UYARI: Kitap +18 bu yüzden yaş sınırı altında kalan kişilerin ve rahatsız olacakların okumaması rica edilir.
------------------
"Neden utanıyormuş gibi davranıyorsun? Seks işçisi olan bir kaltak değil misin, Hera?"
Dişlerimi sıktım ve ellerimi yumru...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi ki doğdun güzel okur! ------------
Keskin tekrar gazeteciye baktı ve öfkeyle yüzüne yaklaştı. Bu sırada kameraların flaşı ikiye katlandı.
"Haddine mi ona dokunmak?"
••• YENİ BÖLÜM •••
O sırada korumaların arasından geçip Keskin'i gazeteciden ayıran kişi Akif oldu. Keskin kolunu tutan Akif'e baktı ve omuzlarını gevşetti. Birden üzerimize yığılmak isteyen gazeteciler sanki geri adım attı fakat hiçbir kamera eksilmedi, hepsi eline büyük bir haber geçirmişti.
Keskin yavaşça bana döndü, dönerken etraftaki gazetecilere oldukça sert bakışlar gönderdi. Birçoğu dilini yutmuş gibiydi.
Aniden elimi tuttu ve önümüzde bizi korumak için bekleyen korumaları itip restoranın yolunu tuttu. Tek bir gazeteci bile arkamızdan koşmadı.
Sanırım bu tarz şeylere alışıyordum, insanlar oldukça patavatsızdı.
Restoranta girmek üzereyken Akif bizi durdurdu.
"Efendim, arzu ederseniz gözünü korkutalım."
Keskin başını hayır dercesine salladı.
"Dava açacağım, en kıyağından. Hakkında ne sik bulabilirseniz getirin."
Akif onayladı, ve yanımızdan ayrıldı. Hâlâ Keskin'in elleri ellerimi tutuyordu ve avuç içlerim çoktan terlemişti.
Ansızın saçlarıma daha sonra ise alnıma bir öpücük bıraktı. Gözlerimin içine güven veren bir bakış bıraktı ve bir şey demeden içeri soktu beni.
Bir çalışan bizi görür görmez koşarak yanımıza geldi ve yeleğini ilikledi.
"Sizin için üst katı kapattık efendim, sizi oraya alacağız. Kimsenin girmesi mümkün olmayacak."
"Keşke kapıya da bir iki koruma yerleştirseydiniz."
Çalışan korkuyla nedenini sordu Keskin ise cevap vermeyip merdivenlere yürüdü. Elimin üzerini parmağıyla okşuyordu.
Adım seslerimizin boğuk yankısı merdiven koridoruna yayılırken kapı önünde bekleyen iki adam bize üst katın kapısını araladı.
Keskin duraksadı ve içeriyi gösterdi, bana öncelik tanıyordu. Ufak bir tebessümden sonra içeriye girdim.
Duvar yerine uzun camlar ile dekor edilmişti, güzel bir deniz manzarası karşılıyordu. Tam ortada bir yemek masası, mumlar ve güller.
Sıradan bi' yemek yiyeceğimizi sanıyordum. Loş ışık altındayken Keskin yemek masasına yaklaşıp sandalyemi çekti, adımlarım onu buldu.
