15•Bölüm: ACI HİKAYELER

7.5K 307 14
                                    

 oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar 🖤

Bölüm şarkısı: Eylem Aktaş, Söyleyemedim

 

Sana ben şiirler, sözler büyüttüm.

Sana ben baharlar, yazlar büyüttüm.

Sana ben hummalı gizler büyüttüm.

Söyleyemedim.

 

15.Bölüm: Acı Hikayeler

Sana kaç kez inandığımı bilmiyorsun. Kaç kez hayal kırıklığına uğrattığımı da.

Gözümü kırpmadan, geceler boyu seni düşlediğimi, o düşerlerle mutlu olduğumu da bilmiyorsun.

Kabuslarımda sizi gördüğüm uykulardan uyanıp, içim çıkana kadar ağladığımı da bilmiyorsun .

Sen, seni içimde kaç kez affettiğimi hiç bilmedin. Bana yaşattıkların yüzünden senden nefret edecekken, aklıma gözlerin geldiğinde, her şeyi unutup, sadece seni düşlediğimi de bilmiyorsun.

Bana yaşattıklarına rağmen, senin için deli olduğumu hiç bilmedin.

Sen bana içi boş hevesler vermene rağmen seni affettiğimi hiç bilmiyorsun.

Kendi kalbim bile bana ihanet ederken, yine de sana güvendiğimi bilmiyorsun.

Sen, beni kendime düşman ettiğini de, buna rağmen sadece seni haklı çıkarmak için savaş verdiğimi de hiç bilmiyorsun.

Sen, bana kaç kez ihanet ettiğini, o ihanetle boğulduğumu da bilmiyorsun.

Sen her şeyi bildiğini sanıyorsun ama hiçbir şey bilmiyorsun. Sen, beni bilmemişsin sevgilim.

Kalbim o kadar uyuşmuştu ki, eskisi gibi yanmıyordu canım.

Yıllarca çektiğim acı bitmemişti ama uyuşmuştu sanki. İlk anki gibi değildi ama boş, bomboştu içim. Sanki yaşamıyor gibiydim.

İnsanlar nasıl oluyor da aşık olmayı deli gibi istiyorlar anlamıyordum.

Bir insana, kendi ellerinizle kalbinizi veriyorsunuz. Sonra da onu acıtmayacağını zannediyorsunuz.

Oysa çok acıtıyorlar, yakıyorlar en sonunda paramparça ediyorlardı.

O artık sizin bile değildi. Bir kalbin üstünde artık sizin hiçbir hükmünüz kalmadığında ona artık benim diyemezdiniz. Öyle parçalanıyordu ki, size sadece acısı kalıyordu.

Ankara’ya dönmüştüm. Bu şehrin soğukluğu belki kalbime de sirayet eder umuduyla, uyandığım gibi kendimi uzağa, çok uzağa atmıştım.

Kimse doğru düzgün sorgulamamıştı bile neden erken döndüğümü. Ki sorsalar bile verecek bir cevabım yoktu.

Ağlamıyordum artık. Ya da kalbim cayır cayır yanıyor gibi de acımıyordu da. Sadece burukluk bir ayrılık tadı vardı yüreğimde. Bir de kendime bile yediremediğim dileklerim. Ama her şeye rağmen iyi geldi Ankara. Dondurdu yüreğimi.

Derin bir nefes alıp, kafamı yanımdaki adama çevirdim. Söylenmeleri bir türlü bitmiyordu ama iyi de geliyordu.

Emre, etrafına otuz kere daha bakıp, “keşke pavyona gitseydik,” dedi bu kez de. Sabahtan beri sürekli keşke oraya, buraya kavgası yapıyordu kendi kendine. Çünkü ben ona cevap veremeyecek kadar kaybolmuştum. O da beni bulmaya çalışıyordu.

CANŞİKAR (Öldürücü, Sevgili) Mahalle kurgusuDonde viven las historias. Descúbrelo ahora