4•Bölüm:Acı Veren Düşler

23.7K 854 59
                                    

 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar🍁

🍂🍂🍂

"Acı Veren Düşler"

“Ay gördün mü Aslı’yı? Ali’nin kutlamasına gelmiş. Ay bunlardaki genişlik beni hala hayrete düşürüyor.” Dediğinde Elif’in baktığı yere çevirdim bakışlarımı.

Aslı, Ali abinin eski sevgilisiydi. Ama şu anda Ali abinin dayısıyla evliydi.Ahmet abi, Ali abinin dayısı olsa da o kadar büyük değildi yaşı. Ama şu anda Aslı ve Beren abla bildiğin en yakın iki yakın arkadaştı. Bunu nasıl başarıyorlar bilmiyorum ama Aslı abla çeyiz alışverişine bile Beren abla ile beraber gitmişti. Üstelik şu anda Ali abi ile bile çok samimi bir sohbettelerdi. Gerçekten çok tuhaflar. Duygular bitince böyle mi olunuyor yoksa o duygular zaten hiç var olmadığı için mi böyle rahatlardı anlayamıyorum. Ama sonuçta yaşanan bir geçmiş, yaşanan bir ilişki vardı. Beren abla bu durumda nasıl bu kadar rahat olabiliyor anlayamıyorum. Yakın arkadaşı onun sevgilisi ile eski sevgiliydi. Çok tuhaf ilişkileri vardı gerçekten.

Bu konuda üstümüze vazife olmasa da kendimizi kaybetmiş bir şekilde konuşmaya, gülmeye başladık. Ben asla böyle bir şey yapmayacağımı Elif ise dostunu yakın düşmanını daha yakın tut diye dalga geçiyordu. Bu kadar yakınlık da, ne bileyim fazla bence.

“Düşünsene, Beren Aslı’ya özel anlarını anlattığını, ayyy düşüncesi bile iğrenç.” Öyle bir yüz ifadesi vardı ki gülmeme engel olmadım. Yüzümü omuzuna gömüp daha fazla dikkat çekmek istemedim ama gülmemi durduramıyorum.

Sonunda biraz durulduğumda yüzümü Elif’in omzundan ayırmadan masaya çevirdim. İşte o zaman Serdar’ın dudağında küçük bir kıvrımla bana baktığını fark ettim.

Dakikalardır dinmeyen gülüşlerim gözlerinde gördüğüm bakışla kesildi. Çok güzel bakıyordu. Öyle güzel bakıyordu ki nefesim kesildi, kalbim kendini kaybetmiş gibi atmaya başladı. Hakkı yoktu bana böyle bakmaya, nefesimi kesmeye. Kalbimde böyle zelzeleler yaratmaya. Yatağıma uzandığımda bana olmayacak hayaller hayal ettirmeye hakkı yoktu, bana böyle bir kötülük yapmaya.

Ama kim hakkı olanı olmayanı umursuyor ki? Ben hakkım olmasa da gözlerimi ondan alamıyor, o hakkı olmasa da bana bakıyordu. Kimse doğruyu yanlışa göre değil, herkes kendi duygularına göre hareket ediyordu. Yanlış olduğunu bile bile.

Bir anda kolumda hissettiğim dokunuşla suçlu gibi hızla bakışlarımı Elif’e çevirdim. Bana bir şeyler anlatıyordu ama benim kalbim bana bakan gözlerde; aklım parmağında görmediğim yüzükteydi. Öyle bir acı hevesin içinde kayboldum ki; bütün gece uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımla konuşurken de, eve gelip yatağıma yatarken de sadece onu düşünüyor tekrar beş yıl önceki bataklığa ağır ağır batıyordum.

Bütün gece gözlerim uyku için yalvarsa da, yorgunlukla başım çatlasa da sadece onu düşündüm. Bu zamana kadar nişanı yapmadılar mı yoksa ayrıldılar mı diye. Kimseye sormaya cesaret etmesem de olanları öğrenmek için delirtiyordum.

Belki de yüzük takmak istemiyordur, bu yüzden parmağı boştur düşüncesi sinsi bir yılan gibi zihnimde geziniyor benim mutluluk balonumu patlatıyordu. Peki yetiyor mu bu benim hayallerime engel?

CANŞİKAR (Öldürücü, Sevgili) Mahalle kurgusuWhere stories live. Discover now