Motor yarışlarının gözde ismi olan Demir Atasoy, yıllardır kendisine platonik olan genç kız ile talihsiz bir şekilde ansızın tanışır ve tatlı serüvenimiz başlar.
İnsan yaşadığı yerden koparmış. Kırıldığı kalpten gömülürmüş. Yandığı ateşte kül olup...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerim dolarken ayaklarım benden habersiz geriliyordu. Odada yankılanan tok sesle birlikte bir şeye çarptığımı fark etmem uzun sürmemişti.
Demir'le Starter kız ayrılırken Demir'in gözleri anında beni bulmuştu. "Efnan?" Hızlıca hatta koşar adımlarla çıktım odadan. İçli içli ağlamaya başladığımda göz yaşlarımı bir çırpıda silip motora doğru ilerledim. "Efnan!" Demir'in arkamdan bağırmasını umursamadan motora binip kaskımı takmadan çalıştırdım motoru ve hiç beklemeden kaçtım oradan.
Ne sanmıştım? Beni öptü diye onun da benden hoşlandığını falan mı? Hayır işte! O Demir Atasoy'du. Etrafında o kadar güzel, seksi kız varken o beni ne yapsın ki! Umrunda bile değildi beni öpmek! Benim duygu sandığım bu hisler Demir için basit bir öpücüktü. Öyle bir basitti ki hem de, önüne gelen herkese sunuyordu belli ki.
İlerlemeye devam ederken arkamdan sinyal yakan Demir'in motorunu fark ettim. Soğuk tüm bedenimi ele geçirirken daha da yüklendim gaza. Onunla konuşmak istemiyordum. Onu şu an görmek bile istemiyordum. Eğer konuşursak hiç iyi olmazdı.
Dikiz aynasından baktığımda durmam için el işareti yaptığını gördüm ama durmayacaktım, aksine daha da hızlandım. Kaskım olmadığı için soğuk başıma işliyordu adeta fakat bunu umursayacak durumda değildim şu an.
Gözyaşlarım rüzgarın etkisiyle gözümden akıp soğukluk hissi verirken daha fazla dayanamayıp sahilin kenarında durdurdum motoru. Demir'de hemen arkamda durmuştu ve öfkeyle indi motordan.
"Sen ne yapıyorsun! Kafanda kask bile yok bu kadar hız yapmak nedir!"
İçime dolan sinirle ona çevirdim başımı. "Seni ne ilgilendirir!" diyerek öfkeyle soludum. "Sen gidip o kızla öpüşmeye devam etsene, ne diye geldin peşimden!?"
Yanıma gelip kolumu tuttu. "İn aşağı, buz gibi olmuşsun."
Kolumdaki elini ittim. "Bırak!"
"Neden geldin oraya," diye sordu sakin bir ses tonuyla. "Ne diye kaçtın birden?"
Hayretle alt dudağımı dişleyerek ona döndüm. "Özür dilerim ya, bozdum değil mi öpüşmenizi!?"
"Efnan," diye bağırdı. "Boş konuşma, sana bir şey soruyorsam cevap ver!"
Motordan inip karşısına dikildim. "Cevap mı istiyorsun Demir Atasoy?" İçime dolan öfkeyle güldüm çıldırmış gibi. "Evet, beni öptüğün için aptalca hislere kapıldım! Senin de benden hoşlandığını falan düşündüm ama yanılmışım, senin için basit bir öpücükmüş sadece! Öyle bir basitmiş ki hem de önüne gelen herkese sunuyormuşsun zaten."
