la douleur de l'amour partie 14

424 54 5
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın<3

Minho

Sabah  kahvaltı yaptığımız  kafe de neler oluyor tam olarak bilmiyorum.  Sabah arka bahçede jisungu Yutanın elinden kurtardıktan sonra  sonunda karşımdaki dörtlü ile  okul çıkışı konuşmaya çalışıyordum. Jisung Seo hoca ile ayrılmıştı bizimle yada benimle konuşmak istemiyor gibiydi. Belki de kalbini  gerçekten kırmıştım onu küçük gördüğüm için. Zaten insanlarla muhatap olmadığı için zorbalanırken, söylediklerimle hatalı olan bendim.

Seungmin ve jeongin karşılarındaki bizi  izleyerek kahkaha atıryordu felix ise kendisini koruması için önüme atığı sevgilisini şimdi elimden kurtarmaya çalışıyordu.

"Hyunjin yemin ederim ki bütün öfkemi senden çıkarırım. Otur şuraya sessizce bekle."
Hyunjin bu savaşın galibinin benim   olduğumu ilan etmiş ve rahat sandalyesine oturmuş  şimdide bizi izlemeye başlamıştı diğer ikili gibi.

"Bilerek onu üzmedim Felix. Yutaya kafa tutan oydu yinede ben gidip kurtardım onu. Size daha öncede dedim Yutayla yüz göz olmayın diye. Onun yüzünden sikik herifle konuşmak zorunda kaldım."

Felix jisung   hakkında böyle rahatça konuşmama  sinir olmuştu. Hayır daha bu sene tanıdığı birini  nasıl bu kadar çabuk benimsemişti ki. Hyunjinin ile sevgili olmaları bile üç sene sürmüştü.

"Yeter hyung. Ne sızlandın. Ayrıca nerden biliyorsun da  rahatça onun hakkında böyle konuşuyorsun?  Bir bildiğim var ki onunla arkadaş olmak ve onu korumak  istedim . Bundan sonra istemiyorum deyip geç. Seni zorlamam."

"Sen biliyorusun galiba bizede söyle sebebini neden bu kadar çok onunla ilgileniyorsun ? "

Kesinlikle o çocuğun hakında bizim bilmediğimiz bir şeyler biliyordu. Söylemesi belki doğru değildi ama yinede bizim o çocuğu rahatça aramıza tamamen alabilmemiz için bilmemiz gerekiyordu.

"Biliyorum tabi. Hatırlıyormusunuz okulun ilk ayı size bir çocuğun tuvalete bağırarak ağladığını sonrada müdürün herkesi çıkardıktan sonra Bay kang ile geldiğini onu kucaklayıp çıkardıklarını söylemiştim."

Pür dikkat onu izleyip dinliyen üçlüye baktım  benim gibi felixte bakmış  dudakları kıvrılmıştı ama  benden aldığı onayla devam etti.

"Şapkayla yüzünü kapatıp çıkartıkları için kim olduğunu tam göremedim. Bende ondan sonra tuvalete girdim. Orda  eski bir defter buldum . Yere düşürmüş ağladığı zaman yada çıkarken. Müdürün odasına vermeyi düşündüm ama beni biliyorsunuz seung hastalığını bana da bulaştırdı. Ama okuduktan sonra hemen götürdüm zaten."

İmalı bakışlarımızla sonlara doğru hemen kendini savunmuştu.

" Neyse alıp açtım. İçindekileri ilk başta anlamadım. çünkü şiir yada şarkı sözlerine benziyordu bazıları ,müzik ile uğraştığı için normal olduğunu düşünüdüm sürekli müzik odasına gidiyor ve gitarını yanından ayırmıyor.  Ama  sayfaları çevirdikçe yarısının bir günlük olduğunu gördüm."

Anneleri korku hikayesi anlatırken etrafında oturan dört  çocuk gibi dinliyorduk felixi ortamın heyecanı nedense artmıştı. Onunla beraber bende nedensizce heycanlanmıştım.

"Günlükte yaşadıklarını yazmıştı.
Onuncu sınıfı bitirip aşık olduğu adamla yaptığı gelecek planlarını, gelirken ailesini geride bıraktığı için hissetiği pişmanlığı, sevgilisi ile taşındıkları küçük evdeki anılarını. Gün gün hepsini yazmıştı. Ama iki ay sonra yazdıklarının mürekkepleri hep dağılmıştı yazarken ağlamıştı galiba."

nepenthe MinsungWhere stories live. Discover now