuta az önce önüne bakmadan yürüyen  kendisinden kısa boyludan gözlerini çekip arkadaşı Jeahyun'a  bakmıştı.

"Sen karışma."
Demiş sert sesi ile tekrar diğer tarafa dönüp eğlenmek için bilerek çarptığı bedene bakmıştı. Okulun yeni ve sessiz  kendisine göre sevimli küçük ucubesi onun yeni eğlencesi olabilirmiydi.

"Niye önüne bakmadan yürüyorsun ya  kötü niyetli biri ile çarpışsaydın."
Dudaklarını büzüp alayla konuşurken kısa boylu o görmeden gözlerini devirip yumruklarını sıkmıştı. Bu okulda çarptığı bedenden daha kötüsünü bulmak imkansızdı. Diğer okullarda bile yaptığı zorbalıklarla  nam salmıştı kendisi.

Kafeteryanın köşesinde oturan beşliden en büyük olan gözlerini  seslerin geldiği yere çevirdi. Sessiz çocuk başına bela almıştı.  Karşısındaki beden  Yuta olmasaydı ona yardım edebilirdi ancak bu okulda okuduğundan beri siyah saçlı bedenle bir anlaşmaları vardı. Asla bir birilerinin karşılarına çıkmayacaklardı.
Yinede keskin bakışlarını onların üstünden ayırmadı.

"Özrünü kabul etmiyorum , seni affetmem için istediğimi yapman gerekiyor. Yaparmısın küçük ucube?"
Sarı saçlının şuan küçük bir mucizeye ihtiyacı vardı çünkü biraz daha ileri giderse önünde duran uzun boyluyu gerçekten yere sermekten çekinmiyecek ve müdürün odasında Bay Seo'nun  azarlamasını (?) dinleyeceğini biliyordu.

"Şşşt cevap versene korkudan küçük  dilini mi yuttun?"

Jisung sonunda koluna dürtüklenen parmaklardan sıkılmış olacak ki  eğdiği başını sertçe kaldırıp karşısındaki uzun boyluya  keskin gözleri ile bakmıştı.

Bütün kafeterya nefesini tutmuş okulun zorbasını ve sessiz asosyal çocuğunu izliyordu. Genelde Yuta gözüne ezik bir öğrenciyi kestirir ve istediğini alana kadarda rahat bırakmazdı herkes bunun farkındaydı peki  sessiz çocuğa bunu yaptırabilecek miydi?

Jisung kaldırdığı başı ile önündeki bedene bakarken Yuta parmağı ile dürtüklediği koldan elini uzaklaştırmış ve alaylı gülüşlerinden birini  yine yüzüne yerleştirip konuşmuştu.

"Nur yüzünüde görebildik sonunda. Seni çirkin düşünmüştüm. Ama idare edermişsin be ucube. Şimdi ne istediğime gelecek olursa-"
Sözleri jisungun sesi ile kesilmişti.  Bütün kafeteryada çıt çıkmadığı için yankı  yapan sözler duvarlara çarpıp tekrar tekrar Yuta'nın kulaklarına ulaşmıştı.

"Seninki  gibi aklım bir karış havada yürüyüp etrafa aval aval bakacağıma başım önde yürürüm daha iyi. Senin beni affetmen sikimde bile değil, eğlence arıyorsan gidip  kendini parmaklayabilirsin ancak beni ilgilendirmiyor."

Sözler tüm kafeteryanın ağzı açık ve hayretler içinde  Jisunga bakmasını sağlarken Jisung yere düşen eski ama herşeyinden değerli defteri  eğilip eline alarak doğrulmuş üstündeki tozu silmişti. Yuta bu  savunmasız anından faydalanarak ona sokulmuş ve aniden karnın alt kısmına sıkı bir yumruk atmıştı. Jisung hissetiği darbe ile sessizce inlerken Yuta kulağına doğru eğilip konuşmuştu.

nepenthe MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin