23-OKYANUS ÇÖLÜ

1.4K 184 114
                                    

Selamm!!!

Zifiri Sulara iyi yolculuklar, keyifli okumalar 🌸

Dedüblüman- Çözemezsin

🧜🏻‍♀️

Düşünme.

Hayır düşünme.

Gözlerini sıkı sıkı yum. Kulaklarını tıka gerekirse. Bir yola çıktın, bu yolda olacak her şeyi göz önüne aldın. Günlerce sustun. Uykularında onların sana söylediği yalanların gerçeklerini gördün. Buna rağmen onlara gülümseyebildin...

Şimdi bırakamazsın. Şimdi yaşayamazsın o çöküntüyü. Hem... Onlar zaten seçtiler. Onlar seni kaybetmekten korkmadılar bile. Onlar seni kırdıklarını düşünmediler.

"Bana olan o son bakışını görmen lazımdı." Dedim gözlerim dolu dolu. "Sanki bu yaptığıma inanamıyormuş gibi baktı gözlerime. Sanki o beni değil de, ben onu hayal kırıklığına uğratmışım gibi..." Güler gibi nefeslendim. "Oysaki aptal yerine koymaya çalıştıkları kişi bendim."

Oysaki ben onlara güvenmek için deli gibi çabalamıştım.

"Çok saçma." Dedim burnumu çekip. "Çok saçma değil mi?"

Avuçlarımdaki suyun içinde duran fener balığım kuyruğunu salladı. Saatlerdir dizlerimi geçmeyen suyun içinde ilerleyen adımlarım duraksadı. Nasıl olduğunu anlamadan bir mağaranın içindeki gölden çıkmıştım. Geçitlerin nasıl işlediğini kütüphanedeki küçük araştırmam sayesinde az çok biliyordum. O yüzden geçitten geçtiğim anda aklımda beliren tek yer rüyalarımda gördüğüm o yerdi.

Fakat düşündüğümün aksine, rüyamdaki yerden değil de karanlık bir mağaranın içinden çıkmıştım. Çıktığımdan beri dizlerimi geçmeyen suyun içinde yürüyordum ama hala okyanusta olduğumu bilsem de rüyalarımdaki o büyük kayalık tepeyi görememiştim.

"Beni Sirenaya benzemekle suçladılar." Sanki o kadar şeyin içinde takılmam gereken tek şey buymuş gibi yeniden sinirle kafamı salladım. "Beni, ailemin katili ile kıyasladı..."

Elimdeki suyu yavaşça sığ suyun içine bıraktım. Küçük balığımı bıraksam da benden uzaklaşmayacağını bildiğimden onu elimde taşımama gerek yoktu. Biraz ilerlediğimde tahmin ettiğim gibi benim peşimden yüzdüğünü görmek beni gülümsetti.

"Aptal muhafızlara ihtiyacım yok zaten." Kendimi rahatlatmak için omuz silktim. Mührün ikinci aşamasını kırdığımdan beri vücudum okyanus koşullarına ayak uydurabiliyordu ama iki gündür çıplak olan ayaklarım ve havanın soğukluğu, ıslanmış elbiselerim ile sürekli ürpermeme engel olamıyordum.

Belki de yalnızca kalbim yüzündendi. Bilmiyorum.

"Aral ya da Alin gibi hainlere de ihtiyacım yok."

Yeniden burnumu çektim ve hala yürüdüğüm ıssız suya sinirli bir bakış attım. Bu lanet suyun sonu bir yerde bitecek miydi?

Su derinleşmiyordu bile.

"Hazer'e de ihtiyacım yok." Balığım bu sefer elbisenin açıkta bıraktığı bileklerime temas etti. Sanki bu dediğime o bile inanmamıştı.

Bakışlarımı ona döndürerek, "Sana bir isim bulmamız lazım artık." Dediğimde bu sefer önümden yüzmeye başladı.

Bir süre ona ve kararmaya başlayan gökyüzüne bakarak düşündüm. Bir taraftan ilerlerken gözlerim gökyüzündeki bir yıldıza takıldı. Ardından yavru fener balığımın hala yakmayı başaramadığı fenerine...

ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now