Prenses-ler

5.6K 348 8
                                    

Herşeyimizi toparlayıp yola koyulduk. Hala Teressaya olan kızgınlığım geçmedi . Aklımdan onu paramparça edip parçalarını da ayrı yerlere gömesim vardı . Neden getirdim ki zaten buraya onları ? Ne zorum vardı da bide koruyacagım diye söz veriyorsam şurdan kurtulalım da sonra icabına bakmam gerekecek ama kahretsin ki buradan kurtulsak bile yarışma var. Şu anda tek düşündüğün şu adamı bulup Thoması iyilestirmesi . Teressa konusunda kendimi dizginlememem gerek. Ama o bana öldüresiye bakarken bu biraz işimi zorlaştırıyor. Yanımda olan Dylan elini omzuma attı.

"Birbirinize öldürecekmiş gibi bakmayı bırakmamalısınız. "Dedi. Sanki normal birşey demiş gibi. Bi anda bize saldıran yaratıkları gördük ama arkaları dönüktü. Hepimiz aynı anda durduk . Ben bunları yok ettigimi hatırlıyorum nasıl olduda tabi tek sürü onlar değildi zâten bizde şans olsa. Dylan bize eliyle işaret yapıp ilerideki çalıları gösterdi . Temkinli ve yavaş adımlarla çalıların arkasına saklandık.Bu sefer paçayı kurtarırız diye umut ediyorum.

Birşey konuşuyorlardı ama bizim anlıyacağımız bir dilde değildi. Sanırım bununla ilgili bir iksir olucaktı . Profesörün verdiği çantayı önüme koyup yavaşça açtım. Dylan bana bakıp ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Ah nerede bu iksir . Aha buldum . İksirin üzerinde de aynen şöyle yazıyordu. 'Yaratık sözlüğü lütfen kendiniz içiniz . ' iksiri. Dylana doğru uzattın. İksiri aldı ve ustundekileri okudu. Benim anlamadığım bir zaman diliminde direk kafaya dikti . Tamamını içmemişti diğer kalanınıda Tylera verdi.Tyler Alvine,Alvinde Terresaya verdi.Ben içmedim çünkü benim için sakıncalı olabilir. Ben hariç herkez kulaklarını yaratıklara yöneltti bende çocukları izlemeye başladım. Yüzleri maske gibi hiç bir kıpırtı yoktu.

Taki Teressa "Ne?! "Diye cırlayana kadar. Bunu yapınca bizi duydular zaten . Duymama olasıgı olamaz.Teressa yaptığı şeyin sonradan farkına varıp elleriyle ağzını kapadı. Ama maalesef çok geç çünkü buraya doğru gelen bir yaratık vardı . Of bu kız herşeyi tuzla buz etmeyi çok iyi biliyor. Ya bazen düşünüyorum onunda güçleri varda herşeyi mahvedebiliyor ama bence bu sadece sakarlık ve dikkatsizlikten başka bir şey değil. Yaratık yaklaştıkça yaklaşıyordu. Bizde iyice çalılara sindik. Tabi bu bir seçenek değildi. Çalılıklar o kadar kalın olmadıgından. Ne kadar sinersek sinelim bizi görmemeleri imkânsız. Yaratık yavaş ve temkin adımlarla bize doğru ilerliyordu . Eğer bizi yakalarlarsa ne yapacaklarını bilmiyorum ama çocuklar biliyor gibi duruyorlar. Dylanın elini sıkıca kavradım ve sıktım . Oda bana karşılık verdi.

Yaratık bizi gördü ve tam bağıracakken susması için ellerimi sağa sola salladım. Yaratık ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu . Yeni olduğu çok belliydi. Yoksa buraya temkinli adımlarla değilde direk gelir ve derin derin nefesler almazdı. Bizden korktuğu her hâlinden belliydi. Ve bu iyi birşeydi. Avcumu yukarı doğru açtım ve odaklandım. Avcumun içinde bir hortum belirmişti. İstesem bunu büyüte bilirim ama sadece daha çok korumasını istiyorum. Tahmin ettigim gibi de oldu. Yaratık arkadaşlarına döndü ve birşeyler diyip yanımızdan uzaklaştı. Onlar bizim ters yönde ilerilerken bizde gizlendigimiz yerden çıktık. Onların uzaklaştığından emin olduktan sonra derin bir nefes alıp çocuklara döndüm. Herkes sinirli bakışlarla Teressaya dönmüştü.

"Bir çenene hakim bile olamıyorsun yarışmada ne yapacaksın . "Diye gürledi Tyler . Teressa ses çıkarmadı.

"Tamam çocuklar oldu bitti herşey bu iki oldu üçüncüde bakarız icabına. "Dedim ve yürümeye başladım . Yürürkende bilerek Teressanın omzuna vurarak geçmiştim. Tabi fazla etki etmedi. Hepberaber Gabrielin yanına yürümeye başladık . ben bir nevi insan olduğum için çabuk yoruluyordum ve bu çok berbat bir his .

UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor  )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin