Kayıp Dudaklar

9. Bölüm: "Korumak."

Bölüm şarkısı; Meg Myers-Desire

**

"...Halk edeyatı, halkın ortak değerlerini yansıtan edebiyat geleneğidir. Yapı ve tema bakımından islamiyet öncesi Türk şiir geleneği ile benzerlikleri vardır..."

Edebiyat hocamız, Meryem hoca derse çoktan başlamış ve sıkıcı olan dersi, daha da sıkıcı olan anlatımıyla bize sunuyordu. Ve tabii ki ben dinlemiyordum. Kafamı sıraya koymuş sadece biraz daha uyku için yalvarıyordum.

Saat sekizde ders mi olurmuş canım? Bu insanlar harbiden çıldırmış.

"Laden bize bir halk şiiri örneği verebilir misin?" İsmimi duyar duymaz kafam aniden gömülü olan sıradan kalktı. Hocaya uykudan kısılmış gözlerimle bakarken soruyu hatırlamaya çalışıyordum.

Ne sormuştu bu kadın?

"Mmm..." diye mırıldandım önce. "Soruyu bir daha alabilir miyim?" Mahçup bir şekilde gülümseyerek demiştim bunu. Ama hoca biraz anlayışsız bir tip olduğu için anında kaşları çatılmıştı.

"Tabi dinlemiyordun sen. Uyumaya gelmişsin buraya." Dedi gıcık sesiyle.

Evet dinlemiyordum. Ama buraya uyumaya da gelmemiştim. Hey! Devamsızlık sınırlı!

Hayallerime, yani paraya, giden yol okuldan geçmeseydi buraya adım atar mıydım hiç.

Hoca kafasını benden sonunda çektiğinde, sınıfımızın ineği olan ve tüm hocalar arasında çok sevilen Melike'ye çevirdi bakışlarını. "Melike. Sen söyle yavrum."Dedi.

Tabi Melike başladı anlatmaya. Kim bilir, bilmememize gerek olmayan gereksiz bilgiler de aktarıyordu bize.

Zilin çaldığını duydum. Ama önemsemedim çünkü uyumak istiyordum. Karnımdan dürtüldüm.

Allahtan tikim yoktu. Yoksa bu dürtülmeye çığlık atabilirdim, Yeşim'in attığı gibi.

Bir daha dürtüldüm.

Hareketsiz yattım.

Bu sefer ayağıma bir tekme yedim. Kafamı, "La havle...." diyerek kaldırırken karşımda görmeyi beklediğim Yeşim yerine, kocaman cüssesiyle duran Çağlar vardı.

Rüyada mıydım?

Ya da kabus görüyordum ve Çağlar birazdan elinde bıçağıyla bana saldıracak ve ona neden sürekli çarpıp durduğumu soracaktı.