45. ÖLÜMCÜL DÖVÜŞ

19.6K 801 284
                                    

Selamlar! Oy verip, bol bol yorum yaparsanız sevinirim.

Hepinizi Beyaz Şeytan'a da beklerim, özellikle de güçlü kadın karakter arayanları. (;

Keyifli okumalar. <33


🥊

"Ne olduğunu anlayamadım," dedim, merakla Nur'un arkasından bakarken. Cengiz de hemen peşinden çıkmıştı.

Melis arkalarından gitmek istediğinde, Atakan kolundan tutarak durdurmuştu onu. "Bırak yalnız konuşsunlar." Melis çaresiz bir şekilde Atakan'a bakarken, Atakan'ın kolunu itmesini beklemiştim fakat o başını sallayarak kenara çekildi. Atakan bu duruma gülümsedi. Melis'in kolunu bıraktığında ikisi de, ikili koltuğa yerleşti.

Demir duvara yaslanmış ellerini cebine sokmuştu. Berk ve Gökhan masaya yerleşirken, ben ise Demir'in yanında dikiliyordum.

"Nasılsın Melis?" diye sordu Gökhan, Melis'e olan ilgisi beni şaşırtmamıştı.

Melis konuşacakken Atakan araya girdi. "İyi, nasıl olsun."

Melis'in gözleri ona dönerken öfkeyle soludu. "Senin adın Melis mi?" Atakan sinirli bir nefes verirken, Gökhan'a döndü. "İyiyim Gökhan, sen nasılsın?"

Gökhan'ın gözlerinde öyle bir ifade vardı ki, Atakan'ı mors ettiğini falan düşünüyordu. "Eh işte," derken, gülümsedi, bilmiyordu ki Melis inat uğruna karşı böyleydi.

Atakan, Melis'in yanından çıkıp kapıya yürüdüğü sırada, kapıdan giren Kenan'la göz göze geldiler. "Senin ne işin var lan burada!" diye bağırdı, yakasını tutarken.

Kenan'ın korumaları öne doğru atıldığında arkalarında duran Cengiz ikisinin de omzundan tutmuştu. Korumalar yavaşça ona dönerken güldü. "Ağır olun koçum, ağır olun."

Demir de Kenan'ı gördüğünde gözlerine yerleşen öfkeyle kapıya ilerledi. "Ulan it!" Atakan Kenan'ı dışarıya doğru ittiğinde üçü de dışarıya çıkmıştı. "Ne işin var lan burada!"

Yavaşça kapının oraya yaklaştığımda Kenan'ın arsız yüzüyle karşılaştım. Demir'in onu dövmesinin üzerinden bayağı bir zaman geçmişti ve yüzünde hala darp izleri vardı.

"Sadece geçmiş olsuna geldim, kardeşim." dedi Kenan utanmaz bir gülümsemeyle. Onu görmek içimi titretiyordu. Yüzüne bakınca annemin tekerlekli sandalyeye mahkum olması gözlerimin önüne geliyordu. Onu öldürmek istiyordum ve ben bu dürtüye engel olamamaktan korkuyordum.

"Haddini bil Kenan," dedi Demir, gözlerinde öyle bir ifade vardı ki, şu an Kenan'ı öldürebilirdi. Ben belki de o dürtüye engel olabilirdim ama Demir, sanırsam olamayacaktı.

"Benim için dövüşeceksin," dedi Kenan, Demir'e doğru. Yüzündeki alaylı ifade çıldırtacak cinstendi.

"Ne dövüşü?" diye sordum, merakla öne atılarak. Demir benden habersiz ne dövüşüne katılmış olabilirdi?

Demir'in bakışları bana dönerken, Kenan da beni yeni fark etmişcesine buraya doğru döndü. "Sevgili kardeşimin katıldığı ölüm dövüşünden bahsediyorum Efnan." Ben kaşlarımı çatarken, onun kaşları havalandı. "Yoksa haberin yok mu?"

UFAKLIK | Daddy Issues ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin