29- BİR DİLEK HAKKI

888 149 64
                                    


Selamm!

Zifiri Sulara iyi yolculuklar, keyifli okumalar✨

Oy vermeyi ve satır arası yorumlarınızı unutmayınızz😋

🧜🏻‍♀️🧜🏻‍♀️

(Seneler önce- Talay)

Genç kadın Yüzündeki gülümseme ile küçük ellerini şişkin karnına koydu. Siyah dalgalı saçları beline kadar uzanıyor ve üzerindeki siyah elbiseyle birbirine karışıyordu. Güzeldi. Çok güzeldi. Küçük pembe dudakları, siyah gözleri ve süt beyazı teni ile asil bir güzelliği vardı. Ona öyle diyorlardı, Amethiadan sonra okyanusun en güzel kadını...

Kadın kafasını eğerek kısılan gözlerini yanındaki genç adama çevirdi. "Sence nasıl bir kız olacak? Neleri sevecek, nelerden nefret edecek, en sevdiği yemek ne olacak?"

Kadın'ın bu heyecanı genç muhafızı güldürdü. "Çok güzel bir kız olacağı kesin." Dedi saygıyla. "Sizin genlerinizi taşıyacak."

Kadın gülerek elini havada salladı. "Rahat ol Hazer. Şu an kraliçe olarak değil, seni büyüten kadın olarak konuşuyorum."

"Fark etmez." Dedi Hazer. "Kraliçem olarak da beni büyüten kadın olarak da saygım size koşulsuz."

Umman derin bir iç çekip baş muhafızına döndü. "Seni bu kadar gençken neden baş muhafız yaptığımı biliyor musun? Üstelik daha tecrübeli Zifiri askerler de varken..."Hazer bunu merak ediyordu. Hatta bunun için okyanus halkının birazının tepkili birazının destekleyici olduğunu da biliyordu. Nihayetinde yirmi yaşında bir muhafız için baş muhafız olmak normal şartlarda imkansızdı.

"Sen de gördüğüm iki şey asla değişmedi."

"Nedir?"

"Korkusuzluğun ve zekan." Dedi Umman emin bir şekilde. "Bunlar en önemlileri. Onun haricinde ırkımıza bağlılığın, okyanusa bağlılığın ve gözlerinde gördüğüm o ateş. Sen doğru tercihsin." Umman cümlesini bitirdiği an hissettiği şey ile aniden kafasını karnına eğdi. Gözleri şaşkınlıkla büyüdüğünde Hazer kötü bir şey olduğunu sanarak ayaklandı.

"Şifacıyı çağırayım-"

"Hayır, dur." Dedi Umman kıkırdayarak. "Baksana, Elis de senin doğru tercih olduğunu söylüyor. Kızım seni sevmiş gibi duruyor baş muhafız."

Hazer de bu duruma sessizce gülümsedi. "Neden Elis?" diye sordu merakla. "Onlar tükendi. Okyanusta Elis çiçeği kalmadı bile."

Daha rahmine düştüğü an Elis'ti. Tek bir an bile başka bir şey olmayacağını biliyordu Umman. Kraliçe yanılmazdı. Bu konuda asla yanılmazdı.

"Elis çiçekleri bu okyanusun en tehlikeli canlısıdır Hazer." Tek kaşı usulca havalandı. "Aynı zamanda da en güzel canlısı... Zaten onları bu kadar ulaşılmaz ve nadir yapan da bu ya. Bu kadar güzel ve tehlikeli olmaları."

Hazer merakla araya girdi. "En son seneler önce görmüştüm. Tek bir taneydi, çok güzeldi..." Çok parlaktı... diye geçirdi baş muhafız içinden.

"Bu aramızda bir sır kalacaksa sana neden kızımın isminin Elis olduğunu söyleyebilirim." Hazer düşünmeden kafasını salladı. Kraliçesinin söylediği her bir kelime onun için emir sayılırdı zaten.

Umman yeniden şefkatle karnını okşadı. "Elis çiçekleri herkesin yanında parlamaz ve yapraklarını açmaz. Efsaneye göre de parlarken kendini gösterdiği kişilere bir dilek hakkı tanır."

ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now