BOLUM 26

14.5K 535 27
                                    

Eve gelen aile yorgun bir şekilde kendilerini bahçedeki koltuklara attı. Bugün hem Avjin'in hem de Zilan ananın durumu herkesi yormuştu. Allah'a şükür ki şu an ikisi de iyiydi. Herkes oturmuş sohbete başlamıştı. Adal ağa Miran ile şirket işlerini konuşurken Avjin ile Rojda ana da bebeklerle ilgili konuşuyordu. Aslında Rojda ana Avjin'e nasihat veriyor Avjin'de bu görmüş geçirmiş kadını can kulağı ile dinliyordu. Bebeklerinin durumu aklına gelince korkudan kalbi tekliyordu. Onlara birşey olsa asla yaşayamazdı genç kadın.

Kahveler içilmiş sohbet edilmiş ve herkes odasına çıkmıştı. Konak sessizliğe bürünürken herkesin gönlünden geçen bebeklerin bir an önce dünyaya gelmesi ve bu konağın bebek sesleri ile çınlaması idi.

Miran ve Avjin yorgunlukla sürüdü bedenini yatağa ikisi de zar zor kıyafetlerini değiştirip yatağa girdi. Hem yol yorgunluğu hem de bugün yaşananların stresi genç çifti yıpratmıştı. Miran karısına sarılıp başına bir öpücük kondurdu. Sonra elini karısının karnına koyup yavaş yavaş okşadı. Genç kadın bu hareketle derin bir iç çekti. Kocasının ne demek istediğini anlıyordu. Konuşmasına gerek yoktu.

➡Avjin bugün çok korktum. Doktor konuşana kadar öldüm öldüm dirildim adeta.

➡Bende Miran öyle çok korktum ki onlara birşey olacak diye. Ama çok şükür iyiler.

➡Evet ama artık çok dikkatli olmalısın. Doktoru duydun düşük riski yüksek dedi. Ayrıca erken doğum riski de varmış.

Avjin birşey demedi kocası haklıydı. Çok dikkat etmesi gerekiyordu. Sağlıklı beslenmeliydi en başta, gerçi Miran bunun için zaten herşeyi yapıyordu ya...

➡ Merak etme sen, ben onlara birşey olmasına asla izin vermeyeceğim. Bunun için elimden geleni yapacağım. Onlar bana rabbim tarafından gönderilmiş emanet canlar ben bu emanetleri hayatım pahasına koruyacağım.

➡Biliyorum güzelim elinden geleni yapacaksın, hepimiz yapacağız. Hadi uyu bugün çok yoruldun dinlen biraz.

Miran karısının alnına sıcacık sahiplenici bir öpücük bıraktı. Avjin bu öpücüğü ta kalbinde hissetti. Bu adam onun hayatını değiştirmiş tüm duygularını alt üst etmişti. Tanımadan, sevmeden evlendiği bu adam adeta hayatının merkezi haline gelmişti. Yüzüne yayılan gülümseme ile kapattı genç kadın gözlerini. İçindeki korku yeşermeden kökünden söküp atmıştı gözlerini kapatmadan. Annesi iyi olacaktı, bebekleri sağlıklı hir şekilde doğacaktı. Yani genç kadının tek duası buydu.

Sabah gözlerini yorgunlukla açan genç kadın yanının boş olduğunu görünce dudaklarını büzüp etrafa baktı. Kocası neredeydi ki acaba? Yavaş yavaş yataktan kalkıp banyoya girdi. Elinib yüzünü yıkayıp odaya girdiğinde duvarda gördüğü saatle gözleri dışına çıkacaktı. Saat 14.27 olmuştu. 'Bu kadar nasıl uyudum ben' diye bir taraftan yakınırken bir taraftan üstünü değiştiriyordu. Hazır olunca hızla odadan çıktı hızlı hızlı yürürken ayağının takılması ile sendeleyen genç kadın kaynanasının sesini duyunca korkuyla arkasına döndü.

➡Kızım yavaş acelen nedir, düşeceksin şimdi.

➡Ben uyuyakalmışım ana kusura bakmayın.

Genç kadın utançla eğdi başını.

➡Kızım ne utanırsın dün çok yoruldun hem ayrıca sen iki canlısın hatta üç uyuyacaksın tabi. Hadi oylanma daha fazla da git kahvaltını yap bakayım.

Genç kadın kayinvalidesinin yüzüne minnetle bakıp

➡Peki ana

Diyerek hızla uzaklaştı ordan. Tabi uyarı almayı da başarmıştı.

➡Kızım yavaş in! Allah Allah acelen nedir bilmem ki.

Diye söylenerek giden Rojda ana bor taraftan da gelininin bu hallerine gülüyordu.

Avjin kendini mutfağa atar atmaz aç karnını doyurmanın derdine düşmüştü. Çalışan kızlar gelin ağalarını gülerek izliyorlardı. Zira genç kadın kıtlıktan çıkmış gibi yiyordu. Karnını tıka basa doyuran Avjin kafasını kaldırdığında kendisine gülerek bakan çalışanları görünce biraz utunmıştı. Genç kadın ayağa kalkıp anasına kahve yapmaya başladı. Kahve hazır olunca merdivenleri ağır ağır çıkıp odaya girdi. Akşama kadar sohbet eden gelin kayınvalide akşam Adal ağa ve Miran'ın gelişi ile sofraya geçti. Tabiki sofrada en dikkat çekici olan şey Avjin idi. Genç kadın öyle bir yiyordu ki tok insanın canını çektiriyordu. Yemekler yenmiş kahve eşliğinde sohbet başlamıştı. Herkese kahve getiren yardımcıların önüne süt koyması ile afallayan Avjin. Miran'a baktığında onun da gülerek kendini izlediğini gördü. İçecekler içildikten sonra herkes odasına dağılmıştı. Miran uyuyana kadar Avjin ile uğraşmış sütü gördüğündeki yüz ifadesi ile dalga geçmişti. Kocasına küsen genç kadın tatlı sözlerle tekrar barışmıştı. Gözlerini yeni bir güne uyanmak için kapatan çift hayatın birçok zorluğunu bu yaşta göğüslemiş, el ele bu yolda yürümeye çalışıyorlardı. Hayatın ne tür sürprizlere gebe olduğundan habersiz gözlerini huzurla kapattılar. İkisinin de tek duası mutlu sağlıklı ve birlikte bir ömür geçirmekti. Tabiki bebekleriyle birlikte

********

Arkadaşlar biliyorum çoooooooookkkkk geç kalmış bir bölüm ama ne yazma isteğim ne de ilham perilerim yanımda değildi. Umarım bir daha böyle bo2r durum olmaz güzel yorumlarınız ve desteğiniz için Teşekkür ederim.

Mardin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin