12. BÖLÜM - YAPABİLİR Mİ?

45K 746 211
                                    

40 bin okunma mı?
Kısa süre içinde 40 bin okunmaya ulaşmak mı?
Bazılarınız "abartıyorsun, yazar" dese bile bu benim için büyük bir başarı demek.

Ben kendimle değil sizinle gurur duyuyorum çünkü bir kitaba başlamak ve devam etmek bence sabır gerektirir. İstediğiniz her şeye ihtimal vererek okumak, sabır gerektirir.

Ben kendimi tecrübesiz olarak görsem dahi bazılarınızı memnun etmenin onuru içindeyim.

Hepinize minnettarım, hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.

•••

"Derhal o kayıtları istiyorum, yukarı getir."

Keskin Kıraç bana bakmadan direkt yukarı kata çıktı ve gözümden akıp yanağımdan süzülen o yaşla arkasından bakakaldım.

••• YENİ BÖLÜM
(şiddet ve çok ağır küfür içeriyor)

Keskin Bey yukarıya çıktı... belki birkaç dakika, belki o çıkalı bir saat oldu, ben olduğum yere çivilenmiş durumda boş bir duvara bitmiş geleceğimi çiziyordum.

Kulaklarımda uğultular vardı, belki kalbim tir tir titriyordu.

En az on kişinin gözünü bedenimde hissediyordum. Herkes bir sonraki hareketime odaklanmış gibiydi, gözlerim etrafımda gezdi. Hiç kimse bana doğru bir adım bile atmıyordu, belki onları korkutan Keskin Kıraç gazabıdır.

Mama'ya baktım, gözlerindeki o çaresiz ifadeye "ah be kızım! Nasıl kurtaracağım seni?" der gibiydi.

Harika, Balın, Ateş, Diğer kızlar... Evet o pezevenk, Ateş!

Gözlerim ona nefret kustu, kendini Keskin'in baskısından kurtarmak için beni yakmıştı!

Dudaklarımı ısırdım, gözlerimden öylesine yaşlar boşalırken. Derin nefeslerim hıçkırık oluverdi. Üzerimdeki yük ağırladı ve koltuğun başlığından destek aldım.

Birden topuklu ayakkabıların merdivene buluşan sivri topukları, ve bir yılanın tıslarcasına attığı pişkin kahkahaları duydum.

Afra... Lânet sürtük! Pişkin bir tavırla sırıtıyordu. Kayıtları Keskin Bey'e vermenin hazzındaydı.

Anında vücuduma bir enerji doldu, bu enerji güç olarak bana döndü. Avuç içlerime tırmanan bu güç, sinirlerimden tüm vücudumu ele geçirdi ve gözlerim döndü.

Afra'ya koşarak atıldım, beklemiyordu. Yüzüne attığım tokatla sarsılan başını yakaladım ve saçlarını elime doladım. Ağzıma gelen küfürleri ediyor, ağzımdan tükürükle boşalırcasına bağırıyordum. Saçlarından çekmem bedenini yere yığdı, birkaç adım onu yerde sürüklememe kalmadan kollarıma bir çok el atıldı ve onu ellerimden kurtarmaya çalıştılar. Bu daha da öfkelendirdi, beni ne kadar çekerlerse çeksinler ellerime doladığım saçları kurtarmıyorlardı.

Aniden güçlü kollar belime dolandı ve beni havaya kaldırarak sertçe çevirdi. Ani hamleyle başımı çevirdim ve yere indim.

Ateş, orospu çocuğu!

"Pislik herif!" diye tısladım, üzerine attığım birkaç adımla o da adımlarını geri attı. Bana bir el kaldırması dahi ölüm meleğinin Keskin Kıraç olduğunu ona bildiriyordu.

"Her şey bitti mi sanıyorsun?! Refaha ereceğini mi sanıyorsun pezevenk?!"

Yutkunduğunu gördüm, birkaç kez dudaklarını araladı. Hızla dudaklarını yakaladım ve büzerek sıktım. Geriye giden adımları durdu.

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin