7.Bölüm

186K 6.4K 788
                                    

Hii :) yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz. Gelecek bölüm nişanımız var dostlaaaaaarrr :) :)

Bölüm şarkısı ; Linkin Park / Castle of Glass :)
Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum size bağlı. Ne kadar çok yorum ve beğeni o kadar hızlı yeni bölüm.
Herkese iyi okumalar :)
-------------------------------
Çalıyor... Çalıyor...

"Hira! Kızım, iyi misin ? Arıyoruz açmıyorsun, aramalarımıza geri de dönmüyorsun. Endişelendirdin hepimizi." Annemin sesini duyunca gözlerim doldu. Sesini bile özlemiştim.

Derin bir nefes alıp, boğazımı temizledim. Eğer şimdi ağlarsam asla susamazdım.

"İyiyim anneciğim. Merak etmeyin. Bu aralar meşguldüm biraz, arayamadım. Siz... İyi misiniz ? Babam nasıl ? Mira nasıl, iyi mi ?" Nasıl söyleyecektim nişanlanacağımızı ?

"Biz iyiyiz tatlım. Sadece... Seni çok özledik. Baban da iyi. Miranın sınavı yaklaştığı için bu aralar dersleri ile haşır neşir oluyor..." Pat diye söylesem ? Kadının yüreğine iner.

"Hira...?" Dolaylı yoldan anlatsam ? Beceremem.

"Hira!" Annemin sesini yükseltmesiyle kendime geldim.

"E-efendim ?"

"Kızım, iyi misin sen ? Sesleniyorum duymuyorsun. Kapattın sandım bir ara." Derin bir nefes aldım. Ya şimdi, ya hiç!

"Anne..."

"Efendim tatlım ?"

"Biz... Yani Ezra ile ben... Haftaya nişanlanıyoruz." Telefonda uzun bir sessizlik yaşanırken annemin telefonu kapatıp kapatmadığını kontrol ettim. Hattaydı ama bir şey demiyordu.

"A-anne ?" Titreyen sesime lanet ettim. Sonunda karşı taraftan annemin sesini duyunca aldığım nefesi bıraktım.

"Hira, o adamla zorla mı nişanlanıyorsun ! Ne nişanı. Saçmalama kızım. Hemen oraya geliyorum ! Nişan falan yok! Olmayacak." Titreyen ve çaresiz sesine burukça gülümsedim. Tek benim değil herkesin eli kolu bağlıydı.

"Anne ! Sakin ol. Zorla nişanlandığım falan yok. Ne olmasını bekliyordun ? Aynı evde hayatımız boyunca bu şekilde mi yaşayacaktık. Hem... Ezra öyle kötü biri değil. Kibar ve iyi biri." Sanırım anneme ilk yalanımı da söylemiştim. Bu zamana kadar her konuda dürüst olmuştum aileme. Onlarda her koşulda güvenmişlerdi bana. Şimdi Ezraya güvenmeleri için yalan söylüyordum. Ben, ben olmaktan çıkıyordum.

"Şuan bunun bir şaka olduğunu söyle. Kızım o herifin ne olduğunu biliyoruz. Oraya nasıl istemeyerek gittiğini de. Şimdi nas-"

"Anne... Merak etme, iyiyim ben. Hazırlıklara başlandı. Benimde... Alış verişe çıkmam gerekiyormuş. Ayakkabı, elbise falan. Ne alacağım, nereden nasıl bir şey alacağım bilmiyorum. Senden fikir alırım diye düşündüm."

"İki gün sonra oradayım. Ne öyle yetim gibi tek başına alış veriş yapıp, nişanlanmak! Senin annen benim, babanda Haldun Seren. Ben kızımı sokakta bulmadım. Organizasyonuda beraber yaparız, alış verişe de beraber çıkarız. Sen sakın üzülme tamam mı?" Boğazımda bir yumru oluşurken annemin şefkatini buradan bile hissediyordum. Anneler ve evlatları birbirlerinden ne kadar uzak olsada, kalpleri bir o kadar yakınlardı birbirlerine. Kanıtı önümde seriliydi işte.

"Teşekkür ederim..."

"Edilecek bir durum yok prensesim... İki gün sonra görüşürüz. İyi bak kendine." Annemle vedalaştıktan sonra telefonu kapattım.

Bu eve geldiğimden belli ilk defa bu kadar güçlü hissediyordum. Çünkü annem, ailem arkamdaydı benim. Bir nebze olsun rahatlarken, yatağıma uzandım.

ŞebefruzWhere stories live. Discover now