İstanbul'da yetişmiş, parlak bir gelecek hayali olan bir genç kız.
Mutlu bir evliliği, çok sevdiği bir karısı olan bir adam.
Onların yolları birbirini çok seven kardeşleri ile kesişti.
Aşk hep doğru hissettirir mi?
#özgürçicek
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
32. İnfaz.
Kader gözümüzün önüne indirdiği her perde de bize çok büyük bedeller ödetiyor.
Aşk gözümüzü kör eder, en büyük acıları çekeriz. Hayaller kurarız, gerçekler hep acı olur. Umut besleriz, ümidimizi yitiririz.
Hayattan beklentilerimiz ne kadar küçük olursa o kadar az hüsrana uğrarız oysaki ama azla yetinemeyiz.
Ahugüzar on sekiz yaşında büyük hüsranlar yaşayıp aynı anda aşkla tanışmıştı. Zor aşk derler ya. Onunki zorunda ötesindeydi.
Aşk; en umulmadık yerde kalbimizde yeşerir, filizlenir. Hayal kırıklarının ortasında bir umut olur. Sıcaklığı ruhumuzu besler, ısıtır. Bedene arzu dolar, sevgi taşar.
Ahugüzar kalbini dinlerken beyninde dönüp duran mantıklı tarafı onu doğru yola çekmeye çalışıyordu. Bir aya yakın babasının evinde kalıyordu. Ordan dershaneye gidip geliyor gece gündüz ders çalışıyordu. Boş zamanlarının büyük bölümümde Serenle, bazende annesiyle konuşuyordu. Ondan sonra uzun zaman sonra vakit geçirebildiği küçük kardeşleri Dicle ve Hasan'la küçük çocuk gibi oyunlar oynuyordu. Dershane dışında görüştüğü kişiler son bir ayda olanların da etkisiyle üvey kız kardeşi Hülya, Midyat'taki tek arkadaşı Ceyda ve onun abisi öğretmen Serdar'dan başkası değildi.
Evde işler ise çok karışıktı. Üvey annesi Hasret hanım Ahugüzar'ın varlığından hiç memnun değildi. Ona katılan diğer kişi yani yengesi Eslem ise başka bir meseleydi. İkisinide umursamayan ve zerre kafasına takmayan Ahugüzar her gün iki kadınıda çılgına çeviriyordu. Hasret hanımın tavrının sebebini bilen Ahugüzar Eslem'in ne derdi olduğunu anlamıyordu. Halbuki sorun çıkarması gereken kişi kendisiydi. Onun yüzünden hayatı mahvolmuştu ama bir kez olsun genç kadının sıcak davranışına, konuşmasına şahit olmamıştı. Yetmezmiş gibi kadın birde Ahugüzar'ı aşağılamaya çalışıyordu. Hayatı boyunca hiç bir zaman kendisini ezdirmeyen ve kimsenin altında kalmayan genç kız yengesinin yaptıklarını harika manevralarla bertaraf ediyordu.
Ev işlerine hiç bir şekilde el sürmeyen Ahugüzar neredeyse kaldığı odayı bile Eslem'e toplatıyordu. Tam bir görümce olmuştu yengesine. Abisi ile aralarınında sorunlu olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Ama fark ettiği bir diğer şeyde genç adamın değişmiş olduğuydu. Karısına hiç taviz vermiyor hayatlarını hiç bir şekilde yönetmesine ve yönlendirmesine izin vermiyordu. Geç de olsa abisinin kendine gelmesinden mutluydu.
