16- Solan Hayatlar

625 88 65
                                    

Cem Adrian- Zaman

Ama nasıl da gidiyorsun beni...

Karanlığa itiyorsun bizi...

Yüzümdeki aydınlığı çalıp,

Kalbimde karanlık bir harabe bırakıp...

Son 2...

                                 🦢🦢🦢

"Burada hiçbir şey yok," diyen Gurur bıkkın bir bakış attı girdikleri sokağa. Yan koltukta oturan Emre dikkatle telefonuna bakıp ekranı büyüttükten sonra, "Oğlum burasını gösteriyor ya," dedi. "Yer altı kulübü diyor zaten. Görünür olmaması lazım."

Gurur ona ters bir şekilde baktı, "İn ara o zaman," dedikten sonra telefonu hışımla elinden aldı. Emre, karanlık sokağa göz attıktan sonra ürpererek yerine sindi. Çöplerin taştığı, bakımsız köpeklerin cirit attığı tenha bir sokaktı ve canına susamamıştı.

"Seni dinleyen aklımı sikeyim."

Emre ofladı.

"Oğlum söylenip durma ya! İnternette aşırı havalı görünüyordu mekan, insanlar eğlencenin dibine vuruyordu biz de deneyelim istedim."

"Diğer kulüpler bok yedi," diye söylendi Gurur tekrar. Arkadaşını dinlediğine pişman olmuştu çünkü canı artık eğlenmek istemiyordu. Bir yandan arabayı kullanırken diğer elindeki telefona bakarak kaşlarını çattı. Ardından gördüğü şeyle hışımla Emre'ye döndü.

"Beyinsiz herif burası eski adres! Çoktan taşınmışlar."

"Hadi canım?"

"Bu küçük aklınla nasıl yaşadığına hayret ediyorum Emre."

Emre hayal kırıklığıyla ofladı. Gurur telefonu onun kucağına fırlatarak gaza bastı ve tam o anda önlerine fırlayan karaltıyı göremeden hızla çarptı. Arabanın ön camında derin bir göçük oluştu ve tıpkı bir ağacın toprağın altına uzanan kökleri gibi parçalanarak kırıkları kanlar doldurdu. Kaportanın üzerinde yuvarlanan ağırlık gürültüyle yere düştü. Bir saniye boyunca gürültü kesildi, nefesler tutuldu, dünya durdu. Ardından Gurur hiç beklemeden gaza bastı. Yan aynadan baktığında yerde kıvrılarak yatan bedeni gördü. Emre ise gözleri dehşetle irice açılmış bir halde donakaldı. Aralık dudaklarından hızlı soluklar dökülürken şokla titreyen ellerini başına götürdü. Saçlarını çekerek başını inkarla iki yana sallarken, "O insan mıydı?" diye aksini duymak için yalvarırcasına sordu. Gurur gergin bir şekilde dişlerini sıkarak başını salladı. Emre'nin şok halinin aksine böyle bir şeyle uğraşmak zorunda kaldığı için canı sıkkın gibiydi. Direksiyona yumruğunu vurup, "Kahretsin," diye bağırdı. Babasını sakinleştirmek kolay olmayacaktı.

Emre, arabanın ön camındaki göçüğe ve kanlara baktı.

"Ö-öl-öldü mü?" diye sordu ağlamaya başlarken.

"Kulağa öyle geliyordu."

"Öldü! Bittik biz! Hayatımız kaydı lan katil olduk! Hapislerde çürüyeceğiz," diye inleyen genç adam ağzını kocaman açıp gürültüyle hıçkırarak ağlamaya başladı. Gurur, onun korkudan büzülmüş bedenine baktı. Arabayı kullanmaya devam ederken yana uzanıp yakasından kavradığı gibi kendine çekti ve arkadaşına, "Kes zırlamayı!" diye bağırdı. "İzbe bir sokakta bizi hiç kimse görmedi."

"Çarptık ona. Ezdik!"

"Bunu bizden başka kimse bilmiyor," derken yüzünü buruşturarak devam etti Gurur. "Tabii sen tüm dünyaya duyurmaya kalkmazsan!"

Beyaz Kuğunun ÖlümüWhere stories live. Discover now