AHUGÜZAR
ÖZEL BÖLÜM-1
Yatağın ortasında sere serpe yatan genç kadın uyku ile uyanıklık arasında elini yeni yeni belirginleşmeye başlayan karnına yerleştirdi. Aşağı yukarı yavaş hareketlerden hafif şiş göbeğini sıvazladı.
"Günaydın aşk tanem."
Uyku mahmuru zar zor çıkan sesi huzur doluydu. Dün itibariyle finaller bitmişti. Haftalar sonra huzurlu bir uyku çekmek bedenine de bebeğine de çok iyi gelmişti.
Kollarını başının hizasında kaldırarak gerindi, rahatladı. Kaç saattir uyuduğunu bilmiyordu. Yorucu bir dönemden sonra biraz olsun dinlenebildiği için mutluydu. Odasına kadar gelen ve muhtemelen bütün evi saran kokuyu içine çekti.
Sucuk.
Hamilelik, genç kadının yemekte ve iştahta başka bir boyuta geçmesine neden olmuştu. Şimdiden aldığı kilolar sinir bozucu olsada aynaya baktığında gördüğü minik göbeği bütün sinirini emiyordu.
Her sabah olduğu gibi uyanır uyanmaz onu zorlayan tuvalet ihtiyacı için hemen banyoya koştu. Gerçekten de sinir bozucuydu. Sonunda banyodan çıktığında üzerini değiştirmeden yatak odasından çıktı. Koridora çıktığında yoğunlaşan kokuyu gözlerini kapatarak takip etmeye başladı. Elleriyle bir yere çarpmamak için sağı solu kolaçan etmeye çalışırken sert bir gövdeye çarptı. Neşeyle gözlerini açtı.
"Günaydın aşkım. Çok açııımmm." mmmmları uzatırken kocası büzgülü dudaklarını dudaklarıyla yakaladı.
Kısa ama etkili bir öpücük bıraktı genç kadının dudaklarına adam.
"Benden çok acım. Sen gece gece kalkıp dolaptaki börekleri yediğin halde açsın. Ben ne yapmalıyım? İki haftadan fazladır açlıkla savaşıyorum." Baray kollarını Ahugüzar'ın beline doladı. Burnunu boynuna sokup kokladı.
"Of aşkım ya..." Ahugüzar utançla Baray'dan kurtulmaya çalıştı.
İnşallah yemek yemeden başlamaz...Dayanamam...
Sınav dönemi hamilelikten dolayı stresli geçtiği için Baray Ahugüzar'a yaklaşmamıştı. Karısını kucağında uyutup sınavlarına çalışmasına yardımcı olmuş, mutlu sona güzel bir zemin hazırlamıştı.
Biraz ilerisinde olan yemek masası ve ortadaki ye beni diye bağıran sucuklu yumurta Ahugüzar'ı mest ediyordu.
"Sucuklu yumurta soğuyor."
Baray Ahugüzar'ın masaya attığı aç bakışlara gülmemek için kendini zor tutuyordu. Nasıl sürekli bu kadar aç olabiliyordu? Anlamıyordu. Küçük kadınını biraz utandırmak zevkli olacaktı. Kadının bedenini havalandırıp arkasındaki duvara yasladı.
"Önce beni doyurman gerekiyor."
"Önce bebeğimizin doyması gerekmiyor mu? Şu sofraya bakarken burda bebeğime bir şey olacak."
"Olmaz olmaz. Ben seni doyururum."
"Ciddi misin sen?"
"Bana verdiğin sözleri ne çabuk unuttun hayatım. Hani sabaha kadar uyumadan sevişecektik. Ama sen yemekten sonra koltukta uyuyakaldın."
"Sevgilim uykusuz olduğumu biliyordun. Hem sen sofrayı toplayana kadar..."
"Seni mutfak işleri ile yormak yerine kendim yormayı hayal ediyordum." Sesindeki erotik tınıda neyin nesiydi. Biraz sonra kendiliğinden yatağa girecek kıvama gelmek üzereydi Ahugüzar.
"Sevgilim azıcık ucundan yeseydik. Baksana melul melul bize bakıyor."
"Bana sen melul melul bakıyorsun gibi geldi. İlk turu atalım sonra kahvaltıyı yatağa getiririm hayatım."
YOU ARE READING
DOĞUNUN KIZILI-AHUGÜZAR(tamamlandı)
General Fictionİstanbul'da yetişmiş, parlak bir gelecek hayali olan bir genç kız. Mutlu bir evliliği, çok sevdiği bir karısı olan bir adam. Onların yolları birbirini çok seven kardeşleri ile kesişti. Aşk hep doğru hissettirir mi? #özgürçicek
