7•Bölüm: Yeni Şans

21.1K 551 28
                                    


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar 🖤


''''~~~~'''

7.Bölüm:Yeni Şans

Midem, ilk bahara yeni girmiş bir kelebeğin kanat çırpışlarıyla kasılıp duruyordu. İçim içime sığmıyordu.

Gözlerim kaçamak bir şekilde karşımdaki adamı buluyor, o da yetmezmiş gibi her baktığımda da göz göze geliyor ve ne yapacağımı bilmez bir şekilde afallıyordum.

Eğer şu anda bana bakan üç çift göz olmasa; elimi kalbime koyup, dışardan bile duyulacak o sesini kesmesini söylerdim. Belki o zaman biraz nefes alabilir, normale dönebilirdim.

Abim ve Merve abla içeri girdiğinde kendimi Serdar’dan nasıl uzaklaştığımı bilmiyordum. Kapının önünde tutuştukları dolap tartışması için onlara minnettar olsam da, içeri girdikleri için sayıp sövesim vardı. Tam konuşuyoruz nereden çıktınız? diye.

Şimdi de hepimize kahve yapmış, mutfak masasının etrafında toplanmış konuşuyorduk. Ama ne konuştuğumuzu sorsalar ağzımdan tek bir kelime çıkmazdı. Çünkü aklım, karşımdaki adamın bana söylediği sözlerde, bana bakışıyla dolup taşıyordu.

Dudaklarımda çıkmakla tehdit eden gülümsemeleri ağzıma götürdüğüm bardakla gizlemeye çalışıyordum. Üstelik kahve sevmediğim halde hepsini bitirmiştim. Durum gerçekten çok vahimdi.

Hepimiz kahvelerimizi içtiğimizde evden çıkmak için ayaklandık. Ben abimin arabasına yönelecekken abim, “ sen Serdar’la gitsen daha iyi olur aslında. Biz Merve ile başka bir yere uğrayacağız, seni de yormayalım. Hem Serdar’da mahalleye gidiyordu.” Bakışlarını Serdar’a çevirerek, “senin için sorun olur mu?” diye “sorduğunda sorun değil.” Dedi yüzüme bakarken.
Abim, “tamam o zaman, akşam görüşürüz.” Dedi biz Merve abla ile sarılırken arabaya bindi.

Merve abla “teşekkür ederim güzelim, yordum seni de.” Dediğinde “önemli değil abla, beni de o kalabalıktan kurtardın.” Dedim akşam o kalabalığa gideceğimi hayali beni korkutmaya başlarken.
Halime üzülmüş gibi bakarken arabaya bindi.

Alt dudağımı dişlerimin arasına alırken yüzümü ona çevirdim, Serdar’a. Allah’ım adını zihnimden bile geçirirken içimde yaşattığı hisler beni ölüme sürüklerdi.
Ona doğru ilerlediğimde, kapıyı binmem için açtı. “Teşekkür ederim,” dedim o kapıyı kapatırken.

Arabaya bindiğimde sanki ilk kez aynı yerde bulunuyormuşuz gibi bir heyecan ve utangaçlıkla yüzümü cama doğru çevirdim. Ama ona bakmaya böyle özgürken dayanamayıp tekrar ona çevirdim bakışlarımı.
O sırada yüzünü bana çevirdiğinde, dudağının kenarında yine o kıvrımı fark ettim.

Aklım beni terk etmiş bir şekilde gezerken, dudaklarımdan “peki şimdi biz neyiz?” sorusu hiçbir filtreye takılmadan çıktı.
Serdar, gözlerinde eğlence parıltısıyla “anlamadım, ne neyiz?” diye sordu. Ne sorduğumu bildiği halde.

“Şimdi biz ne olduk? Yani neyiz biz? Birlikteyiz ya?”
Yolda olan gözleri beni bulduğunda, “evet” dedi sanki bunun farkına yeni varıyormuş gibi bir hayretle, “birlikteyiz biz.”

Söylediklerini ilk kez duyuyormuş gibi bir heyecanla dudağımdaki gülüşle “biz birlikteyiz” dedim.
Çok tuhaf geliyordu.

Daha dün onun için ağladığım adam, şu anda dudaklarımda tükenmeyen bir gülüşe sebep olan adamla aynı adamdı. İşte o zaman farkına vardığım şeyle sertçe yutkundum.

Gülüşlerimiz sanki hiç var olmamış gibi solup sessizliğe bulandı arabanın içi.
Bu halimi fark edince endişeyle, “bir şey mi oldu?” diye sordu.

CANŞİKAR (Öldürücü, Sevgili) Mahalle kurgusuOù les histoires vivent. Découvrez maintenant