Şebefruz

36.Bölüm

Herkese merhaba ! Okullar açıldı maalesef. 11.sınıf olu verdiğim için, YGS aday adayıyım gari. Neyse bölüm geç geldi üzgünüm çünkü kurgu konusunda bir kararsızlık yaşadım. Bunu giderdim gibi ve artık bazı şeyler açığa çıksın diyorum hani. Neyse iyi okumalar canlarım. Bu arada doğum günümü kutlayan tüm okurlarıma cân-ı gönülden teşekkür ederim, iyi ki varsınız...

Bölüm şarkısı ; Çağrı / Kapıyı Kapat Sessizce
İyi okumalar...
İstek, dilek ve şikayetlerinizi bana özelden bildiriniz.
*Bu arada Wattpad 2016'ya katıldım. Hadi bakalım...
--------------------------------------------------------------

"Baba evinde Hello Kity gibi olabilirsin, önemli olan koca evinde Pembe Panter gibi olmamak. Bu yüzden kesinlikle benimle evlenmelisin Rüyacığım." Kenan, Rüyanın şezlonguna oturmuş ona türlü şebeklikler yaparken, Hira bu haline gülüyordu.

Yazlığın sahilinde, Fethiyenin eşsiz manzarasına eşlik eden deniz ve güneş ile güzel bir tatil geçiriyorlardı. Hira, Ezra ile yan yana olan şezlonglardan birine oturmuş, mayosunun açıkta bıraktığı kısımlara güneş kremini sürüyordu. Ezra ise elinden düşürmediği tableti ile gelen e-postalarını okuyordu. Mira ve Oktay denizde birbirleri ile dalaşıp kavga ediyorlardı. Bir ara Hira, Miranın Oktayın sırtıma atlayıp, onu suya çektiğini görmüştü ama her zaman ki halleri olduğu için üstünde durmadı. Su ve Sedat ise kızları Mavi ile kumdan kaleler yapmakla meşguldü. Gerçekten örnek bir çift ve ebeveynlerdi.

"Kahinlerin söylediğine göre yeni yıla bekar giren kadınlar, ömürleri boyunca bir daha evlenemeyecekmiş. Ne dersin evlenelim mi ?" Rüya, Kenana sinirle bakıp bir şey demeden şapkasını ve gözlüğünü çıkarıp denize doğru yürümeye başladı. Kenan peşinden gideceği sırada ise sert bakışları ile birlikte, "Sakın peşimden gelme !" Diyerek onu durdurmuştu.

Kenan hüsranla şezlonguna uzanırken, Hira ona acıyan aynı zaman da eğlenen bakışlar atıyordu.

"Yengeciğim, senin bu arkadaşın neden böyle inatçı ?" Hira güneş gözlüğünü kaldırıp uzun saçlarının arasına, başının üzerine yerleştirdi.

"Rüya inatçı bir kızdır doğru. Ama unutmayalım ki senin de lakabını unutmamak gerek. Play boyların prensi Kenan efendi. Kız sana nasıl güvensin ?" Hira tüm ciddiyeti ile arkadaşının arkasında dururken, Kenan Hiranın dediklerinin doğruluğu karşısında sıkıntı ile iç çekmişti. Haklıydı, Rüyayı görene kadar çok çapkın bir adamdı. Hatta bu ünvanından da gurur duyduğu olurdu ama şimdi değil gurur duymak, eşşek gibi pişmandı.

"Şeyim şey olsaydı da şey olmasaydım." Kenan sıkıntı ile mırıldanırken denizde tek başına yüzen Rüyayı izliyordu. Hira ile aralarında kısa bir sessizlik olurken, Kenan Rüyaya dalıp gitmişti. Az sonra derin bir iç çekti.

"Ah, ah ! Boğulurken bile bir insan bu kadar güzel olabilir mi ?" Hira ona anlamazca bakarken, Kenana birden sarsıldı.

"Hassiktir ! Kız boğuluyor !" Hira denize baktığında, Rüyanın çırpındığını gördü. Korku ile yerinden kalkarken, Ezra da Kenanın peşinden koşarak denize girmişti. Su, Mira ve Hira korku ile Kenanın, Rüyayı denizden çıkarılışını izlerken Oktay koşarak yanlarına ilerlemişti.

Kenan, Rüyayı kumların üzerine bırakırken korkusu bariz belli oluyordu. Oktay hızla Rüya'nın nefes alıp verişini ve nabzını kontrol ederken, Kenan suni teneffüs yapmıştı. Kızlar dolan gözleri ile olanları izlerken Rüya öksürerek yan tarafına dönmüştü. Herkes rahatlıkla derin bir nefes alırken, Kenan Rüyayı kolları arasına almıştı.

"Aptal bir kızsın Rüya. Bunu ilk beni reddettiğinde anlamıştım ama şimdi emin oldum." Kenan sinirle söylenirken, Rüya şokunu atlatmaya çalışıyordu. Fakat yine de boş durmayıp Kenana sinirle sataştı.