Motor yarışlarının gözde ismi olan Demir Atasoy, yıllardır kendisine platonik olan genç kız ile talihsiz bir şekilde ansızın tanışır ve tatlı serüvenimiz başlar.
İnsan yaşadığı yerden koparmış. Kırıldığı kalpten gömülürmüş. Yandığı ateşte kül olup...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Toygar ışıklı - Bırak Sende Kaybolayım
1 Hafta Sonra...
Aşk beklenmedik anlarda gelen mutluluklarla bilinirdi. Eğer doğru kişiyse, aşk paha biçilemez bir duygu olurdu. Her zaman mutluluk verdiği söylenemezdi. Doğru kişi bile olsa aşk üzmeden mutlu etmezdi.
"Nereye çiçeğim?" Anneme çevirdim başımı. Işıldayan gözleri üzerimde geziniyordu. "Çok güzel olmuşsun."
Üzerime giydiğim krem rengi, diz üstü çiçekli elbiseyi düzelttim. İnce askılı ve kalp yaka tatlı bir elbiseydi. "Teşekkür ederim annem." Yanına yaklaşıp ellerini tuttum. "Demir'le dolaşacağız biraz."
Yüzüme yerleşen koca gülümsemeyle başımı salladım. Bir haftadır yaramın iyileşmesi için dışarı çıkamıyordum. Bu sayede annemle de vakit geçirebilmiştik. Tek kötü yanı Demir'i pek görememek olmuştu. Onun dışında arıyor, geceleri gelip pencereden bana bakıyordu. Dışarıya çıkmak, sarılmak istesem de soğuk olduğu için izin vermiyordu.
Neyse ki bugün hava güzeldi.
Ayağa kalkıp annemin ellerini bıraktım. "Yağmur gelir birazdan. Çıkıyorum ben."
Gülümsedi. "Görüşürüz çiçeğim," derken, sesi sıcacık çıkmıştı.
Eğilip yanağına derin bir öpücük kondurdum. "Görüşürüz anneeemm." O gülümsemeye devam ederken antredekiayakkabılıktan beyaz yüksek taban sporları alıp ayağıma giyindim. Bugün bilerek saçlarımı tepeden vurup, gerisini açık bırakmıştım. Nedense dalgalı dalgalı bir hoş duruyordu. İlk defa dışarıya çıkarken hafif de olsa makyaj yapmıştım. Gülümserken, saçlarımı geriye doğru itip telefonumu ve beyaz askılı mini çantayı alıp çıktım evden.
Demir'in yanına geleceğimden haberi yoktu. Bugün ona sürpriz yapmak istemiştim. Bugün ben onun evine gidecektim.
Salak salak gülmeye devam ederken bahçeden de çıkıp kapıyı kapadım. Sonrasında seke seke Demir'in evine doğru yürümeye başladım.
Eve geldiğimde zili çalmadan Demir'in verdiği anahtarla açtım kapıyı. Anahtarı bana bir hafta önceden vermişti. İçeriye girip kapıyı yavaşça kapadım ardından parmak uçlarımla yavaş yavaş merdivenleri çıktım. Demir'in odasına ulaştığımda sessizce kapıyı araladım. Üstü çıplak bir şekilde yatakta sırt üstü yatıyordu. Kollarını yastığa dolamış, yorganı kalçasına kadar örmüştü.
