UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor )

'Hepsi benim yüzümden '-devamı

Her gözümü kapatıp açtığımda kendimi farklı bir yerde buluyordum. Şimdi ise ıssız bir ormandaydım. Bu hepimizin bildiği türden bir ormandı. Kahverengi gövdeleri, yeşil yaprakları olan ağaçlar vardı. Gökyüzü gri bulutlarla kaplıydı. Hiç bir ağaç birbirine benzer değildi. Burada karşıma kim çıkacak bilmiyordum. Daha kim onlardan olup bize zarar vermek istiyor ki ? Ormanda öylece yürüyordum. Kendimi yorgun ve bitkin hissediyorum. Birden bire önümden hızla birileri geçince şaşırıp duraksadım. Sonra onları takip etmeye karar verip arkalarından koşturdum. Boş bir alana çıkıp kendileri etrafında dönmeye başladılar. Bunlar siyah ve koyu yeşil rengine bürünmüş kişilerdi. Maskeleri yüzünden yüzlerini göremiyordum. Kendi etraflarında dönerken bir anda hepsi farklı yönlere dağılıp daire oluşturdular. Ardından tam ortalarında bir sis bulutu oluşup içerisinden tam olarak göremediğim bir kaç kişi belirdi . Sonra sis bulutu ortadan kalkınca aralarında ki baygın kişiyi görünce ne yapacağımı bilemedim . Thoması kollarından iki kişi tutuyordu . Thomas yarı baygın yarı uyanıktı ama bir şey yapamayacak kadar fazla hırpalamışlardı onu .

“Thomas!” diyip ileriye atıldım ama bir şey ona ulaşmamı engelliyordu . “Kahretsin ! “ diyip sinirle bana engel olan şeye yumruk attım ama bu elimi acıtmaktan başka bir şey yapmamıştı .”Hayır , Hayır olamaz Thomas uyan!”diye bağırdım ama bütün çabalarım boşa çıkıyordu . Thoması ileri doğru fırlatan kişiler tekrar bir sis bulutuyla yok oldular onların yok olmalarının ardından çemberin içine yüzü kapalı biri girdi . Elinde siyah ağaçtan yapılmış bir sopa tutuyordu .Sopayı tutan elinin buruşukluklarından yaşlı biri olduğunu anladım . Yere sopayı bir kere vurduktan sonra iki kişi gelip Thoması ayakta tutmayı sağlamaya çalıştı . Thomasın başı havaya kalkıp hemen yere düşüyordu . Kadın gür sesiyle karşısındaki azarlayıp Thoması düzgün tutmalarını söyledi . Ardından çembere iki kişi daha girdi . Biri Alex'in babası olduğunu görebiliyordum ama diğer şahsın yüzü gözükmüyordu . Ağzını bir bez ile bağlamıştı . Thomas başını kaldırıp gelenlere bakınca ağzı bez ile örtülmüş olan çocuk bezi çıkardı . Thomas şaşkınlıkla,”Arthur ?”dedi . Arthur yine karşıma çıkmıştı . Arthurun kötü biri olduğunu zaten biliyordum ama böyle bir şeyin içinde olduğunu öğrenmem bende hem acıma duygusu hem de nefret duygusunu aynı anda açığa çıkarmamı sağlamıştı .

“Başlayalım. Arthurun da bizimle olmasına sevindim . “ dedi yaşlı .

“ Benim için bir zevktir . “ dedi Arthur . Thomasa zarar vereceklerdi ama ben hiç birsey yapamıyordum . Lanet olsun !

“Başlayalım o zaman ne kadar hızlı olursak o kadar iyi .” dedi Alex'in babası . “Bunun bir süreç olduğunu biliyorsun . “ dedi yaşlı .

“Biliyorum. Sonucu çok güzel olacak ! “dedi ve iğrenç bir kahkaha attı .

“Hepinize neyin güzel olduğunu göstermesini bilirim . Şu lanet olası girdaptan bir çıkıyım bunların hepsini size bir bir ödeteceğim . “ diye bağırdım son nefesimle . Yaşlı büyülü kelimeleri söylerken bir rüzgar esti ve yaşlının şapkası uçtu . Bu...bu benim gecelerdir kabusum olan kadındı . Bu girdabı başlatan yaşlı kadın . Bunların içinde onun da olduğunu tahmin etmem gerekiyordu . Nasıl düşünemedim ? Aklımı başıma getiren Thomasın haykırışları oldu .

“Thomas!” diye bağırdım . Onun haykırışları kulağıma doldukça ben acı çekiyordum . “Lütfen durdurun şunu lütfen ! Yapmayın ! “ dedim ağlayarak . Hıçkırıklarım Thomasın haykırışları ile şiddetleniyordu . Sonunda dizlerinin üzerine çöküp kulaklarımı kapattım . Bir süre sonra kulağımı açtığımda etrafta kimse yoktu . Ayağa  kalkıp daha demin geçemediğim yerden kolayca geçtim . Her şey bitirmişti yok olmuştu . Thomasın acı çekmesinin sorumluluğu benim üzerimdeydi. Ona acı çektiren bendim . Ona o kadar mahcuptum ki ? Onun olduğu yere geldim . Ne bir iz ne başka bir şey vardı . Bir süre etrafıma bakındım . Neden geri dönmemiştim neden hala buradaydım ? Bunu düşünürken ileriki ağaçların arasında birilerinin koşturduğunu gördüm . Oraya ilerlediğimde bu kişilerin Alvin ve Teressa olduğunu gördüm . Onların burada ne işi vardı ? Merak ile peşlerinden gittim . Ağaçların arasına daldığımda bir anda Kendimi duvarların yüksek olduğu tavanı açık bir yerde buldum . Sanki kocaman bir odada gibiydik. Etrafıma baktığımda sadece Teressa ve Alvinin olmadığını gördüm.Vampir  okulunun yarısı, Profesörler ve kurt okulu herkes buradaydı. Kurt tarafında herkes tam gibi gözüküyordu ama bizim tarafta sadece Alvin ve Teressa vardı . Neden biz sayıca azdık ? Profesör bizim yerimize kimseyi almadı mı ? Bu çok kötü bir şeydi .