20.Bölüm

184K 6.1K 1.8K
                                    


Herkese merhaba :) yeni bölüm geldi. Muhteşem yorumlarınız beni o kadar teşvik ediyor ki yazmaya. Bence bu bölümü çok seveceksiniz.
Facebook grubumuz açıldı.
Facebook ; Zoraki Mafya - Wattpad
Multi ; Ezra ve Hira ❤️
Bölüm şarkısı ; Ersay Üner - Yürüdüm.
İyi okumalar... 😊❤️😍👍🏼
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

🚬 Ezra'dan 🚬

Üzerimdeki kan olmuş siyah tişörtü çıkarıp, odanın bir köşesine fırlattım. Birilerini pataklamak iyi gelmişti. Dolaptan yeni bir tişört çıkarıp üzerime geçirdim. Ardından odamdaki banyoya ilerleyip, ellerimdeki kanı temizledim. Aynadaki yansımama baktım. Karanlığın, vücut bulmuş haliydim sanki. Soğuğu yakacak, sıcağı donduracak cinsten tehlikeliydim. Uçurumdum, herşeyi yakıp kavuracak kızgın ateştim. Ben yeraltının gördüğü en siyah mafyaydım.

Aynadaki yansımamdan, arkada beni izleyen Ayhana kaydı gözlerim. Bakışları boştu.

"Ne oldu Ayhan ?" dedim alayla. Bu boş bakışları tanırdım. Bir şeyi ne zaman onaylamasa hep böyle bakardı.

"Sanki iki farklı kişinin bir bedende birleşmesi gibisin. Hira Hanımın gördüğü... Gerçek Ezra Erdem değil. Eğer gerçek Ezrayı tanırsa, onu asla yanında tutamazsın." Ayhanın söyledikleri ile istemsizce yumruğumu sıktım. Bakışlarım artık alayla değil ciddiyetle dikilmişti, karşımdaki yüze.

"İster öyle ister böyle. Hira benim ! Beni sevecek, beni görecek, beni duyacak, beni isteyecek !"

"Sen fazla siyahsın Ezra. Hiranın aydınlığını karartacak kadar hemde. Bunu o kıza yapma. Sen daha beş dakika önce kendi ellerinle bir adamı öldürdün. Kanlı ellerinle gidip, Hiranın saçlarını mı okşayacaksın ? Ellerini mi tutacaksın ? Hirayı hak etmiyorsun Ezra !"

"Haddini bil Ayhan ! Çık dışarı ! Çık !" Ayhan başını iki yana sallayıp çıktı odadan. Tezgahın üzerinde duran sabunluğu alıp, karşımdaki duvara fırlattım. Elime geçirdiğim her şeyi dağıtıp, fırlatırken aynaya inen yumruğum ile ayna parçalandı. Hızlı nefes alış verişlerim arasında aynaya bakarken, gözlerime odaklandım. İçimdeki yangın, gözlerime taşmıştı.

Ayhanın dediği her şey doğruydu ! Benim ellerim kan kokuyordu ve bu eller yasemin kokulu saçlara dokunmamalıydı. Ama ben Ezra Erdemdim, ellerim kan koksa bile bunu umursamazdım. Benim olanı asla bırakamazdım !

💎 HİRADAN 💎

Aynadaki yansımama baktım. Saçlarım dağılmış, göz altlarım morarmaya başlamış, yüzüm kilo verdiğim için küçülmüştü. Kimdim ben ? Gözlerimi kapattığımda gözümün önünde kitap karakterlerinin canlanması yerine ne zamandan belli, beyni dağılmış bir adamın cesedi canlanıyordu ? En son ne zaman kitap almıştım ? En son ne zaman kitap okumuştum ? En son ne zaman bir müzeye gitmiştim veya ne zaman belgesel izlemiştim ?

Hayatım ne zaman yakılmış ve külleri denize savrulmuştu. Ben neredeydim ? Vücudumu terk eden bedenim, bir köşede acıyarak bana bakarken, düştüğüm yerden kimin yardımı ile kalkacaktım ? Ne yapıyorsam kendi kendime yapıyordum. Artık toparlanma zamanı ! Kendime gel kendim !

Hızla duşa girip, saçlarımı ve vücudumu temizledim. Saçlarımı kurutup, düzleştirdikten sonra siyah iç çamaşırlarımı giydim. Üzerime bilekte bir kot pantolon ve şifon bir bluz giyip, sandaletlerimi ayağıma geçirdim. Çantama kitaplarımı, telefonumu ve cüzdanımı koyup hafif bir makyaj yaptım. Son kez kendime bakıp, aşağı indim.

ŞebefruzWhere stories live. Discover now