15.Bölüm

152K 6K 1.1K
                                    

Hi :) evet evet yeni bölüüüüüüüüüüüüüm 😁😁
Arkadaşlar öncelikle lütfen şurayı bir okuyun.
Ezra karakterini değiştirmeli miyim ? Sizce kimi koymalıyım ? Yeni bir kitap yazmak istiyorum ve mafya konulu mu yoksa gençlik mi olsun ?
Bu arada yeni bölüm ne zaman yazarsam o zaman geliyor :) yani brlli bir düzen yok 😔😔

Bölüm şarkısı; Emre Aydın / tam dört yıl oldu bugün
İyi okumalar :) biri bana kapak yapsıııııııın 😂😂😂🙈🔫

----------------------------
Karşımda gördüklerim ile göz yaşlarım hızla akmaya başladı. Ama bu sefer ki mutluktandı. Annem, babam ve Mira karşımdalardı. Onlarında benim gibi gözlerinin dolduğunu fark edince, koşarak babama sarıldım. Hasret kaldığım güçlü kollarının arasında kendimi güvende hissederken burdan hiç ayrılmamayı diledim. Babam da beni hiç bırakmayacakmış gibi sıkı sıkı sardı.

Zorda olsa babamdan ayrılınca anneme sarıldım. Kafamı boyun girintisine gömüp kokusunu derin derin içime çektim. İşte aradığım huzur bunlardı, babamın kolları, annemin kokusu. Annem bir yandan saçlarımı okşayıp bir yandan bana sarılıyordu. Annemden de ayrılınca Mirayı aldım kollarımın arasına. Sıkıca sarıldım küçük kardeşime.

"Yeter bu kadar duygusallık" dedim geri çekilirken. Bir yandan da göz yaşlarımı silmekle cebelleşiyordum. Birinin peçete uzatması ile Ezrayla göz göze geldim. Anlık bir deli cesareti ile ona da sarıldım ve kulağına fısıldadım, "Teşekkür ederim, gerçekten teşekkür ederim." Ezranın elleride belimi sararken, yaptığım şeyin saçmalığını düşünmedim. Daha dün bana tokat atan adama şimdi sarılıyordum.

Geri çekilip Miranın yanındaki boş yere oturdum. Ezrada çaprazıma oturdu. Şu an bir rüyanın içindeysem eğer uyanmak istemiyordum.

"Siz ne zaman geldiniz ?" dedim sessizliği bozarak.

"Enişteciğim, bu sabah babamı arayıp, davet etmiş. Bizde kalktık geldik." Bakışlarım Ezraya kayarken gülümsememi bastıramıyordum.

Kendine gel Hira ! Hem 'enişteciğim' nedir ya ?

Mira, Ezra ile gayet iyi anlaşırken, babam ve annem Ezra ile konuşmamayı tercih ediyordu. Ezranın bunu umursadığı pek söylenemezdi ama ortamda hafifte olsa gergin bir hava vardı. Garson gelince siparişlerimizi verdik. Restoranı boş olması dikkatimden kaçmamıştı, ya kapattırılmıştı yada pek te iyi iş yapmıyorlardı. İçimden bir ses ilk seçeneğin doğru olduğunu söylüyordu.

"Sınavların nasıl geçti ?" Dedim Miraya.

"Güzel geçti. Şimdi üniversite tercihlerimi yapacağım." dedi. Gülümsedim, Mira deli dolu olabilirdi ama dersleri, benim kadar olmasada iyiydi.

"Sen istediğin üniversiteyi seç, gerekirse ben yardımcı olurum." Bakışlarım Ezraya kayarken, Mira sevinçle gülümsedi.

Masada tekrardan havadan sudan, annemin cemiyet hayatından, babamın iş hayatından konuşulmaya başlandı.

"Ee ? Senin işler nasıl gidiyor enişte ?" Mira şu ağzına enişte lafını nasıl taktıysa, öyle söküp atsın lütfen !

"Ne yapacak, ona buna borç para verip, zorla kızlarını istiyordur." Babamın cevabı ile şaşkınca bakakaldım. Bu fazla ağır olmuştu, Ezranın çaprazımda oturan bedeni kasılmıştı ve bunu görmemek aptallıktı. Havada tekrar gerginlik kokmaya başlayınca, Ezra sakin kalmayı tercih etmiş olacak ki, babamı duymamış gibi yaparak Miraya baktı.

"Bu aralar şirket olarak baya yoğunuz. Amerikadaki şubemizin açılışı var yakında. Onun için çalışıyoruz." Ezranın bir şirketi olduğunu biliyordum, ama bunun ne üzerine olduğunu bilmiyordum.

ŞebefruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin