9🏹

877 76 11
                                    

Ortama giriş yapıp ortaya doğru ilerlerken burnuma kan,ter, şehvet kokuları dolmaya başlıyordu. Gülümsedim bu ortamı seviyordum. Kafamı rahatlamak için kütleterek kendime dönüşmek için izin verdim. Dans eden insanların arasına karıştığımda hem önümde hem arkamda sürtünen, deli gibi zıplayıp dans edenler vardı.

Önümdeki kız bana dönerek ellerini omuzlarıma koydu ordan kaydırarak aşağı indirirken dans etmeye devam edip bir yandanda sürtünmeye başlamıştı. Dudaklarımı yaladım damarlarında akan kanın kokusunu ve geçiş sesini duymak beni dahada ona yapıştıyordu. Yutkunup dayanamayarak kızın boynuna eğildiğimde bana izin vererek kafasını hafif geriye yatırdı.

Önce burnumu sürttüm enfesti. Dişlerimi geçirmemle inleyerek kafasını tamamen geriye yatırdı damarlarının dişlerimin altında gerildiğini hissettiğimde dişlerimi çıkararak emmeye başladım. En çok bu hissi seviyordum iki tarafında kafasını iyi yapıyordu ve dünyayı daha pembe taraftan görmenizi sağlarken orgazm olmuşsunuz kadar zevk veriyordu.

Vahşice sömürmeye devam ederken kızın ağlar gibi inlemesiyle kendimi geriye çektim. Elinden çekerek oturma yerlerine götürüp oturup onuda kucağıma oturttum. "İyi misin?" Diye sorduğumda gözleri parlamıştı büyük ihtimalle daha önce soran olmamıştı.

"İyiyim devam edebilirsiniz." Mırıldanarak cevap vermişti. "Durmamı istediğin zaman direkt söyle." Yutkunarak bana baktığında "Başkasına mı gidiceksiniz." "Evet" cevabını vermemle bir şey demeyerek bana doğru eğilip boynunu açtığında cevabımı almıştım. Başkasına gitmemi istemiyordu.

Ben onu sömürürken o kendini bana sürtüp inliyordu. Doymaya yakın telefonumun çalmasıyla kendimi geri çekip arayana baktım. Arayan Derek'ti. Sessize alarak işime geri döndüm. Ona kırgın hisseden bir tarafım vardı. Neden bilmiyordum belki biliyorum ama bunu ifade etmek için şu an iyi değildim.

Doyduğumu hissettiğimde kızdan uzaklaştım. O kucağımdan kalkarken "Hep gelir misin buraya?" Normalde olsa terslerdim ama çok masum bir sesle sormuştu. "Yani." Elimle az çok işareti yapmıştım gülümseyerek gittiğinde bende mekandan çıktım. Hava soğuktu ama benim için sorun değildi üzerimde kısa kollu geniş tişörtüm varken altımda siyah eşofmanım ve beyaz ayakkabılarım vardı kombinimi zincir kolyelerle tamamlamıştım.

Telefonumu cebimden çıkardığımda
Derek'ten 2 , Peter'dan 1 , Eli'den 3 arama vardı. Havaya baktığımda aydınlanmaya başlamıştı ve Derek beni 1 saat önce aramıştı. Hiç onlarla konuşacak kafam yoktu şu an umarım hepsi yanlışıkla aramıştır. Oflayarak eve gidecekken vazgeçip Derek'lere yöneldiğimde kapıdayken bunun kötü bir fikir olduğunu fark ettim.

Buram buram kadın kokuyordum. Eli kapıyı açıp içeriye geçmemi beklerken etrafı gözden geçirdim Peter ortalıkta yoktu Derek'te camın önündeki yerindeydi benim geldiğimi anladığında döndü. Kaşları çatık yüzü memnuniyetsizdi. "İğrenç kokuyorsun." Hayır gayette rahatsız etmeyen tatlı bir kadın parfümü kokuyordum.

"Yalan söyleme gayette güzel kokuyorum."
"Üzerine sinen karışık kadın parfümleriyle mi? Hayır kesinlikle berbat kokuyorsun eğer bu senin parfümünse acilen değiştirmen lazım."
"Kıskanma bebeğim aldatmadım seni." Göz kırpıp yanağından makas alır gibi yapacakken elimi büktüğünde inleyerek önünde diz çöktüm bileğimi kıracaktı davar.

"Ah Derek ne yapıyorsun?!"
"Scott geldiğinde evde yokmuşsun neredeydin bizde kalmamak için yalan söylemene gerek yoktu."
"Neden kalmamak için yalan söyleme gereği duyayım önce eve gittim sonra babamın yanına geçtim."
"Bu koku ne o zaman?"
Bileğimi kendine doğru çektiğinde hafif öne doğru savrulduğumda şimdi kasıklarına daha yakındım.

"Babamdan sonra eve gittiğimde uyuyamadım bende bara geçtim hey hey neden sana hesap vermek zorundayım bırak beni." Bırak beni yoksa her an pantolonuna sarılabilirim. "Bizede gelebilirdin." Sesinde kırgınlık mı sezmiştim bana mı öyle geldi.
"Gece eve döndüğümde saat geçti. Döndükten sonra hala tam olarak eski gücünde olmadığını biliyorum o yüzden rahatsız etmek istemedim."

Hala yerdeydim. Dizlerimin üstündeydim. Bacaklarının önündeydim. Aşağıdan yukarıya bakıyordum. O da bana yukardan aşağı. Hoş bir görüntü. Yutkundum.
"İstediğin zaman buraya gelebileceğini biliyorsun."
"Doğru toplama kampı gibisin."
Sinirle bileğimi çekip yerden kalktım ama uzaklaşmadım.

"Sorgulaman bitmiştir umarım."
Kaşlarını çatıp yatağına doğru gidip yattı.
"Bitti." Bu kadar mıydı yani yanına kayıp hadi gel demeyecek miydi dudaklarımı büzüp Eli'ye döndüm bu çocukta arada böyle perişan oluyordu. "Okulun başlamasına daha var git uyu." Kafasını salladı. "Sende gelsene beraber yatalım." Bir şey demeyip arkasından yukarı çıkarken Derek'in baktığını hissediyordum bu saatten sonra anca bakarsın demek geldi içimden ama dönüp ona bakmadım.

Herkes odasına dağılırken bende kendimi Eli'nin yanına atarak sarıldığımda hemen bana karşılık verip belime sarılmıştı. Gözlerimi kapadım.  Bir saat sonra hava tamamen aydınlandığında Eli üzerini giyip aşağı inmişti. Bende üzerimi değiştirip telefondaki mesajlara dönmüştüm.

Aşağı indiğimde konuşan sürüye baktım. Hararetli bir şekilde tartışıp ikiye bölünmüşlerdi bir taraf tehlikeli derken diğer taraf başka şansımız yok diyordu.

Merhaba aşklarım umarım kitabı okurken sıkılmıyorsunuzdur elimden geldiğince bölümleri yazıp atmaya çalışıyorum . Okul başladığında bölümler daha geç ve az gelebilir kendinize dikkat edinn💖

Diğer bölüm birazcık uzun olabilir bu arada🏹

Diğer bölüm birazcık uzun olabilir bu arada🏹

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yeniden | bxbWhere stories live. Discover now