UFAKLIK | Daddy Issues ✓

38. SORGU

(:

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Şarkı; Ceza - SusPus

🫂

Demir, adamın sesini duyar duymaz başını adama çevirdi. İki adam kollarından sıkıca tutuyordu. Yüzüne yerleşen ifade o kadar korkunçtu ki, o adamı bakışlarıyla öldürebilirdi. "Senin," dedi iğrenir gibi, durdu. "Sen..."

"Sınırlarını zorluyorsun," dedi adam yeniden. Elindeki bastonu kaldırarak Demir'i işaret etti. "Sınırlarını çok fazla zorluyorsun, oğlum."

Ağzım şaşkınlıkla açılırken gözlerim Demir ve o adam arasında gelip gidiyordu. Demir'in yıllarca çektiği acıların sebebi olan babası bu adam mıydı? Yaşattığı onca şeyden sonra oğlunun karşısına ilk kez bu şekilde mi çıkıyordu? Anın verdiği telaşla bacaklarımın titrediğini hissediyordum.

Yaşlı adam yapmacık bir gülüşle parmağını salladı. Bu işaretinin ardından Demir'i tutan adamlardan birisi dirseğini Demir'in karnına geçirmişti. "Yapma!" diyerek öne atıldım fakat birisi kolumdan tutmuştu. "Bırak!" diye inledim, kolumu çekmeye çalıştıkça daha da sıkıyordu.

"Bırak lan kızı!" Atakan bağırdığında bir yumruk da o yemişti. İki adam da onu tutuyordu.

Demir başını kaldırıp arkamdaki, beni tutan adama çevirdi. "O parmaklarını tek tek kıracağım Cahit!" Sözleriyle yüzüne bir yumruk daha atmışlardı. Öz babası oğluna bunları nasıl yapabiliyordu?

"Eğer," bağırarak yaşlı adama döndüm. "Eğer bunu tekrarlarsan senin için hiç iyi olmaz!"

Kahkahalarla güldü sözlerime. "Sen," dedi küçümser bir ses tonuyla. "Kimsin?"

"Eğer onlara bir şey olursa-"

"Efnan!" diyerek susturdu Demir beni. Gözlerindeki ifade sus der gibiydi. Konuşup başımı belaya sokmamdan korkuyordu, ama onun gözlerinden ateş çıkıyordu. "Cahit, kızı bırak," dedi dişlerinin arasından.

Cahit, sanırsam arkamdaki adamdı. Kolumu sıkıca tutuyordu. Sorarcasına yaşlı adama çevirdi başını. Yaşlı adam gözlerini yavaşça kapayıp açtığında kolumu bırakmıştı. Elimi koluma koyup sıvazladım, gerçekten de çok ağrıyordu. Adeta kemiğimi kıracaktı şerefsiz!

"Şimdi sana seçenek sunuyorum, oğlum." dedi yaşlı adam, alaylı gözleri Demir'in üzerine geziniyordu.

Demir öfkeli bir nefes vererek "Bana bir daha oğlum deme lan!" diye kükredi. "Senin tek oğlun vardı o da artık ölü!"

"Demir," diyerek yükseldi yaşlı adam. Gözlerindeki öfke içimi titremişti. "Dua et, abine bir şey olmasın Demir..."

Demir kahkaha atmaya başladığında yaşlı adamın çenesi kasılmıştı. "Olmasa bile," diyerek çenesini dikleştirdi Demir. Yüzündeki gülüş yerini öfkeye bırakırken yutkundu. "Onu öldüreceğim. Şimdi olmazsa yarın, yarın olmazsa diğersi gün. Onu, elbet öldüreceğim."

"Sen ne yaşıyorsun lan!" Yaşlı adamın öfkeli sesiyle Demir'in arkasında duranlar bir yumruk daha geçirmişlerdi karnına. "Eğer abine bir şey olursa, senin nefesini bizzat kendi ellerimle keserim oğlum."

Demir'in kolundaki yara kanıyordu. "Yapmayın!" Bağırarak Demir'e doğru yaklaştım fakat o adam yine kolumu tutmuştu. Yaşlı adam bastonuna basa basa kapıdan çıkarken, kolumu tutan adam öyle bir çekmişti ki beni, sırtım bedeniyle buluşmuştu. "Bırak!"