3🏹

1K 85 25
                                    

Sabahın erken saatinde Scott yüzünden dışardaydık. Gece Eli yattıktan sonra dışarı çıkıp avlandığım için keyfim gayet yerindeydi ama kış ayında olduğumuz için hava buzdu ve maalesef ki kurt adamların üşümeme gibi bir lüksü yoktu ve Eli üşüyecekti.

"Evet Scott sabahın köründe neden burada dikildiğimizi söyleyecek misin artık."

"Senin gelmene gerek yoktu ki sen bu saatte dünya yansa uyanmazdın."

"İnsanlar ve alışkanlıklar değişir."
Gözlerimin içine baktı bir şeyleri anlamlandırmaya çalışıyor gibiydi belli ki  istediği şeyi bulamayıp kafasını salladı.

"Derek seni burada bekliyordu uzun zamandır görüşmemiştiniz zaten seni göremeyince üzüldüğünü bile söylebilirim."

Kalbimin buna inanmak istemesine acıdım ölü bir adamdan gelecek en ufak sevgiye aç olmasına üzüldüm. Hiç bir zaman Derek'le yıldızımız tamamen barışmamıştı bir sorunumuz yoktu ama bizim olan bir şeyde yoktu. Benimle hep Scott için iletişim kurduğunu bilmek beni yaralayan diğer şeylerdendi.

""Gelecektim yanınıza ama beklemediğim sıkıntılar oldu hala neden burda olduğumuzu söylemedin?"

"Eli test edeceğim kendini koruyabileceğini bana kanıtlasın."

Eli sessizce beklerken bana dönmüştü göz kırptım zaten benim yanımdaykende sürekli çalışmıştık hem avcıyla hemde benim kurt arkadaşımla ama tabiki bir alfaya karşı gücü yetersizdi.

"Kendini koruyabilir Scott ama bir alfaya karşı tabiki de yenik düşebilir."

"Hemfikirde olmamız güzel sana anlatmaya çalıştığım şeyde bu işte onu beyzbol sopanla koruyamazsın Stiles hem kendini hem onu tehlikeye atıyorsun sen insansın."

"İnsan olduğum halde hem kendimi hemde yeri geldiğinde sizi koruyup hala yaşıyorsam kendim sayesinde yaşıyorum Scott beni hafife almaktan vazgeç neden insan olmam bu kadar kabul edilemez geliyor."

"Çünkü kendini koruyamazsın ve ben sürekli senin peşinde gezemem neden kabul etmiyorsun güçsüzsün işte."

"Madem güçlüsün neden avcılardan kaçıyorsun Scott. Bir dahakine çıkıp dövüşmeyi dene."

"Aynı şey değil!"

"Ne önemi var sende avcılara karşı güçsüzsün."

Sinirle üzerime doğru yürümeye başlarken ben oldukça rahat bir şekilde arkamdaki oduna yaslanmıştım. Eli'nin araya girip Scott'a saldırmasıyla dikkatini ona çevirdi. Karşımda kavga etmeye başladıklarında bendeki Eli'yi koruma iç güdüsünü bastırmak zorlaşıyordu.

Önce Eli'yi yerden yere vurup dövdükten sonra pençelerini oğluma geçirmesiyle hızla onlara doğru atıldım Sert bir şekilde Tırnaklarını geçirdiği eli çıkarıp hızla büküp ağaca fırlattım yaptığım şeyi idrak ettiğimde geç olmuştu Scott'ın bakışlarından çoktan gözlerimin değiştiğini anladım.

Çığlık atan Lydia'yı duyunca hepimiz oraya koştuk pijamalarıyla gelmiş ağlamaktan gözleri kızarmış kapının önünde yere oturmuştu.
"Lydia sorun ne?" Oldukça sakin ve güven verici bir tonda sormuştum. Kafasını kaldırıp gözlerimin için bakınca yavaşça yanına çöktüm

"Derek'i gördüm hemde tüm gece sürekli bana çıkar beni burdan ölmedim diyordu ama o yandı Stiles bu nasıl mümkün olabilir." Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında kollarımı ona doladım. "Bilmiyorum Lydia bana da mümkün gelmiyor belki sadece kabustur."

"Aslında ben bir şey okumuştum." Eli'nin sesiyle ona doğru döndüm.
"Ne okumuştun."
"Geçen hafta kutsal ay vardı bu bin yılda bin olan bir şeymiş ölenlerden birisi benshee'nin isteği üzerine diriliyormuş-"

L: "Ne? Hangi güne denk geliyor. Im bugün ne günlerden."

"Cumartesi bugün."

L: "Geçen Hafta Cumartesiden beri bu rüyalarıma giriyor zaten ama dün tüm gece rüyamdaydı ve ben uyanamadım."

S: "Belkide gerçekten böyle bir şey vardır bize rüyalarını anlat Lydia."

"Eğer böyle bir şey varsa, Lydia sen Derek'i mi istedin?"

L: "Hayır! Ben istemedim sen istedin!"

"Ne? Ben benshee değilim ki?"

L: "Bakın şimdi Cumartesi günü rüyamda... sonra Stiles geldi beraber oturduk ve bana Derek'in canlı olmasını istediğini söyledi ve bende dedim Derek'in canlı olmasını istiyorum eğer olduysa bu şekilde olmuştur sonra sürekli rüyama girmeye başladı ama nerden olduğunu hatırlamıyorum"

Herkes sessizleşti zaten ne söylenebilirdi ki. Kibarca Lydiayı yerden kaldırdım ve eve yönlendirdim gerçekten iyi gözükmüyordu. Yürüyemeyeceğini fark edince kucağıma aldım Eli'nin yatağına götürdüm.

"Ben burdayım Lydia, biz buradayız rahat bir şekilde uyuyabilirsin."
"Stiles?"
"Efendim?"
"İyi ki yaşıyorsun." Ona baktım ve sadece gülümsedim ama boş bir gülümsemeydi şimdi yorgun olduğu için ona aslında yaşamadığımı anlatmayacaktım.

Yeniden | bxbWhere stories live. Discover now