Selamm!! Evet biliyorum bi hafta kadar geciktik ama bayram tatili😋 Bayramınız mübarek olsun deniz kızlarım✨
Zifiri sulara iyi yolculuklar, keyifli okumalar 🪷
Burned- Grace VanderWall🎧
🧜🏻♀️
Geçmişten kaçabilirsin ama saklanamazsın. Bilmediklerini göz ardı edebilirsin ama yok sayamazsın. Kaçma, saklanma Elis. Yürü, üzerine doğru yürü. Hatta koş. Geçmişin üzerine doğru koş. Ayaklarına dolanan iplerden kurtul, zihninle beynin arasındaki savaşı durdur. Hatırla, uygula.
O mührü kırmaktan bu kadar korkma.
Oturduğumuz uzun masada parmaklarımla ritim tutarken saatlerdir bedenime uğramayan gerginlik yeni yeni uğramaya başlamıştı.
"Anlatın!" dedim muhafızların yüzlerine teker teker bakarken.
"Neyi kız?" diye sordu Behir onları neden telaşla buraya topladığımı anlamadan.
"Bir saat içinde okyanus hakkında bilmem gereken her şeyi tabii ki! Hadi başlayın." Ellerimi çeneme dayayıp hepsinin şaşkın yüzüne birer kez daha baktım. Masanın tam karşısında kısık gözlerle beni izleyen Hazer oturduğu yerden yavaşça hareketlendi. "Aral ile Delmar beni bilgileri ile ezmeye çalışacaklardır. En azından beni vurabilecekleri yerlere çalışıp önemli şeyleri öğrenmem lazım."
Behir avuç içlerini birbirine sürterek sırıttı. "Bizimle ilgili bilmen gereken en önemli ve temel bir bilgi var çikolatam!"
"Ne, ne?" dedim sonda dediği şeyi anlamayarak.
"Bir pamuk şekerim, iki limonlu şekerim vardı. Şimdi de çikolatam oldu işte. Ben tatlıya bayılırım!" Behir'e şaşkınlık içinde bakakalmıştım. Kansu gözlerini devirirken Milda ile Nilay kıkırdadı.
"Seninle aynı ırktan old-"
"İnanamıyorsun, tamam." Dedim Ülfer'in cümlesini keserek. Masadaki herkes şaşkınlık içinde bana döndü. Ben az önce Ülfer'i mi kesmiştim?
Dudaklarımı birbirine bastırıp tatlı bir gülümseme ile Ülfer'e döndüm. O bile şaşırmış olmalı ki tek kaşı havada bana bakıyordu. "Şey... pardon ya... Ben işte refleks olsun diye yani... bilirsin, arada öyle çıkar..."
"Az önce okyanusun başına geçmek isteyen bir kişiyi su ipi ile korkutup tehdit ettin. Şimdi de Ülfer'in sözünü kestiğin için şekilden şekile girdin. Ne dengesiz bir çikolata..."
Behir'e hak versem de Ülfer söz konusu olduğunda nedensizce ürperiyordum. Onun sözünü kesecek samimiyetimiz olduğunu hiç sanmıyordum. Konuyu dağıtmak için Behir'e döndüm. "Önemli olan bilgi neymiş?"
Masadakiler de bunu merak etmiş olmalı ki hepsi merakla Behir'e döndü. Yeşil kafalı muhafız sinsi bir gülümseme ile etrafına bir süre baktıktan sonra bana döndü. "Tabii ki de o da gerçek kimliğimiz. Ülfer'in neden bu kadar büyük olduğunu biliyor musun?"
Kafamı merakla iki yana salladım.
"Çünkü o bir Megalodon'un* oğlu!" Behir kendi dediği şeye katıla katıla gülmeye başladığında kaçamak bakışlarım Ülfer'e değdi. Ülfer'in ateş saçan bakışları Behir'e ne yapacağını düşünürken ona baktığımı anlayınca kafasını yavaşça bana döndürdü ve yüzümdeki ifade nasıldı bilmiyorum ama dudaklarının arasından bir küfür kaçarken kafasını iki yana salladı. (*Soyu tükenmiş dev köpek balığı)
YOU ARE READING
ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİ
Fantasy"Arkanı dönme, daha değil." Sinirlerim iyice gerilirken gözlerimin kapalı olması elimi kolumu daha da bağlıyordu. "Bir insansın, değil mi?" diye sordum aklıma gelen ihtimalle. "Yani, sesin ve tenin insan gibi ama yüzün başka bir şeye mi benziyor?" K...
