1•Bölüm:Geri Dönüş

46K 1.2K 96
                                    

                          Herkese merhaba.

Önemli açıklama:
CANŞİKAR fazla uzun olmayan, yaklaşık otuz bölümlük bir kurgu olacaktır. Bu yüzden olaylar uzamadan ilerleyecek. Olaylar 'çok çabuk oldu' gibi düşünebilirsiniz ama asıl kurgum olmadığı ve arka planda çok daha iyi ve güzel kurgular olduğu için fazla uzatmayacağım.

Asıl kurgum profilimdeki "Meleklerin payı" kurgusudur. CANŞİKAR bittikten sonra düzenli bölüm gelecektir.

Bu konuda anlaştıysak,
B

uraya başlama tarihinizi yazın bakalım.


Keyifli okumalar 🖤
***

"Geri Dönüş"

“Leyla!”

İsmimi bağırarak bana sesleneni görmek için rüzgardan dolayı önümü kapatan kahverengi saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirdim.

İlk bahara girmiştik ama sanki kış bizi terk etmek istemezmiş gibi bir türlü yerini bahara devretmiyordu. Bu yüzden üzerimdeki kalın kabanla insanların arasından geçmeye çalışarak Emir abimi görmeye çalışıyordum.

Sonunda onu gördüğümde, boğazıma bir düğüm, kalbime ise  ilk bahar çiçekleri açmaya başladı.

Üzerinde siyah bir tişört ve siyah pantolonuyla ilk baharı gelmese de getirmek istemiş gibiydi. Aynı benim gibi uçuşan kumral saçlarını umursamadan kahverengi gözlerini bana çevirerek, bana doğru gelmeye başladı.

Onun aksine benim içimdeki özlem öyle büyüktü ki, koşarak kendimi kollarının arasına attım. Geçen yıllarda oldukça kaslı olmuş, boyu uzamıştı. Bu yüzden ona yetişemediğimde kollarını belime sararak beni havaya kaldırdığında düştüğüm duruma kahkaha atıyordu.

Kalbimizde yerleşen bu hesapsız mutlulukla çığlık atarak boynunu daha sıkı sarıldım. “Çok, çok, çok özledim.” Dedim etrafımdaki insan topluluğunu umursamadan bağırarak.

Başımın üstüne sert bir öpücük koydu.

Çığlıklarım ve abimin kahkahası Etrafımızdaki insanların ilgisini çekiyor, gözleri üzerimize çevriliyordu. Ama ben içimdeki bu mutluluğu herkese göstermek istercesine çığlık atarak, bağırmak istiyorum.

Uzun süredir o kadar mutsuzumdum ki, içime sığmayan bu mutluluğu saklamak istemiyordum. Sanki bir yerden düşüyormuş gibi bir hisle beni yere indirdiğinde kıkırdayarak kollarına tutundum.

Elleri yanaklarımı avuçlayarak alımı öptüğünde kalbime bir hüzün damlası düştü. Gözlerimi yukarı kaldırıp, yüzüne baktım.

Bir zamanlar benim kız versiyonum gibi olan yüzü büyüdükçe keskinleşmiş, çocuksu bakışları olgun bir adamın bakışlarına evrilmişti. Artık bir çocuk değil, yirmi dört yaşında bir adama dönüşmüştü. Bu adam benim çikolata kavgaları yaptığım küçük abimdi değil mi?

Bir anda saçlarımı karıştırarak güldüğünde gözlerinde gördüğüm haylaz bakış o çocuğun hala orada bir yerlerde olduğunu bana gösterdi.

CANŞİKAR (Öldürücü, Sevgili) Mahalle kurgusuWhere stories live. Discover now