UFAKLIK | Daddy Issues ✓

68. BAYRAM ÖNCESİ 🍭

Oy vermeyi unutmayın ballarım.

🍭

Gözlerimi açtığımda hissettiğim huzur anlatılamazdı. Sevdiğim adamın kokusu içime dolarken gözlerimi açtım. Görüş açıma giren o kusursuz yüzünü belki de saatlerce izleyebilirdim. "Demir," dedim, elimi yanağına koyarken. Baş parmağımla şakağını okşamaya başladım. "Uyan, sevgilim."

Neredeyse üç gündür evden çıkmamıştık. Artık dışarıya çıkıp bir şeyler yapmak istiyordum. 

"Hı," diye mırıldandı, ama gözlerini açmadı. Beni belime sarılıp kendine çekerken hala gözleri kapalıydı.

"Amma düşkünsün uykuna!"

Dudakları yanağımı bulurken "Sus da uyu ufaklık." diyerek, bana söylendi.
Pes edip başımı kollarına koyarken derin bir nefes aldım. Dün gece bizim için çok güzel geçmişti. Yani, Demir'i bilmem ama benim için şu üç gün ciddi anlamda güzeldi. "Ne oldu?" dedi başını kaldırarak.

"Ne olmuş?" dedim şaşkınca.

"Ne bileyim, sessizleştin."

Kaşlarımı kaldırdım. "Uyu dedin ya?"

Eğilip göğsüme yatarken "Uyuma," dedi çocuk gibi. "Sesini duyayım." Güldüm kendi kendime. "Ha şöyle." dedi keyifle.

Ellerimi çıplak omuzlarına yerleştirdim. Nasıl kası vardı zalimin oğlunun. "Acıktım ben," dedim sırtından dürterek. "Kalk da bir şeyler yiyelim."

Başını kaldırıp yüzüme baktı. Bir gözü kısık, diğeri kapalıyken aşırı tatlı duruyordu. Ben bu haline gülerken o da gülüp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. "Kalk hadi." dedi, geriye çekilirken.

"Hı hı."

Demir kalkıp odanın içindeki banyoya ilerlerken ben de örtüyü üzerime dolayıp kalktım yataktan. Giyecek birkaç parça kıyafet çıkarıp yatağın üzerine koydum. Demir de o sırada banyodan çıkmış yüzünü kuruluyordu. Bana dönüp arsız bakışlarıyla süzerken dudağının kenarı kıvrıldı.

Yanından geçip banyoya girmeden önce "Röntgencilik ayıp değil mi?" diyerek güldüm. Onun erkeksi kıkırtısı kulağıma iliştiğinde suyu açıp kısa bir duş almak için örtüyü kenara bıraktım.

❥❥

Üzerime siyah, askılı bir elbise giyinip saçlarımı da kurutmuş ve açık bırakmıştım. Demir odada yoktu, sanırsam aşağıya inmişti. Onun peşinden aşağıya indiğimde mutfakta olduğunu gördüm. Elinde bir kaseyle yumurta çırpıyordu. Üzerine siyah bir tişört ve gri bir eşofman giyinmişti.

"Röntgencilik ayıp değil mi?" dediğini duydum Demir'in. Bana bakmıyordu ama geldiğimi nasıl görmüştü?

"Çıplak değilsin." dedim ve gülerek yanına gittim. "Hem, ne yapıyorsun sen öyle?"

Kaseyi bırakıp güldü. "Sana omlet yapacağım." Maydonozları doğrarken göz ucuyla bana döndü. "Tavayı çıkarır mısın güzelim?"