31-IRKLARIN DOĞUŞU

899 142 76
                                    

Elsa&Emilie - Ocean🎶

Eurielle- City of the Death🎶

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmazsınız değil mii ಥ⁠‿⁠ಥ

Zifiri Sulara iyi yolculuklar, keyifli okumalar💜

🧜🏻‍♀️🧜🏻‍♀️

İnsan en çok kanadığı yaralarını en derinde saklarmış. Tabii bir de üzerini kapatıp kimselere göstermezse tekrar kanamayacağına inanma gafletine düşer. Oysaki bilirsin, üzerini ne kadar kapatırsan o kadar havasız kalır yaraların. Bazen iyileşmek için yapman gereken tek şey yarayı ortaya çıkarmandır.

Sakladığın kadar yanacaksın, gösterdiğin kadar kanayacaksın.

Acının kolları seni sardığında üzerinden çekilmesi için yapman gereken şey o kollar arasında gözlerini yummak mı yoksa içinden çıkmak için ileriye koşmak mı?

Söyle bana bu sefer, bir dalganın içine düştüğünde derine mi gömülürsün, yoksa yüzeye mi çıkarsın?

Işığa ulaşmak için uyuduğun gecelerinde, gündüzlerin gecelerinden daha karanlıksa camdan bakmayı bırakırsın yoksa uyanmayı mı?

Söyle bana, içinden çıkamadığın her düğümde ipi mi kesersin yoksa ellerini mi?

"Elis!" dedi derinlerden gelen anının çözülemez bir düğümü. "Yağmur yağıyor, hadi dışarı çıkalım!"

"Hasta mı olalım yani Nilay?" diye homurdandım yattığım yerden doğrulurken. "Bildiğin sağanak yağmur şuna bak."

"Sen de hissetmiyor musun?" dedi bana alttan bir bakış atarken.

"Neyi?"

"Daha da güçlü olduğunu."

Kısa bir an anlamsızca suratına bakıp omuz silktim. Üzerimdeki mavi pijamalarla yeniden yatağa yayılırken yüzündeki istekli ifadeden hiçbir şey anlamamıştım. "Ne gücü ve neden öyle hissetmemiz gerekiyor?"

Gözlerindeki cılız parıltı kısa bir an kendini belli ettikten sonra sertçe yutkundu ve yüzündeki ifade ile beraber ışık da ortadan kayboldu. "Hiç." Dedi kafasını sallayıp. "Öylesine işte. Yağmuru severim ya ondan."

"Ben de severim ama yine de hasta olmasak mı?"

"Bunca yıllık hayatında yalnızca bir kere hasta oldun."

"Evet, bünyem güçlü." Dediğimde tek kaşı yine anlamadığım bir şekilde alayla havalandı. Nilay ile ben böyleydik işte. Birbirimizin hem her şeyini bilip hem de hiçbir şeyini bilmeden tamamlardık her şeyi.

İlk dost, ilk güven, ilk kalp kırıklığı.

"Tamam." Dedim yüzündeki mahzun ifadeye dayanamayıp. "Hadi çıkalım. Ne olacak sanki, gelip ısınırız hemen."

Gülümsemesi bir anda beni de gülümsetirken üzerine hiçbir şey almadan koşarak dışarıya çıktı. Ben de onun peşinden yalın ayak çıktığımda kıkırdamalarımız büyüdü. Nilay ellerini açmış ve yüzüne yapışan sarı saçlarına aldırmadan hırçınlaşan okyanusa bakıyordu.

Gözlerinde gördüğüm özlemi anlamamıştım. Anlayamazdım. Anlamak isterdim.

Koşarak yanına gittiğimde bakışları bana döndü. Açık renk gözleri beni bulduğunda ikimiz de ıslanmaya başladık. "Bu bakışı biliyorum." Dedim yağmurun sesimi bastırmasına inat bağırarak. "Şarkımızı mı söylemek istiyorsun?"

ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin