Kayıp Dudaklar

13. Bölüm: "Maskeli."

Bölüm Şarkısı; Boy Epic- Scars

Multimedya Eray.

-

Eray'ın beni karşısında görmesiyle ortaya çıkan şaşkın bakışları yerini bir kaş çatmaya bıraktığında, "Merhaba." Dedim sadece.

Bu aptal kelimeyi kullanarak nereye varacağımı bilmiyordum. Ama Eray'ın  çatık olan kaşları şaşkınlıkla havaya kalktığında belki de iyi bir şey yaptığımı düşünerek kendime kızmayı kısa bir süreliğine bıraktım.

"Ecrin'in bahsettiği ve öve öve bitiremediği Laden sen miydin?" Dedi alaycı sesiyle. "Ben sadece isim benzerliği sanmıştım."

"Abi sen Laden ablayı tanıyor musun?" Diye sordu Ecrin. Sesi heyecanlı ve şaşkın geliyordu.

"Bizim okuldan biri abicim." Dedi Eray yumuşak sesiyle. Onun Ecrin'e karşı gösterdiği şefkat beni onun hakkında düşündüğüm şeylerden uzaklaştırmıştı.

O her zaman piç değildi. Sadece bana ve hoşlanmadığı kişilere mahsustu.

Ecrin abisinin elinden tutarak odasına doğru çekiştirirken bana, "Laden abla sende gel." Demeyi ihmal etmemişti. Ecrin'in odasındaki oturduğum mor pufa oturdum yeniden. Eray Ecrin'in yatağına oturmuştu ve gözlerini benden ayırmıyordu.

Bunu nasıl anladığıma gelecek olursak.... ona gizlice bakıp durduğumdan değil. Sadece altıncı hissim kuvvetlidir.

"Açıkçası beni şaşırttın Ecrin." Dedi bir yorumda bulunarak. "Sen Laden'den nasıl olur da korkmazsın?"

Şaşkınlığımı gizlemek için gözlerimi açılmaması için kıstım. Başımı da odada bir şey inceliyormuşum gibi çevirdim.

"Neden korkacakmışım ki? Laden abla korku filmlerindeki gibi giyinmiş olabilir ama onun yüzü ve gözlerine bakınca ne kadar da güzel olduğunu anlamam zor olmadı. Hem senin sevgilin olacak o kızdan daha fazla korkulması gerek bence." Dediğinde Ecrin'e baktım. Kaşlarını çatmış abisine bakıyordu.

"Sıla'dan neden korkulması gerek?" Diye sordu eğlenerek.

Burnunu havaya dikip, "Cadının teki." Dediğinde gülmemi bastırmaya çalıştım ama beceremedim. Küçük bir kıkırtı dudaklarımdan kaçtığında Eray bana kaşlarını kaldırarak baktı.

"Onun hakkında ne biliyorsun ki Laden?" Diye sorduğunda kaşlarım çatıldı. İşte asıl soru. Onun hakkında ne biliyordum? Hiçbir şey.

"Benim hakkımda ne biliyorsunuz ki?" Diye sordum ben de. Herkes arkamdan bana ucube derken yaşadıklarımı biliyorlar mıydı. Hayal kırıklıklarımın farkındalar mıydı? Hiç sanmıyorum. O zaman neden tek taraflı bakıyorlardı olaya?

Eray bir süre yüzüme baktı. Bir şey söyleyecek gibi oldu ama söylemedi. Kafasını Ecrin'e çevirdi. "Bu konuyu sonra konuşacağız Ecrin."

Ecrin elindeki Ela bebeği Eray'a doğru salladı. "Ela burda olsaydı eminim benimle aynı fikirde olurdu."

Eray'ın bakışları değiştiğinde kafasını bana çevirip bana baktı. Göz göze geldik. Ona bakışım anlayışlıydı ama o bunu ne kadar anlardı o ayrı.

"Ela'yı sana da mı anlattı?" Diye sordu Eray sinirli sesiyle. Neye bu kadar sinirlenmişti ki?

Kafamı salladım. Sinirli bakışları benden Ecrin'e döndü. "Ne olduğu belirsiz herkese ölen kardeşini anlatıp durma Ecrin!" Sesi yükselmiş, neredeyse bağırma evresine geçmişti. Ecrin'in gözleri dolmuştu. Kafasını eğip abisiyle olan göz temasını kesti. Eray odadan hızla çıktığında arkasından gittim.