6. BÖLÜM - BEKLENMEDİK

47K 729 63
                                    

Kadına olumlu anlamda başımı sallayarak asansöre doğru yürümüştüm, birkaç saniye beklememe kalmadan asansörün kapıları aralandı ve içinde iki kadın belirdi, ikiside bana kısa ama iş görür bakış attılar. Bu bakışın sebebini anlamamıştım, asansöre bindiğim an birden eğildiler ve korkuyla bir adım geriye attım, çok geçmeden bunu selam vermek için yaptıklarını anlamıştım. Gergin bedenim iyice kontrolden çıkmıştı, kızlar asansörün kapıları kapanmadan aşağıya inmiş ve aralarında bir şeyler konuşarak uzaklaşmışlardı.

On altıncı katın düğmesine basmış ve asansörün hareket etmesiyle gözlerim asansörde bulunan saate kaymıştı.

KESKİN KIRAÇ

Keskin bir çıkış yolu arıyordu, sürekli dosyalara ve kayda geçmiş verilere bakıyordu ama bir sonuca varamıyordu.

Odasının kapısı çaldı ve bu gerginliğini yansıtmayacak bir tonda kapıyı çalan kişinin içeri girmesini söylemişti. Baran, Banu'nun erkek kardeşi bir nevi babasının şirketinin hissedarı sayılırdı. Keskin içinden küfürler savurdu ve tüm dikkatini dağıtan kişiye döndü.

"Baran?"

Baran gözlerini Keskin'in elindeki kağıtlardan çekti ve dudaklarını araladı.

"Efendim, 'enişteciğim' "

Son kelimesini bastırarak söylerken Keskin tekrar sınanmak üzere olduğunu anladı ve kağıtları masanın üstüne atıp sandalyesine yaslandı. Baran, Keskin'in yüzünü bilmiyordu, bu yüzden Keskin attığı adıma dikkat etmek zorunda gibiydi.

"Neden geldin?" Baran bu soru ile omuz silkti ve kağıtları gözüyle işaret etti.

"Üzücü, kaybediyorsun bu sefer sanırım."

Keskin çok laubali olmayacak şekilde alayla güldü.

"Kaybetmek mi? Daha önce duymadığım bir kelime olsa gerek."

Baran elini yumruk yaptı ve Keskin'e bir tane sallamamak için kendini zor tuttu.

"Sadece alman gerekeni alana kadar bizimlesin, değil mi?"

Keskin önünde yeteneksiz ve baba parası olmadan bir adım ileriye gidemeyen kişiye baktı, baştan aşağı süzdü.

"Ben gidince bolca iş kaybedeceğinizi biliyorsun, bundan korkmuş olmalısın."

Baran derin bir nefes aldı ve Keskin Kıraç'a gözlerini yumdu.

"Sabahtan beri yok olmuş projenin derdindesin, sivil hayatında bile iş düşünüyorsun dahası gözlerin ile insanları terbiye ediyorsun. Ben, sen gidince iş kaybetmekten korkmuyorum, ben senin içindekinden korkuyorum Keskin Kıraç, rakibin olacak olmamız korkutuyor beni ve bizi. Sen göründüğünden farklı bir adamsın."

Bu cümleler Keskin'i germiyor aksine egosuna bir dokunuş oluyordu. Keskin oturduğu yerden kalktı ve Baran'ın önüne ağır adımlarla geldi, karşısında durdu. Boyu Baran'a göre birkaç santim daha uzun olan Keskin göz kapaklarını aşağıya devirerek karşısındaki silüete baktı.

"Senin," dedi dudağının bir kenarını kıvırarak "senin bildiklerin yanında benim şüphe ettiklerim daha gerçek."

Baran konuşmak üzere dudaklarını aralasa bile fırsat bulamadan bir adım daha atarak iyice kendisine yaklaşan adamın tehditkâr yüzüyle karşılaştı.

"Duyduklarım hoş değil Baran, hiç hoş değil. Geleceğin iş adamlarından biri olacağın gerçeğini sana unutturacak kadar pek çok şey duydum ama sence sadece duydum mu?"

Baran'ın göğüs kafesinde bir baca dumanı kadar nefes dolup taştı, sanki nefes almayı unuttu. Keskin'den uzaklaşmak istiyor lâkin onun bildikleri kadar bilmedikleri ama olduracakları da korkutuyordu.

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin