42. BÖLÜM - YAKIŞMIYORUZ

9.2K 559 103
                                    

Keskin bunu istemiyordu, bu yüzden onay içeren herhangi bir cümle sarf etmedi.

"Hera'nın babasını geçmişten bu yana tanıdığını ona söylemelisin."

••• YENİ BÖLÜM ••

Keskin gözlerindeki yoğun his ile Demir'e bakıyordu. Fakat Demir bozuntuya vermeden devam etti.

"Bu kız ne zaman hayatına girdi, işte o zaman duygusuz bir herif olmadığına inandım."

Keskin yavaşça Demir'in önüne geçip, karşısındaki sandalyeye oturdu.

"Hera bunu bilmeyecek, şimdilik."

Cebinden çıkardığı sigara kutusundan bir dal alıp, Demir'e uzattı. Demir geri çevirmedi.

"En kısa zamanda söyle, bitsin şu mevzu."

Keskin sigarasını dudakları arasına sıkıştırıp ucunu ateşe verdi ve ciğerlerine kadar soluyup serbest bıraktı.

"Artık anla, Hera hayatımda olan tek şey değil Demir ama tek kadın. Şu konuyu kapat, ondan daha önemli işlerim var."

Demir güldü ve sigarasının külünü yavaşça yere serpti. Keskin sigaradan dökülen küle odaklandı, daha sonra Demir'i buldu gözleri.

"Gece öyle demiyordun ama, Keskin."

Keskin tekrar kabuğuna çekilmeye çalışıyordu, bu kadar yalın olmak istemiyordu ve Demir bunu anlamıştı.

"Hera ve senin için bir basın toplantısı ayarlayacağım. Kızın kendini açıklamaya fırsatı olur be..."

"Bunu yaparsan, seni yok ederim Demir. Onu daha fazla insanlara malzeme edemem, oyuncak değil."

Demir, sözünü kesen arkadaşının yüzündeki ciddiyeti bir hayli net görüyordu.

"Pekâlâ öyleyse, ama Hera'yı gerçek hayattan soyutlama. Olur mu?"

Keskin gözlerini devirdi ve kapıyı gösterdi.

"İlgilenmen gereken evraklar var sanıyorum Demir, bence kendini daha fazla meşgul etme."

Demir ayağa kalktı "hay hay efendim, hay hay." diyerek güldü, kapıya yöneldi. Keskin arkadaşının gevşek bir karakteri olduğunu düşünmeye devam ederken, Demir sigarasını yere atıp izmaritini ayağıyla ezdi.

"Banu ya da Baran her an haklarını aramak için başının etini yemeye gelebilir. Çok ararsın beni Keskin."

Keskin iç sıkıntıyla ofladı, Demir ise o sırada odadan ayrıldı. Şimdi düşündüğü tek şey Hera'yı nasıl ikna edeceğiydi. Başka hiçbir şey düşünemiyordu.

Masanın ucunda duran telefonuna uzandı ve rehbere girip Hera'nın numarasını aradı. Telefonu usulca kulağına götürüp arkasına yaslandı.

Telefon birkaç kez çaldı, Keskin kapatmak üzereyken Hera'nın naif sesini duydu.

"Efendim?"

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin