DOĞUNUN KIZILI-AHUGÜZAR(tamamlandı)

3-Kırmızı Gecelik Mi?

Canım okuyucularım;
Lütfen satır arası yorumlarınızı ve tatlı oylarınızı eksik etmeyin sizi seviyorum.

3-kırmızı gecelik mi?

Karşısındaki dillere destan güzelliği anlatacak kelime yoktu. Kız güzeldi. Güzelin başka bir açılımı yoktu değil mi?

Peki ya Narin!
O bu hikayenin neresindeydi? Narin orta boylu, balık etli, minyon bir kadındı. Baray'ın hayatındaki bir çok kadını saf dışı bırakıp kalbinde taht kurmuştu.

İki ayrı kadın bambaşka güzellikler.

Bu kız kabullenmesi zor olsada Narin'den güzeldi. Üstelikte şimdiden Baray'ı çarpmıştı.

Çarpmış mıydı?

Kızılın ateşi sönük bırakacak tondaki saçları, Karadeniz'in ormanlarının bile kıskanacağı renkteki gözleri ve süt beyazı teni. Kırmızı etli dudaklarını tarif edecek kelime yoktu. Kendini ergen oğlanlar gibi hissediyordu. Kendine kızsada ona bakmaktan da alıkoymuyordu.

Yanından yürüyüp geçen herhangi bir güzel kadın da olabilirdi. Bir anlık bir çarpılma anlık bir beğeni.

Kız güzeldi işte.

Karşısındaki güzellik başa bela olcak cinstendi. 'Böylesini Mardin bile görmemiştir.' Diye düşünmeden edemedi.

Baray arzularına yenik düşecek zayıf bir adam değildi. Karısı her şeyiydi. Son yaşananlardan ötürü bir hayli yıpranmıştı. Bir de kocasının bu kız tarafından bu kadar kısa sürede cezbedildiğini fark ederse bir daha yüzüne dahi bakmayabilirdi.

Cezbedilmek!

Ah kız onu cezbediyordu.

Çok şükür anlayışlı bir aileye sahipti. Yani öyle olmasalarda öyle davranıyorlardı. Annesiyle konuşmuş bazı şeyler için zamana ihtiyacı olduğunu, onu sıkıştırmamalarını istemişti.

Kızın alnına yumuşak bir öpücük bıraktı. Artık onun karısı ve bu hikayenin en masum kişisiydi.

Ahugüzar alnına değen yumuşak dudaklarla şaşkına döndü. İlk defa bir erkek ona bu kadar yakındı. Yakından çok daha yakışıklı olduğunu düşündü. Kalın kaşları, iri gözleri, keskin bakışları vardı. Adamın dolgun dudakları bu güne kadar hiç öpüşmemiş dudaklarının kavrulmasana sebep oldu.

Ah!

Öpüşmek mi istiyordu?

Gerçekten mi Ahugüzar? Evli bir adam tarafından mı öpülmek istiyorsun? Tam bir hayal kırıklığısın.
Maalesefki öylesin.

Yeni evli çift birbirlerinin gözlerinin derinliklerinde kaybolurken salona giren yaşlı bir adam hafifçe boğazını temizledi.

"Hanemize hoş geldin kızım. Ben Baray'ın babası Kenan ağayım."

Kenan Ağanın peşimden içeriye ağır giyimli başında siyah işlemeli örtü olan bir kadın girdi.

"Hoş gelmişsin kızım ben Baray'ın annesi Ümran. Seninde annen sayılırım artık."

Sabahtan beri bahsedilen hanım ağaydı Ümran. Kenan ağanın yanından geçip Ahugüzar'a yaklaştı. Arkasından bir kaç kişi daha geliyordu.

"Büyük kızım Elif. Onun küçüğü Nurgül. Bu da ortanca kızım Meryem. Hepsi evlidir."

Sırayla arkasından gelen kızlarını tanıttı. Meryem'in kucağında pembe elbiseli kız çocuğu vardı. Annesinin örtüsünü çekiştirip duruyordu.