36. Bölüm: "Dilek."

11.2K 710 166
                                    

"Çağlar?"

Yüzündeki gülümseme biraz daha büyüdü ama ben hiçbir tepki vermemiştim. Daha doğrusu verememiştim. O kadar şaşkındım ki ne diyeceğimi bilemeden boş boş baktım suratına.

"Sarp? Seni bir şaşırmış gördüm."

"Buradasın." Diye mırıldandım. Bu mırıldanışım daha çok kendime gibiydi. "Ankara'da."

Kafasını salladı usulca. Ellerini cebine sokarken, "Sıcak bir yerde konuşsak hiç fena olmaz. Dondum amına koyayım. Bu ne soğuk." Dedi ve omuzlarını kendine doğru çekti.

Onu eve götürürken tek kelime edememiştim. Annem karşısında Çağlar'ı görünce anneme de bir şey diyememiştim. Şaşkın bir şekilde Çağlar'a bir daha baktı ve, "Oğlum senin Ankara'da ne işin var?" Diye sordu. Çağlar ise gülümsüyordu.

"Artık burada okuyorum Nermin teyzeciğim. Sizi çok özlemişim doğrusu. Tarık amca yok mu?"

O sırada eve girmiş ve salona yönelmiştik bile. Annem bana şaşkın ve meraklı bir bakış attı. Ben ise omuz silktim.

"Ooo Çağlar..." dedi babam Çağlar'ı görünce. Ayağa kalkıp Çağlar'a sarılırken o da şaşırmış gibiydi. "Hangi rüzgar attı seni Ankara'ya?"

"Üniversiteye kardeşimin yanında devam etmek istedim." Bana baktı ve sırıttı. "Fena mı olmuş?"

"Çok güzel olmuş oğlum."

Konuşmam gerektiğini fark edince, "Neyse baba. Biz şimdi odamdayız, biraz hasret gidereceğiz." Deyip Çağlar'ı odama yönlendirdim. Diyeceklerini merak ediyordum. Ne zamandan beri buradaydı?

"Ne kadar zamandır Ankara'dasın?" Diye sordum.

Odamda gezinen gözleri bana çevrildi. "Okul başladığından iki hafta önce gelmiştim." Şaşkın bir şekilde suratına baktım. O zamandan beri neden karşıma çıkmamıştı? Neden aramamıştı? Hala bana kızgın olup olmadığını merak ettim.

"O kadar zaman neden gelmedin?"
Omuz silkti ve gözlerini kıstı. Yüzümü incelerken, "Hazır değildim. Canım istemedi." Dedi.

"Hala bana kırgın mısın?"

"Geçmiş, geçmiştir. Bazı şeyler arkada kalmalıdır." Dedi ve yatağıma doğru uzandı. "Seni özledim kardeşim." Dedi. Sesi sıkıntılıydı. "Bazı şeyleri gerçekten özledim."

Onun bahsettiği bazı şeylerin ne olduğunu sorgulamadım çünkü anlayabiliyordum.

"Onu gördün mü?" Odamda gezinen bakışları beni buldu. Yüzüme bakarken bir cevap vermedi. Sadece sustu. Bunun bir evet anlamına geldiğini biliyordum. Ne de olsa yıllardır tanıdığım biriydi Çağlar. Üstelik sadece biri değil, her şeyimdi. Kardeşimdi ve ben onu mahvetmiştim.

Kayıp Dudaklarजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें