Yaklaştık !

4.6K 271 19
                                    

*Bella'nın Ağzından *

Artık her şey soğuk ve anlamsız geliyordu . Duvarlar renkli olmasına rağmen her şey bana siyah beyaz gibi geliyordu. Ağlamayı bırakmıştım artık sadece boş boş duvarlara bakıyordum . Odamda yatağın üzerinde kafamı yatak başlığına yaslamış karşıya bakıyordum boş boş . Valizlerimi açmamıştım . Odama da hiç bir görevliyi sokmamıştım . Eskiden en azından yaşadığımı belli eden şeyler vardı ama şimdi hiç biri yok . Ben adeta gerçek bir ölüyüm . Kapım korkak ve sessiz bir şekilde çaldı . " Gir . " dedim . Kapı yavaşça açılarak içeriye benim yaşlarım da bir kız girdi . Daha önce hiç görmediğim bir kız .

" Kral Klaus sizi aşağı çağırıyor prenses . Misafirleriniz var . " dedi .

" Onlara gelmeyeceğimi söyleyin . " dedim .

" Kralın kesin emri var efendim . " dedi .

" Umrumda değil . Rahatsız olduğumu felan söyle, oraya inmiyeceğim . " dedim .

" Peki efendim . " dedi ve beni kocaman odamda yalnız bıraktı . Ah artık ne bir misafir ne de bir hizmetkâr istiyorum . Ben sadece arkadaşlarımı ve sevdiğim adamı görmek istiyorum . Bir süre sonra kapım çalınmadan açıldı .

" İzebella Palvin derhal üzerine bir şeyler giyip ayağa iniyorsun . İtiraz istemiyorum . " dedi babam . Yatağın üzerinden kalkarken "Sen anca emir verirsin . " dedim kısık sesle .

" Duydum Bella benim emirlerimi koşulsuz şartsız yerine getirmek zorundasın . " dedi .

" Pekala efendim . " dedim ona bakarak sesim sert çıkmıştı . Ona eskisi gibi davranmayacaktım . Hiçbir zaman . Babam odadan çıkınca üstümü giyinmeye başladım . Hiç kimsenin yüzünü görmek istemiyorum. Bunun neresini anlamıyorlar ki . Üstüme kısa dantelli bir elbise giydim . Ayağıma da beyaz sade babetlerimi giydim .

 Ayağıma da beyaz sade babetlerimi giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçımı kısa sürede tarayıp aşağıya indim . Ve gördüğüm aile ile yüzüm iyice düştü ama saygı da kusur etmeyip onlara gülümsedim . Karşımda ki aile kim mi ? DARKHANT'LAR yani Sofia'nın ailesi . Bu muazzam aile Sofia'nın abisi olan şahsı da yanlarında getirmişlerdi .

" Merhaba Bella . Tam yarışma sırasında burada olman şaşırtıcı . " dedi bay Darkhant . Sanki beni kurtarın mesajı verecekmişim gibi öne atıldı babam ve "Evet tam ters bir zamanda önemli bir işimiz çıktı onu halletmek için buraya gelmek zorunda kaldı . " dedi . Zorunda kaldım evet çünkü siz zorladınız . Yapacak bir şey olmadığı için sadece gülümsemekle yetindim . Sofia'nın abisi tip tip bana bakıyordu .Onlar muhabbet ederken ben sadece oturdum . Ve etrafa bakındım . Değişen bir şey yoktu etrafta . Antika vazolar hala yerindeydi . Duvar rengi değişmemişti hala krem rengi gibi bir şeydi . Koltuklar her zaman ki gibi kan kırmızısıydı . Muhabbet eden kişiler de değişmemişti . Değişen tek şey bendim . İçim dışım her şeyim değişmişti . Beni değiştirmişlerdi . Benim içimi öldürmüşlerdi . Ben bu sefer gerçekten ölmüştüm . Ama biliyordum Dylan gelecekti ve ben geri canlanacaktım tıpkı o okulda olduğu gibi onu gördüğümde olduğu gibi . Tel umudum oydu beni buradan çıkartacak tek kişi oydu . Ona güveniyorum . Onu seviyordum . Bu hiç değişmeyecekti . Değişmesine izin vermiyecektim . Kimse buna engel olamıyacaktı. Bunu babam da dahil herkes biliyordu . Bir gün bu saraydan çıkacağımı o da biliyordu .

UYUMSUZ PRENSES(Düzenleniyor  )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin